Vanilya Kokuyordu Gizcik

• 21 Mart 2013 Perşembe 10:22:46

hayrettin taylan

Dolaş manalarımda yeşil gözlerinle katıl aşkın katılımcı cümlelerine…
Yankısı olan sözlerimin tufan güncesine yazıl. Okşanıl meltemlerin gönül bahçesinde esmelisin.
Yamalı bohçası olan gelinmişliğin gelini olmalısın. Gam gemimi batırmalıyım yüreğinde.Ufkun, utkun, umudun, usun, uğurun en güzel yoldaşı olup kabarcıklar kadar temiz bir aşka su olmalı dünyamız.

-Gözyaşlarını içinde derle, durularsın yüreğini bensiz kaldığın bir günde.

Aşkın en ince gül dalısın. Kokuna asılı bülbüllerim var.
Yaşamamın en ince manasıdır aşk. Binlerce tanıma rağmen tanımsız duygular yağdıran içsel eylemin diline dola beni.Gül dalında asılı bülbülümüm gagasına sözsüz yaşamlarını yolla.
-Hiç güneş görmemiş sözcüklerim var.Sevdanla çıksın aşkın gün yüzüne.Günlerin sussun, aşkın huzura kamil olsun.
Nar kapısını açarak geleyim tanelerine.Bir tanem olarak bin bir geceye taşı beni.Her gece Şehrazat’ım ol.Masal bitsin, gece tükensin, aşkımız daha yeni başlasın.

-Aldırış kendi muammasını sunar. Alıntısı yüreğinde olan geleceğin gramer yüzüyüm.Gri özlemlerin dişinde kırılır mutsuzluğum. Beni seninle bütünler hayatın ta kendisi.

-Bir boşunalık türküsü çalar yadım.Bir hoşnutluk nakaratında toparlanır umudum. Bir boşluk yokuşunda yorulur, terler, gelmeni beklerim.
-Feleğin dimağında alıştı aşk yüzüm sana.Sensiz kalan hiçlerin çobanıyım.
Meramlarımla beraber meralarındayım.Aramıza hoş geldin sevgilim.
Bu dünya geniş ;ama sevdanla sonsuzluğa açıldı.

Gerçeğin gerdeğinde hayallerim toplanır.Yaşanacakların düşlemesinde düşeşlerini sunar, susamış hayatın payında toplanır işlem.
-İçimin çıkartmasın katılır baştan çıkartmaların.Benle çarpılır, senle çarpışır aşk. Bölüşür, ufkuna depreşir her halim.

-Boşuna bir düş gider, hoşuna yetişir bahtımın saat ayarlı tutkusu.
Çalar saatin. Beni zamana teslim eder güzelliklerin dili.

-Yağmurlarını ısmarlar nemli heveslerin.Islanır aşkın başında, sonunda doğru kurlarınla kurutmalısın .
Sırılsıklam olmuşluğumun aşk paftasında harita sen, kent sen, aşk sen. En çok yağmur yağan yer ve yar gibi seninle ıslanmayı seven romantiğim .
Yalın ayak ilgilerimle, aşk kokan sözlerimle, yapışık hallerimize tümleniyorum.Zincirlemenin zinciri olup tamlamalarımızın arasın nitel özlemler ekliyoruz.
Bir isim büyütmek istedim gül yüzünde.Sen güldükçe büyüyen, sen ağladıkça yeşeren, sen geldikçe gelin olan düşler gibi ...
Şimdi açılmamış sonrasızlığın çiçeğinde bebeksiz meyvelerini görüyorum.
Hiç söylenmemiş sözlerin anası oldun. Şimdi, içindeki kızına eşlik edecek can bebeğine odaklarını besle.
Yağmurlar yağsın umutlarının üstüne.Hep bereketli yarınlarımız olsun.Vanilya kokuna geleceğimi teslim etmeye geldim.

Hadi gel…
Gelmenin kokusunda, okunmamış hasretlerim var.
Adressiz geldiğim yüreğine teslim olmuş yarınlarım var.
-Göndermediğim kader vardı, kaderin cebindeydi.Cepse yüreğimizdeydi.
Sonra sevdikçe yazıldı kaderin iç yüreği.Teslim olduğumuz
unutulmamışlık dilinde seni yaşamaya bıraktım huzuru.