- 588 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Kırılma Noktası
Kırılma Noktası
Ruhsal soy ağacıyla bedensel soy ağacının farklı olduğunu düşünmüşümdür! Aslında tek soy ağacı olsa da bedenlenirken yani Esfel, Dünya boyutuna indirgenirken soyut sıra, bazı boyutsal ve zaman-mekan izafiyeti sınırından dolayı somutlaşırken değişiyormuş hissi olur!
Ruhsal alanda yani zaman ve mekan sınırının olmadığı alanda yapılan tercihlere göreceli oluşan takdir işlerken liyakat ve bireysel tercihin sonucu olarak uygun soy ağacına bağlanma durumu var! Yani insanların tercihleri esas alınarak Dünya, esfel; zaman-mekan sınırının olduğu somut boyuta geliş zaman ve mekanı, soyu planlanır. Yani bir insan hangi zaman ve mekan da ve hangi soyda gelmişse bilinir ki soyut tercihine en uygun somut halde gelmiştir! Kıtlık, savaş, soykırım zamanlarında ve sefaletin içinde gelenlerin durumunu kendi tercihlerine vermek istemeyiz! Oysa ezeli takdir var! Ve takdirde yanlış, yanılgı olmaz! Gayet iyi bir zaman ve mekanda ve gayet soylu bir ailede Dünya’ya gelene biz "Şanslı" deriz! Oysa evrende ne şans vardır ne de tesadüf; torpil hiç yoktur! Şanslı veya talihsiz sayılan durumlarda Dünya’ya gelenler aslında soyut alemde zaman ve mekan olmayan boyutta, ruhsal boyutta bu durumu tercih etmiştir ki bakın bu çok önemli tercihini görmesi somutlaşınca oluyor. Eyvah! Ben bu durumu mu tercih ettim! Yazık olsun ! Demesi soyut tercihinin somutlaşmasıyla oluyor! Yoksa asla bilemeyecek neyi tercih ettiğini...
Madem soyut alandaki tercih, somut alanda yansıyor; değişim mümkün olmayacak mı?
Bunun cevabı olması açısından zaman ve mekanı irdelemek gerek! Zaman mekan boyutu nedir, zaman ve mekandan münezzeh olan boyut nedir? Şimdi tüm geçmiş ve geleceği bir yana bırakalım! "An" da olalım. Zaman ve mekan boyutunu aştığımızı düşünelim, geçmiş ve gelecek olmaz. Her şey tablo gibi geçmiş ve gelecek aynı levhada görünür. Hangi noktadan bakılırsa, bütün tablo oraya göreceli olur! Evrende yön yoktur, bir nokta esas alınırsa o noktaya göreceli sağ, sol, yukarı, aşağı oluşur. Mesela; Dünya’da, Güneş’e göreceli yönler oluşur! Anda iken geçmiş ve gelecek o noktaya göreceli oluşuyor. Soyut olarak yapılan tercih ile somut olarak görünen aslında eş zamanlı! İki durum nerden çıkıyor? Yani önceden tercih edilip sonradan yaşanma durumu nasıl oluyor? Bunun nedeni zaman ve mekan izafiyeti. Eğer zaman ve mekan izafiyetini aşabilseydik eş zamanlı bir seyirde olurduk. Esfel, Dünya boyutundaki sınır yüzünden bu asıl olan eş zamanlılık zaman ve mekan izafiyetine bürünür.
Kırılma noktasını nasıl kullanacağız?
Soyut tercihlerimizi somut boyutta yaşarken, tercihlerimizi de fark ediyoruz. Yanlışlarımızı görme fırsatı da oluşuyor. O halde "Kırılma noktası" bu tercihlerimize müdahale edeceğimiz noktadır! O noktaya bizi getiren ise tercihlerimizi gördüğümüzdeki pişmanlık ve çaresizlik halidir. İnsan ya çaresizliği seçer, atalete düşer, kırılma noktasını pas geçer! Ya da pişmanlığı seçer ve kırılma noktasında tercihini kendini mutlu edecek yönde değiştirir. Bedel ise kırılma noktasından önceki tercihinin sonucudur. Bedele sabır ise övülür! Tövbe ise farkındalıktır!
Son tahlilde; Dünya’ya gelen insan için zaman ve mekan dahil tüm etkenler soy ağacı da dahil o insanın yapmış olduğu soyut tercihin somuta yansımasıdır! Bazı insanlar doğar doğmaz ölür! Bazısı eksik, sakat doğar; bazısı kötü ortama doğar! İşte bunların tamamı soyut tercihinin yansımasıdır. Bunu söylemek kolay olmasa da ben bunu böyle tespit ettim! Bu boyutta hiç suçu olmadığı halde zulme uğrayanların unuttukları soyut tercihlerinin somut yansımasını feci olarak görmesi durumu var! Kırılma noktası bir fırsattır. Herkese de nasip olmuyor! Bu fırsatı yakalayanların, yani farkında olanların, hayatına çok güzel bir yön vereceklerinden kuşkum yok! Arabanın çamurda patinaj yapmasına benzer halden kurtulmak için kırılma noktasını kullanmak gerek!
Selametle,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Ahmet Bektaş
Kırılma noktası:Yeniden doğuş gibi....
Çok acı veren bir süreçten sonra inanılmaz mutluluk....
Artık tüneller beni korkutmuyor. Çünkü her tünelden kendimi yeniden yaratarak çıkıyorum. Bir tünele girdiğim zaman içinde bulunduğum sıkıntının bana neler getireceğini düşünmeye başlıyorum. Ben bunun sonunda neyi öğreneceğim acaba. Öğrendiğim bir davranışın farkına varınca yeni kararlar arkasından geliyor ve bir anda kendimi tünelin dışında buluyorum....
Hocam yine ve yeniden pozitif bir düşüncenin pozitif etkilerini yaşadığım bir yazı daha okudum..
Yürek sesiniz susmasın...Saygımla