- 660 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AYRILIK YAMALI ELBİSE 6.BÖLÜM
6 . BÖLÜM
Bu aldatışlar günlerce hatta aylarca sürmüştü , onlar Asya nın ruhu bile duymadan bir yılı tamamlamışlardı.
,
Ama Demir o kadar akıllı bir adam ki ,karısına tam tersi çok iyi davranıyordu bir dediğini iki etmiyor zamansız hediyelere boğuyor romantik geceler yaşatıyordu.. Baran zaten oğluydu.
Ne olduğunu anlayamadan devam ediyordu hayat..
aylar demleniyordu kendi içinde...uzakta bir yerlerde uçaklar kalkıyordu.
Birileri aşık olmaya başlıyor
birileri ayrılığın yolunu yapıyor.
Birileriyse acımasızca feleğin çemberinden geçmekteydi.
Ama gözler ve eller değişmiyordu odalar ve evler yakındı.
Ne eylül ekime küsüyor ne pazartesi cuma oluyordu.
Güneş her defa akşam gidiyor sabah tekrardan dönüyordu.
Pencereler soğuğu görünce kapanıyordu.
Kapı yoktu bu aşkta ama ayrılık basamakları tamamlamıştı.
Asya telaşla derginin son sayısı için koşturuyordu , yanakları mutluluktan pembe olmuştu Demir ,hiç yapmadığı şekilde şaşırtıyordu onu iş yerine habersizce geliyor ona yemek randevuları veriyor liseli aşıklar gibi geziyordu karısıyla.
Onun şüpheye kapılmasına sebep hiçbir durum olamazdı çünkü gerçekten karısına aşıktı.
ASYA çok mutluydu adımları kocamandı hayata yaşadığı şehir e.. İSTANBUL A.!
Şarkılar mırıldanıyor onun için süsleniyordu her geceleri romantik ve neşeli geçiyordu kocasının bu ilgisi onun üzerindeki tüm gerginlikleri almıştı şüpheleri silinmiş takıntıları kalmamıştı.
Nasıl kalsın ki adam onun istediği her şeyi ona veriyordu her gece gözlerine aşkın resmini çiziyordu.
Aslında bu aşkı bilse ki İpeğe borçluydu..onunla rahatladığı için onu böylesine güzel sarıyordu.
Adam şu anda bu durumdan rahatsız değildi her şey düzenliydi onun için buluşmalarını Bodrumda gerçekleştiriyorlardı, orada bir ev almıştı Demir.
Zaten işi gereği oraya seyahatleri de başlamıştı.
İpekse şeytansı bir şekilde kozasını örüyordu , sanki yaşadığı bu ilişki içinin çirkinliğini çıkartıyordu.
Hiç utanmıyordu en yakın dostundan evlerine kadar rahatça gelmeye devam ediyor her defasında kendini demire gösterme telaşı duyuyordu.
Adam avuçlarındaydı artık öyle ki onun için kıskançlık kırizine bile girmişti, bir akşam gittikleri gecede olay çıkarmıştı demir, Asya nın varlığını unutmuştu neredeyse.
Ama ipek her şeyi tasarlamıştı iş yerindeki kendisinden hoşlandığını bildiği Emiri o yemeğe davet etmişti o gecede çok güzeldi.
Asya sadeliğin ve hüznün karışımı masum bir güzelliği ve çekiciliği sadeliyordu.
Şık ama sade giyinmiş tam bir hanımefendiydi insanın arkasını dayayabileceği hiçbir zaman kötülük gelmeyecek her zaman arkasında olacak asil bir kadındı.
Emir İn gece boyunca ilgisi germişti demiri , bir türlü rahat olamıyordu kadınsa sırf bunun için mücadele veriyordu Asyayı üzmek istiyordu bir anda sahip çıkmıştı ona.
Sanki karısı oydu demir alkolünde etkisiyle iyice kıskançlık kirizine girmişti en sonunda Emir ipeği dansa kaldırdı dans pistinden bir türlü gelemiyorlardı Asya mutluydu o kadar temiz ki kalbi , şüphe yoktu kalbinde, demir dayanamayınca piste yürüdü ve dans etmek istediğini söyledi ipek istemediğini emirse saygısızlık yaptığını söyleyince yumruklamıştı adamı, o geceden nasıl döndüklerini bilemediler.
İşte ertesi gün iş seyahatini bahane edip gittikleri kaçak buluşmalarında demir ona verdiği değeri göstermek için onun adına aldığı villayı hediye etti.
İpek bulutların üstündeydi çünkü bu olayla onun avuçlarında olduğunu hissediyordu.
Ama şeytanlıklarına devam ediyordu adamı güzelliğiyle etkisi altına almıştı.
Demirse içine düştüğü çıkmazın henüz farkına varamıyordu çünkü siyah olmuştu rengi,beyazı unutmuştu.
İpek sık sık rahatsız ediyor geceleri bile onu yanında istiyordu ,demirse bir kıskacın içinde yanmaktaydı.
Kötü kabuslar görmekteydi her gece terler içinde inliyor ve çığlık atarak uyanıyordu.
Sanki ruh gibiydi artık huzur diye söylendi Demir huzuru özlemişti ve boğUlmak üzereydi kimseyi istemiyordu şu anda yanında.
Koşarcasına her zaman kafasını topladığı sahile koştu kimse yoktu yalnız olduğunu hissettiğinden doluya tutunmuş gibi ağlamaya başladı deli gibiydi sanki,
nasıl yaptım diye söyleniyordu durmadan bunu tekrar ediyordu çünkü pişmandı ama yinede bunu hazmedemiyordu kendini affedemiyordu kendiyle ve yaşamla tüm barışıklığı kaybolmuştu.
Adammıyım dedi kendi kendine,küçük Baranın gözlerine bile bakamıyordu artık Asyanın ona iyi davranmasına tahammül edemiyordu, buna layık değildi ve temizlenmesi mümkün değildi çünkü kendini sahte güzelliklere ve ihtirasa kaptırmıştı bulunduğu durumun affı yoktu.
Artık mutluluk ve huzurda yoktu bunu fazlasıyla hak ediyordu.
Gözyaşları kumsalı ıslatıyordu kafasını sallayıp duruyordu ekmek yemeyi bile hak etmiyorum dedi..ben layık değilim dedi ..1
Allah ım dedi kurtar beni bu azaptan kurtar dedi sessi yankı yaptı boş sahilde,kurtar..işte tam o sırada bir ses cevap oldu ona af dile oğlum.
Evet tam arkasında yaşlı bir adam belirmişti .
tekrar etti af dile oğlum.
Demir şaşkınlaştı aniden nereden çıkmıştı bu ihtiyar, mutlaka konuştuklarını duymuştu yoksa böyle cevap verebilir miydi.
İhtiyar sanki ruhunu da duymuştu sesini dUydum da geldim dedi buradan geçiyordum ama yalvarışların ruhumu sızlattı dedi adam.
Demir öyle bir haldeydi ki boşalmaya devam ediyordu konuştu adını sanını bilmediği ihtiyara yaptığı çirkinlikleri anlattı.
Susma dedi adam konuş eşine anlat af dile..!
biter mi bu işkence dedi adam , ihtiyar cevap verdi tövbe et affın ALLAH TAN geleceğini bilerek aç ellerini af dile.
Gece gündüze yürürken af dile.
Aylar yer değiştirirken hilalde.
Sen aç ellerini Yaradana.
Bitmez tükenmez bir tövbeye tutun.
Kumsallar boyu,yıllar günler ,
tekrar gecelerce af dile.
Sarıl canına cananına ve canından çıkana oğluna yediğin lokmaya tut yaşamı vazgeçme yardan Yaradandan ve candan.
Huzur burada oğlum senin affında konuş itiraf etki günah senden ırak olsun,, heybende sevaplar dolsun yer aç gönlünde Yaradanın vermiş olduğunu sev senin olana aç gönlünü.
Huzur gelecek bekle ve af dile yeter ki.!
Ancak tövbe eden, iman edip salih amel işleyenlerin, işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah bağışlar ve merhamet eder.”
Resulullah (s.a.a): “Tövbe, geçmişi örter.”
Resulullah (s.a.a): “Günahtan tövbe eden kimse, hiçbir günahı olmayan kimse gibidir.”
İmam Ali (a.s): “Tövbe kalbi temizler ve günahları yıkar.”
bir anda kayboldu adam demirin söyleyecekleri tükenmemişti sorularıda öyle neredesin diye çaresizce bağırıyordu ihtiyar neredesin çık ortaya derken Asya nın sesiyle kendine geldi canım rüya gördün dedi ve sadece ihtiyar ve huzur dedin bunları sayıkladın dedi eşine şevkatle bakıyordu.
Ne kadar güzeldi Asya sanki yeni görüyordu ya da şimdi farkediyordu onun sade güzelliğini..huzur vardı gözlerinde ellerinde aldığı nefeste bile.
Şimdi ona her şeyi anlatacaktı... fakat aslında bilse ki o her şeyi acımasızca öğrenmişti.
Ayrılık kapıda pusuya yatmıştı , yamalar çoktan dikilmişti.
Sevgi yetim kalmıştı.
Hatice Nilüfer Dirilen
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.