- 713 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Geometri
Geometri
Atatürk’ün kendi el yazısıyla “Geometri” adında, 44 sayfalık bir kitap yazması ilgimi çekti, geometriden felsefe çıkarmak aklıma geldi ve araştırmaya başladım. Çok derin değil, sadece aklıma ilham olanlar üzerinden felsefi bir şeyler çıkarmayı planladım.
Kitaptan geometri: “Geometri, çizgilerin, yüzeylerin ve hacimlerin belli bir ölçü ile genliklerini ölçmeyi öğreten bir ilimdir.”
Nokta: “Üç boyuttan hiç biri kendinde olmayan varlık, bir Noktadır.”
Çizgi: “Çizgi, yalnız bir boyutlu uzamdır.”
Yüzey: “İki boyutlu uzam’a, Yüzey denir.”
Hacım: “Üç boyutlu her uzam, bir Hacımdır.
Kitaptan çember tanımı: “Eğri çizgilerin en önemlisi çemberdir.Çember, düzey üzerinde öyle bir kapalı eğridir ki üzerindeki her nokta, onun içinde bulunan ve merkez denilen bir noktadan aynı uzaklıktadır. Çemberin kapadığı düzeye Dayire denir. Çember yerine bir çok defalar Dayire denildiği de olur. Dayire gibi olan şeylere Tekerlek te denir”
Kitaptan Dikey: “Dikey, bütün eğiklerden daha kısadır. Başka türlü söyliyelim: Dikey, bir nokta ile doğru çizgi arasında en kısa yolu gösterir.”
“Dikey açı, köşesi merkez olarak çizilen çemberin dörtte birini kapsar”
“Konide taban bir dayiredir. Tabanın karşıtı bir noktadır.”
“Piramit: Piramit, yanal yüzleri tepe denilen noktadan başlayan ve bir poligonun kenarlarında biten üçgenlerin meydana getirdikleri bir katıydır. Poligon, piramidin tabanı olur. Mısırda ölüleri barımak için yapılmış olan büyük mezarlar, anlattığımız şekildedirler. Bu mezarlar, ölüleri içlerinde barındırdıkları için bıramıt veyahut piramit dirler. Piramitler, Türklerin en eski yapı şekillerinden biridir. Asker çadırları içinde barınılan birer piramittirler ve şekilleri de anlattığımız gibidir.”
Kitaptan Küre: “Yüre,her noktası,merkez denilen bir iç noktadan eşitleyin uzak bir eğri yüzeyle eşitlenmiş bir katıydır. Yüreyin yarıçapı, merkezden yüzeyin her hangi bir noktasına giden bir doğru çizgidir. Yürenin alanı: Yürenin alanı, yüre yarıçapında olan bir dayirenin alanının dört ile çarparağına eşittir.”
Evrensel eşit insan prensibi açısından geometrik yaklaşım yapmak isterim.
Her şey bir noktadan başlıyor. Bir nokta kendi başına bir hiç gibi algılansa da nokta olmadan hiçbir boyut algılanamıyor. Tüm boyut algılamaları bir noktaya izafi. İnsan bir nokta! Tek başına boyutsuz. Ama tüm boyutlar tekten, tek bir noktadan çıkıyor!
En az iki nokta bir çizgi. Evrende bir fikrin yeşermesi için iki kişi yeterlidir!
Bir nokta diğeriyle anlaştığında boyut kazanıyor; tek boyut. En.
Noktaların bir alanı kapaması bir yüzey; iki boyut. En, boy.
Noktaların yükseklikle hacim kazanması; üç boyut. En, boy, yükseklik.
Eşit ruh, eşit insan konumlanması nasıl olacak?
İnsanlar doğrusal bir eksende sıralanırsa ne olur?
Doğrusal dizilimde hedef merkeze ulaşmak, merkezle bağlantı kurmak en öndekiler için mümkün olsa da arkadakilerin öndekiler çekilmeden hedef, merkez ile özel bir bağlantı kurması mümkün olamıyor! Önde olan, öne bir şekilde yerleşmiş olanın takipçileri asla öne geçemiyor veya öndeki ilerlemez ise ilerleyemiyor, çaresiz kalıyor! Tespih taneleri gibi bir ipe bağlı doğrusal dizilimde öndeki çekilmedikçe sıra arkadakine gelmiyor! Tespih, imame durağından bakılırsa doğrusaldır. Çünkü imamede başlar, imamede biter. İpe bağlı doğrusal dizilim bozulmaz! Kapalı çember görünmesi aldatıcıdır! “Evrensel eşit insan prensibi” açısından uygun olmaz!
Çemberin önemine işaret edilmiş!
Çembersel bir dizilişte her bireyin merkeze eşit mesafede olduğu sıralama nasıl bir fayda sağlar?
Çembersel dizilişte, merkezin etrafında halka şeklinde; herkes merkeze eşit mesafede olur. Merkezle bağlantıyı daha özel ve aracısız, başka bağlayıcı bir takibi gerektirmeyen bir şekilde kurmak mümkün olur. Çembersel dizilimde herkes merkezle direk iletişime geçebilir. Çemberin her noktasının merkeze uzaklığı aynıdır. Çember üzerinde bulunan hiçbir nokta diğerinin önüne geçemez! Bu “Evrensel eşit insan prensibi” açısından en uygun model.
Çemberi dikey açılar 4 parçaya böler. Bu da artı işareti olarak kullanılan “+” şeklidir ki dört ana unsuru simgeler. Toprak, su, hava, ateş. Bütünleşmek, çember şeklinde.
Konide taban daire ve tabanı yükselten sadece bir nokta. Çemberin dolgun halinin bir noktadan çekilmesi gibi. Kara deliğe benzer. Merkezdeki bir nokta tüm alanı kendine çeker. Bükülme gibi. Dış noktaların merkezden iplerle bağlı gibi çekilmesi! Sadece bir nokta yüksekliği en zirvede kazanır, diğerleri onu destekler, yüceltir! Bu “Evrensel eşit insan prensibi” açısından uygun değil!
Küre yüzeyi, tek noktadan düzleme değer. Bu yüzeydeki her nokta için aynı şansı verir. İç noktalar için böyle bir deneyim mümkün olmaz. Üç boyutlu olması, bazı noktaların birbirini merkeze olan bağlılık açısından engellemesi durumunu doğurur. Bu da “Evrensel eşit insan prensibi” açısından uygun model değil.
Piramitler de koniye benzer. En üstteki tek noktaya hizmet eder tüm noktalar!
İnsanları hayali olarak geometrik bir şekilde dizmek ve bundan en uygun dizilişi çıkarmanın felsefesini yapıyorum! Çembersel dizilimde eşit diziliş mümkün! Halka olmak, merkeze eşit mesafede el ele ve kimse kimsenin merkezle olan bağlantısını engellemiyor veya aracı olmuyor. Halkadaki herkes merkeze eşit mesafede. Ve hedef, gelişim merkeze ulaşmak ise bu herkes için eşit olarak sunulmuş.
Bu felsefeden şu çıkar; aracılar kalkar, doğrusal sıralamadaki öndekiler ve bazı kutsal adlarla önde gösterilenler halkaya dahil olur. Kimse, bir diğerinin merkezle hangi esası takip ederek bağlantı kuracağı konusunda söz sahibi olamaz! Kimse kimseye mani de olamaz, yardım da edemez. Sadece halkadaki yerini, alır. Evrensel eşit insan halkasında bir nokta olmayı kabul eder. Ya da etmez; halkadan ayrılıp kendi kara deliğini ya da küresini ya da piramidini oluşturmaya çalışır! Koni ve piramitte tek nokta hakimiyetine talip olan birey kendini başka bir noktanın yücelmesinde basamak halinde bulur ve Cehennemi bir hali yaşar! Kürede ise merkeze en yakın nokta olanlardan olma ihtimalinin az olması bir risk taşır! Çemberde ise hiçbir risk yok! Merkezle arasında kimse aracı da değildir, engel de değildir. Yardım da istemez, yardım da etmez. Sadece çemberi oluşturan halkada kendi yerini alır, el ele verir. Özgürce merkezle bağlantısını kendi dilediği esaslar dahilinde yapar!
Saygılarımla,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Çok hoş bir yazı olmuş ellerinize sağlık ;)Ne güzel matematik ve edebiyatı birleştirmeniz,ben de yaparım bunu zaman zaman...Siz insanı bir nokta olarak almışsınız bense insan hayatını bir doğru olarak düşünüp düşerim yollara...Yolunuz diğerleriyle ya kesişir bir noktada ya da uzanır gidersiniz birbirinizden bihaber ,paralel şekilde nice ufuklara ;)
Kaleminize sağlık,saygılarımla...