Her gün şiir mi yazılır

• 18 Mart 2013 Pazartesi 23:27:06

Merhaba şiir severler, değerli şairler.
Şiire yıllarını vermiş üstadlarım, ustalarım.
Nefesin ve sesin, hecenin ve kelimenin ve de mısranın ağır yükünü gönlüyle taşımaya gönüllü olanlar.

En sona sakladığım sorumu ilk başta sorayım?
Kimlerden oluşuyor bu Seçki Kurulu.
Tahmin edebilir miyim?
A-Site yönetiminin şiir bilgisi ve adaletleri bakımından güveni kazanmış isimlerden.
B-Çeşitli üniversitelerin Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde çalışan ve bu nedenle her daim şiirle iç içe olan akademik personelden.

Peki bu seçki kurulu kaç kişiden oluşuyor? Zamanının en önemli kısımlarını uğur böceği ve gün şiirlerini seçmek için harcıyorlar. Ortalama 3-4 saat. Türk şiiri ve edebiyatı için bu sitede bir kurul üyesinin harcadığı vakit. Bu kurul üyeleri insan ve bunu her gün yapıyorlar.

A şıkkındaki insanlar buna ne kadar dayanabilir? Belki 3 ay, belki de 6 ay. Demek ki kurul üyeleri zaman içinde dinlenmeye alınıyor olmalı. Adaletin sağlanması için en az 20 kişinin bu kurulda olması demek. Bu 20 kişinin de işlerinde çok iyi olması gerek. Şiirle nefes alıp, şiirle nefes vermesi demek. Daha düzyazı bunun dışında.

Bu insanların bundan tamamen sıkılması ve artık bu işi bırakması nadirdir. Çünkü elemek, seçmek insan nefsini tatmin eder. Hüküm sahibi daima hükmetmek ister ve bundan usanmaz.

B şıkkındaki insanlar için a şıkkındaki yorumu yapamayız. Zati meslekleri bu. Bu işten maaş alıyorlar ve hayatlarını idame ettiriyorlar.

Hem a, hem de b şıkkının içine girenler de olabilir. Doğaldır.

Açık bir soru: Site yönetimi bu değerli insanlara ekstra bir ücret ödüyor mu? Ödemiyorsa ödemeyi düşünüyor mu? Ve ya ödenebilir mi? Çünkü ortada muazzam bir emek var. Emek varsa karşılığı da olmalı.

Derin Edebiyat

Yıllardır devlet büyüklerimiz şeffaflıktan bahseder. Ne hikmetse de bu şeffaflığı devlet içinde bir türlü sağlayamayız. Derinlerin bir kısmı diğer derinler tarafından tasfiye olur. Fakat yine de ortada bir derin kurul kalır değil mi?

Farklı bir boyuttan bakalım. Kuran’ı Kerimde müteşabih ayetlerin sayısı diğer ayet sayılarının yanında çok az kalsa da asırlardır tüm tartışmalar müteşabih ayetlerin üzerinden yapılır. Ve bu da şeyhlere, şeyhülislamlara, mollalara büyük bir meydan bırakır. Her aklın, idrakin kavrayabileceği diğer ayetlerin üzerinde fazla durulmaz. Zati açıktır, nettir ne dedikleri. İnsanın merakını celbeden ise gayb olandır.

Bu edebiyat sitesinin gayb olanları da site üyelerinin merakını celbetmede. Devamlı bu konuda çeşitli söylentiler, dedikodular çıkmaktadır. Rabbimize müteşabih ayetlerinin aslını ve açığını bizlere bildir diyemeyiz. Desek bile kendi kendimizin içinde boğuluruz. Belki de Allah’ı inkara kadar gidebilir, çeşitli düşüncelerin kuyruğuna takılır ve belli bir süre sonra da artık Allah’ın varlığı ve yokluğu konusunda gönlümüzün istemediği bir tarafta olabiliriz.

Bu bağlamda bu sitenin bu konuda şeffaflaşmasını talep etmekteyiz. Bizler güveniyoruz site yönetimine de, seçki kuruluna da. Zati şiirlerin hangi özellikleri taşıdıkları için kurdele ve uğur böceği aldıkları yapılan açıklamalardan bilmekteyiz.

Bizler her ne kadar demokrasi adı altında Ankara’da birkaç insanın belirlediği vekil listelerine oy vermekle seçim yaptığımızı düşünsek de bunun demokrasi olmadığı bilinçinde insanlarız değil mi? Çünkü devamlı kitaplarla, fikirlerle iç içeyiz.

Uğur böceği ve gün şiiri uygulamasının bir çok kalemin heveslenmesine, hırslanmasına neden olduğu bir gerçek.

Edebiyat Defteri yönetimi ve üyeleri ve sevenleri olarak ileri demokrasiye geçmeye hazır mıyız ? Neden hep birlikte örnek olarak Bakanlar Kurulumuzu(Seçki Kurulu) biz üyeler seçemiyoruz ? Artık sağcılığı, solculuğu, tarafgirliği aşma noktasına gelen bir ülkenin vatandaşları olarak Seçki Kurulunun seçimini bizlere bırakmasını talep edebilir miyiz site yöneticilerinden? Peki bırakırlarsa bu seçimi yapabilir miyiz? Burası da ayrı bir başlık.

Derin devlet istemediğim gibi Derin Edebiyat da istemiyorum ben. Ve bu derinler ve gayb yüzünden şiir severlerin, şairlerin ne birbirlerini kırmalarını, ince ince dokundurmalarını ne de kendilerini harap etmeleri taraftarı değilim.

Selam ve saygılarımla.