KIRKINDAN SONRA TENEŞİR PAKLAR DEMEYİN

• 6 Mart 2013 Çarşamba 02:43:34

KIRKINDAN SONRA TENEŞİR PAKLAR DEMEYİN

Aşk her yaşta var, , insanoğlu nefes aldığı sürece aşk var, var olacakta
Çocukluk aşkı, gençlik aşkı, ( deli aşk) orta yaş ve üzer,i olgunluk aşkı olarak karşımıza çıkar.
İlk evrelerinde mutluluğu yakalamayan çiftler, çoğunlukla olgun aşkta şanslarını denerler ve oldukça başarı sağlayanlar var.
Bunun bir diğer adı, mantık evliliği, aralarındaki yaş farkına bakılmaksızın yapılan evlilikler.
Gençliklerinde, evliliklerinde darbe yiyen genç bayanlar, genellikle baba rolüne yakın olgun erkekleri seçerler, aralarındaki yaş farkı sırıtsa da, bunu görmezlikten gelirler.
Aynı şey olgun bayanlar için geçerli, olgun bayanlarda genellikle kendinden beş on yaş küçük erkeklerle evlenmeyi tercih ederler.
Geçmişte çektiği huzursuz, mutsuz evliliğin açığını, bu şekilde kapatmayı düşünüyorlar.
Bazıları da biraz ortada kaldıkları için, sığınacak liman ararlar ve yaşlı erkeklere varırlar .
Her ne şekilde olursa olsun, yapılan bu tür evliliklerde, genellikle kadınlar özellikle kendilerini sürekli emin bir ortamda, huzurlu, mutlu bir ortamda, yaşamlarını devam etmeleri için, varlıklı erkekleri tercih ederler,
Tekrar ortada kalmamak acı, yaşamamak adına.
Son yıllarda, çocukları tarafından ihmal edilen, bakılamayan, yanlarında barındırılamayan yaşlı erkeklerde, ev altında kendisi ne bir sıcak çorba yapa bilecek, derdini, sırrını paylaşa bilecek bir sırdaş, bir yol arkadaşı arar, ömrünün son yıllarını yalnızlıktan kurtulmak adına.
Bu tür yapılan evliliklerde, genelde çocuklar ve babaları arasında itilaflar doğar, sancılar yaşanır, çünkü baba yeni aldığı eşin hayatını güvence altına almak zorunda.
Bu devrelerde, aşk yerini saygıya bırakıyor ve bu tür evlilikler, saygı ile yürütülmeye çalışılıyor.
İkinci Baharı yaşamak, mutluluğu yakalayamayan ailelerin, vaz geçilmez hayali
Bu tür evliliklerde, genelde eşleri vefat edenler, yeni bir arayış içine, yeni bir heyecan içine girerler.
İkinci baharda aşk biraz daha olgunlaşmış, aceleci değil, temkinli, ağır adımlar, la yürür
Taraflar konuyu etraflı tartışarak sık eler, sık dokur misali bir yol izlerler
Bunu yaparken de aşkı ihmal edemezler, yeniden doğmuşlar gibi el ele dudak dudağa, yürek yüreğe birlikte olacakları günü sabırsızlıkla beklerler, laf aramızda ufak tefek kaçamakları da, tabii ki kaçınılmaz oluyor.
Aşk işvesi cilvesi, kaçamak bakışları ile kendini gösteriyor, uykusuz geceler yaşanıyor
Her gün yeni bir hayal kuruluyor, çiftler biri birlerini göremedikleri zaman gerginleşe biliyorlar zaman, zaman, biri birlerine nazları, sitemleri kaçınılmaz oluyor.
Kışı, boranları geride kalmış, yazı baharı yaşıyorlar.
Bazı çiftlerde, yeni bir aşka yelken açma riskinde başarısız oluruz çevremize ve çocuklarımıza, ailelerimize mahcup oluruz diye kaçınıyorlar.
Duygularını bastırıyorlar, saklıyorlar, gurur ön plana çıkıyor, kendilerini çocuklarına sevdiklerine adamayı uygun buluyorlar, aşklarını, sevgilerini yüreklerinin derinliklerine gömüyorlar.
Bir dostu ile, bir sırdaşı ile söyleştiği zamanlar, bu gizlilik taraflarını açıkça ikrar ediyorlar, arkadaşına dostuna açmakta sakınca bulamayabiliyorlar.
Aşk vardır, her yaşta var,,insanoğlu nefes aldığı sürece aşk var, olacaktır hatta teneşirden sonra bile, manevi dünyaya göç edenlerle aşkı yaşayan çok insan var
Aşk bakidir
Bende aşığım,
Sakın kime diye sormayın ? lütfen
Vallahi utanırım
Söylemem!...

Saygılarımla
______Ali Cemal AĞIRMAN_____