EL ALEME HAYRANLIK!
El aleme olan hayranlıktaki girişimleri, kişisel yaşam tarzınıza, toplumsal ve ailevi koşullarınıza ve geleneklerinize, maddi ve manevi olanaklarınıza uyarlamadan alıp bir yaşam alışkanlığı haline getirecek olursanız, bunlar ergeç ’dikenleri dalından alınıp goncasına konmuş bir gül’ haline gelir ki; bu da -demeye ne gerek- hiçbir insanın arzulamadığı bir görünümdür.
Giyim kuşam modasına karşı değilim asla. Her devir, kendine has bir moda türetir.
Lakin, bir şark geleneği ülkesi olarak Batı’ya hayranlıkla örneğin;
-diliniz alır, İnglizler gibi dudak büzerek ve sürekli yabancı kelimeler kullanarak konuşursanız, Türkçeniz, Türkçe olmaktan çıkar iki nesil birbirini anlayamaz olur! Netice, karmaşadır!
-atalarımızdan kalma bir alışkanlık olmasına rağmen, Batılı erkek yapıyor diye kulaklara küpeyi takar, kafayı da usturaya verdirirseniz, üçbeş hemfikir insan dışında herkeses ’su kabağı gibi görünümü’ verirsiniz, o kadar!
Gerçi; küpe takıp belik saç uzatmam ama, ben -şahsen Yavuz Sultan Selim hayranıyım- küpe ve saç uzatma modası bizden Batıya gitseydi hiçmi hiç karşı olmazdım buna. Çünkü edebi, adabı ve usulüne uygun olacaktı, bu kesin!
Akdeniz insanı, örn. Avrupa insanına göre genelde esmer tenlidir. Ama bakıyorum bayanlarımız (hele deTV haber okurları, sanatçılar ve bunlara hayranlık duyan zavallı gençkızlarımız) dünya bir parayla saçlarına ağırlıklı olarak her ay sarışın boya yaptırmaktalar. (Baksanız evine, çocuklarına ayda bir kitap bile aldıkları olmamıştır.)
Buradan çıkan sonuç ne?
Turizmin artık evrensel boyutlar alması nedeniyle ve TV, internet yollarından erkeklerimizin genelde Batılı sarışın kadınlara hayranlık duyduğu ortadadır. Hiç konuşulmadann bile kadın toplumumuz, bu hayranlığı turistlerden koparıp kendi üzerlerine çekmek için kalkar aniden kuaföre gider ve sarışınlaşır. Amaç, akşam eve gelen erkeğinin çok daha hoşuna gitmektir! Bu düşünce bize neyi göstermekte? Kadınlarımız toplum içinde hakettikleri ilgi ve hayranlığı bulamadıklarını! BU durum bizi nereye götürür? Erkeklerimiz canları sıkıldıkça dizlerini dövmek yerine ve karı ya da kız döveler. Durum ortada!
Yahu esmer tenliye sarışın saç gider mi, Allah aşkına söyleyin!!! Kadınlarımız ev araba mobilya vs. gibi mal değil ki; renkleri zamana göre modaya uyduralım diyesiniz! Yoksa....!!???!!!???.
Evet evet, biz kadını malesef ’mal’ gibi görüyoruz. Ve farkında olmadan da bu tutumla kendimizi mal yerine koyuyoruz. Mal olduk mal, topluma malolamadık!
...
Pekala; kadının hakettiği yeri toplum ve aile içinde bulması için ne yapıyoruz?
Cevap.!??!!!!?????????????!!
Evet evet, cevaplamakta zorlanıyoruz apaçık!
Toplumsal ve ailevi sağlıklı yaşam birliği için keşke erkeklerimiz isteyerek kadınlarını götürseler kuaföre, modaevine vs.! İsterlerse saçlarını eflatuna griye veya yeşile boyatsınlar, hiç ama hiç karşı olmam!
...
Olur ya, Batı’da necaset yemek moda olsa, helaya kaşıkla mı girelim be dostlar!
Esenlikle kalınız.
Kederli, 59 Y.
Aile ve Gençlik Sosyal Eğitim Danışmanı
Beden Dili ve Tavırları Yorumcusu
Almanca-Türkçe Umumi Yeminli Çevirmen ve Tercümanı
Çevirmenlik Akademisi Sözleşmeli Doçenti
(Kendini, 35 yıllık mesleki hayatından sonra 57 yaşında gönüllü olarak mesleki emekliye ayrılıp, Yaradan adına toplum ve bireyleri için fahri göreve adadım, 60 Y. memleketime kesin dönüş yapacağım ve fahri hizmet vereceğim, mesleki sıfatlarını övünmek için göstermelik yazmadım, yazılarım okunurken sırf kalifiyeliğim bilinsin diye yazdım. Övünmek hiçbir yere götürmez. (Nefis) merkebimi kırk yıldır övüyorum, zerre adam olmadı).
Diplik:
Sarışın saç modasını neden ele aldım derseniz, şu açıklamamı değerlendirin:
Doğu blokunun yıkılması akabinden serbest seyahatin başlamasıyla berber
Karadeniz ağırlıklı olmak üzere boşanmalar inanılmaz bir oranda arttı (Kaynak: Menevi bir kızım, şu an Anadolu’da 2 yıldır boşanma davaları hakimliği yapmakta!)
Ulusal toplumun en küçük çdekirdeği sayılan aileler bu hale gelirse, toplum genelinin halini siz düşünün!
Aynı zamanda da kadına karşı şiddet ve cinayet olaylarının artmış olmasını açıklamam gerekmez! İşbaşındaki aciz hükümet ise (başkası da olsa farketmez!) -asıl meseleye çare bulmak yerine- yasa ve yasaklarla bu işin altından kalkacağını sanmakta, vah zavallı kuş beyinliler vah! Ama kuş beyinli topluma(ben de onun bir üyesiyim) kuş beyinle yaklaşmak gayet doğaldır sanırım!
(Mutaassıp bir hacı-hoca ailesinin evladıyım, dinime saygımı gösteriş için değil görünürlülük için yapmayı ahdetmiş bir kişiyim. Hiçbir partinin mensubu ve muhalifi değilim, olmam da. Benim partim, ellerin sürekli vicdan üzerinde olduğu, Yaradan’ın hak hukuk ve adalet terazisiyle çalışır!
YORUMLAR
Değerli üstadım. Ülkemin o kadar çok sorunu var'ki bu sorunlar avrupa ülkelerinin hangisinde olsa şimdiye, tarihe karışmış olurdu. Bunca sorunlar varken bu devlet yıllardı nasıl ayakta duruyor anlayan varsa anlatsın. memleket'te o kadar çabuk gündem değişiyor'ki bir gün sonra dünkünü unutuyoruz, daha doğrusu unutturmağa çalışıyorlar. Sizin gibi vatanını, milletini seven, halkı aydınlatmağa gönül vermiş arkadaşlara çok ihtiyaç var. emeğinize yüreğinize sağlık. En yakın takipçiniz olacağım. Sevgiyle kalın, sevgi dolu dost gönüllerde yaşayın.
NOT: Profilinize baktım, Osmaniyeli olduğunuz yazıyor. Ben'de Hatay _ İskenderunluyum. Hemşehri sayılırız. sevgi ve saygılar