- 829 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
AYRILIK YAMALI ELBİSE 2. BÖLÜM
AYRILIK YAMALI ELBİSE 2. BÖLÜM
Kadın düşünürdü yürürken yazarken ve severken.
Adımları cevap olurdu sabahın ayazında.
dizlerinden kayan güzelliğine bakardı
geçip giden kuşlar gibiydi anılar
bir varmışla yoksunun arasında kelebek olmuştu aşk.
akşamdan kına yakardı avuçlarına telaş dudaklarında mühürdü.
Adı asyaydı sesizdi ama yangın olmuştu yüreği, Demiri düşündü o geceden sonraki pişmanlığını sarılışlarını bakışlarındaki masumiyeti düşündü ofiste yazarken evet kararlıydı duygularını ve düşüncelerini kaleme alacaktı hem zaten çalıştığı dergide bir kadın dergisiydi buda iyi bir fikir dedi gülümsüyerek.
Ama kensini saklayarak yazmalıydı isimleri yerleri değiştirmeliydi ama yazmalıydı çünkü Asya küçüklüğünden bu yana yazarak ileriyi görebiliyordu.
Sanki bambaşka bir perdenin içindeydi tüm ışıklar sönüyor karakterler şekil almaya ve sahneye birer birer gelmeye başlıyorlardı.
Arada bir kazaya uğruyordu düşünceleri her soruda her gelip gidende takılıyordu plak tekrardan başlıyordu.
Geçen gün çiçekçiden aldığı menekşeye takıldı yeşil gözleri evet Asya çok güzel gözleri olan 30 yaşlarında kumral güzel bir kadın aynı zamanda çok çekici bir kadındı.
Demir onun 2. evlikliğiydi ilk evliliğinden baran adında 5 yaşında bir oğu vardı Demirse ona nazaran ilk evliliğini yapmıştı fakat yaş olarak 20 yıl öndeydi ama aradığını bulamadığından evlenmemişti.
Düşündü Asya masum dedi evet menekşeler masum..!aynı zamanda güzel aslında her masada pencere kenarında ya da balkonda olmalı dedi.
Etki olmalı ki, içimizden güzel tepkiler çıkmalı,yürek güzelle yanmalı,ama dedi genç kadın onunda içinde masumiyet yaşamalı.
O geceyi silmek istiyor bu öyle bir acı ki hatırladıkça yaralıyordu onu.İpeği düşündü o sırada en iyi dostunu o gece ve diğer günler onu kışkırtmış olabilirmiydi o onun dostuydu ikisinin aşık olduklarını ve yaşadıkları tüm maratonu biliyordu yakın dostu olarak onu kırmak isteyebilirmiydi.
Çocukluğundan bu yana kardeştende öte olmuşlardı aynı şehirde olduklarından birliktelikleri bozulmamıştı.öyleki aynı mahallede ve yakındı evleri.
İpek 28 yaşında çoğu zaman evini hiç göremeyecek kadar uçuşları olan hostesti sarı saçları Asyaya nazaran ince vücudu vardı.
Uzun bir zamandır zengin bir işadamıyla çıkyordu Asya henüz tanışmamıştı bu beyle gizemli kalmıştı ama arkadaşının çok hoşlandığını biliyordu.
Kaç kere tanışmaları için davet etmek istediğini söylediğinde ya bir mazaret uydurmuş ya da iş yoğunluğunu öne sürmüştü en sonundada erken olduğunu söyleyip kestirp atmıştı.
İpek dostuna göre çok hızlı yaşardı yaşamı küçük duygusallıklarla uğraşamazdı sıkıntıya gelemeyecek kadar rahattı aileden kalma bir yazlık ve şu anda oturduğu şirin dubleks dairesi vardı.
Bu kadar hızlı yaşamasına rağmen evini severdi gittiği yerlere özgün küçük büyük eşyaları taşırdı evine.
Terasta çoğu zaman mangal partileri yaparlardı Demir bu partilerin baş aşçısı olurdu tabi küçük baran onun yardımcısı, adam öz babadan dahada yakındı çocuğa , nasıl olmasındı onlar evlendiklerinde baran bir yaşına girmişti.
Asya iç çekti menekşelere bakarken gözleri doldu ne kadarda çabuk geçti zaman dedi genç kadın.
Zaman evet..Demiri ona vermişti, zaman baranı ona vermişti zaman dostunu vermişti
zaman hüzünleri. Ve ihanet arkası kapıda sıralanmış irili ufaklı yalnızlıkları.
ZAMAN
İlk adımlarını kazandırır..yürür gidersin.
Gözlerini verir siler geçersin.
Dostunu verir tutarsın yıllarca
aşkları verir kanatırsın zamanca.
Sigaralar söner yıllarca
şölen biter yas yürür.
Gözyaşları tesellisi
masumiyet yolcu anılara
paslanmış gurur kalır
muamma olmuş talih.
Yüreğin bir düğmesi esik
dolarmı zaman acaba. ?
Hatice NİLÜFER DİRİLEN