Erdoğan esip gürlemiş
Bir televizyon kanalında pazar akşamları türk sanat müziği ve halk müziği istekleri çalınır.
Burada en çok istenen şarkı ,sarı saçlım mavi gözlüm nerde şarkısıdır. Neden bunu yazdım
çünkü bu Türk milletinin genel eğilimini gösterir.BDP Sinop ve Samsun’a milletvekilleriyle bir
çıkarma yapmak AKP açılımını ve sözde barış sürecini anlatmak istediler. Tam anlamıyla ne
oldu bilmiyorum. Bildiğim orada aldığı demokratik olması gereken tepki. Biraz aşırı kaçılmış
bu da bence son derece olağan milletin sinirlerini öyle gerdilerki diliyorum daha büyük tepkilere neden olacak olayların yaşanmaması.
Erdoğan esip gürlemiş, Türk miliyetçiliğini de Kürt miliyeyetçiliğini de ayaklarım altına alıyorum diye.Oysa Türkiye iki etnik kökenden ibaret değil. Ne yana tavrını koyduğu da
oldukça net.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a karşılık gücün yeterse söylediğin bu sözleri bir de Rize’de tekrar et demiş. O da biraz yön kaydırması yapmış.Ben öyle demek istemedim, etnik miliyetçiliği
demek istedim demiş.Sonra esip tozmayı sürdürmüş" Rizeye’de gider aynı sözleri söylerim."
Rize’liler de kuzu kuzu dinler mi dersiniz. Gücü yeterse her yere korumasız ve polissiz
gitsin.
Yanlış yönden gitmek istiyor barış yoluna. Silâhlar bırakılmadan barış görüşmesine gitmek
nerde görülmüş! Tavizler vere vere bunca askerimizin ve sivil halkın,çoluk çacuk demeden
katleden katil başının ayağına gidilmez. Önüne kırmızı halı serer gibi.
Olup bitenler midemi bulandırıyor. Aynı durumda olmayan bir Türk halkı olduğunu da
düşünmüyorum. Ona oy verenler hızla azalıyor. Bunu kendi elleriyle gerçekleştiriyorlar.
Milleti bölmeyi amaç edinenler kendi ayakları altında kalacaklar. Kimse bölünme Anayasasını
millete yutturamaz. Güçleri yeterse referanduma sunarlar. Sanmasınlar ki kabul olunur.
Hem nasıl olur da sanki devlet yıkılmış da yeni bir devlet kurulur gibi yeni bir anayasa hazırlanır; hem de Türk kimliği anayasadan çıkarılmaya çalışılır. Bu hangi uygar ülkede görülmüş. Türk halkına rağmen bu değişikliği yapamazlar, yapamayacaklar..
Bu millet milliyetine de ordusuna da sahip çıkar. Ne vurdukları balyozlar, ne de kirletmeye
çalıştıkları Ergenekon adı bunları uygulamaya yetmez. Geldikleri gibi şahane olacak bu
gidişleri..
24. 2. 2013 Nazik Gülünay
YORUMLAR
Nazik hanım böylesi bir yazı ile başlattığınız tartışmayı çok doğru buluyorum.Herkes içindekileri döküyor.Dökülenlere bakıldığında 2 ana gurup ortaya çıkıyor.1-Ülkenin bölünmesine ve emperyalizme karşı çıkanlar.2-Emperyalizmden yana olan gerici ( Yobaz ) kesim.Gericiler tarih boyunca yabancı uşaklığını savunmuşlardır.Bazıları bunu bilerek bazılarıda bilmeyerek savunmuşlardır.Bu sadece Türkiye'dede değildir,tüm dünyada böyledir.Vietnam da,Tüm Afrika ülkelerinde,Latin Amerikada.Bir avuç Holanda dev Endonezyayı 400 yıl böyle sömürmüştür.Bir avuç Portekiz dev Brezilyayı 350 yıl böyle smürmiştür.Bu örnekleri onlarca çoğaltmak mümkün.Bunu anlamak isteyenler bu örneklerle anlar,anlamak istemeyenlerde zaten kafasına da soksan anlamazlar.Yukarda yazan vatandaşlardan biri tutmuş İmam Hatip ler diyor.İmam hatipler imam yetiştirmek üzere açıldı, bu gün o okulları bitirenler imamlıkmı yapıyorlar,hayır.Aldıkları eğitime göre en yüksek maaş alanlar onlar ve polisler.Neden? Çünkü siyasi iktidar onları ön cephelerde kullanıyor da ondan.Beyni ve vicdanı olanlar bunları düşünüp öyle karar verirler,bunlardan yoksun olanlar da küçük çıkarları uğruna hiç bir şeyi anlamazlar.
Yazınız ve verdiğiniz emek için sizi kutluyorum.
glenay
İmam hatipliler gerçekten imam olmuyorlar şimdi. Amaç başka.
Emperyalist ülkeler geçmişte ve şimdi hep aynı yolu izlediler.Parçala ve
yönet. Ne yazıkki ülke insanımız tümüyle bunu kavramış değil. Medyanın
ele geçirilmiş olması bu öğrenme, ilgi edinme hakkını engelliyor.Bir açık
verirlerse o zaman sızıyor bilgiler..
Selâm ve saygılar..
Sonuç olarak ortaya çıkacak durum bir barış anlaşması değil, yeni döneme nasıl ortak eylemler demeti bularak girebiliriz olacak. Ortak bir şeyler yapan insanların birbirlerine kurşun sıkmaması gerek. Barışçı bir durum ortaya çıkacaksa bu durum bu kadar farklı düşünen taraflar için ikisininde hazmedemediği şeyler olabilir. Açıkçası ben pkk yı askeri bir sonuçla yok edip sonlandırılmasını isterdim. Fakat bunu başaramadığımız açıkça görülüyor. Benimde içime sinmese de artık ülkede o kadar ziyanlık olmayacaksa görüşmeler yoluyla ilerlemeye çalışılabileceğini düşünüyorum. Onlar da barışçıl insanlar olmasa da otuz yılda çok yoruldular. O yüzden mecburen bu yola girdiler.
glenay
niyetli değiller.
Hükümet önce Amerika'yla, natoyla ilişkilerini gözden geçirmeli. PKK!yı
önümüzde sürekli durmasını sağlayan Amerka. Natoda onun emrinde.
Bunlardan kurtulmadan boş hayaller kuramayız.
Halkı bilinçlendirmek ve her şeyi açıkça anlatmak gerek. Ve bütün
kurumlar ve her görüşteki partililer birleşip kuvayi milliye zihniyle hareket
etmedikçe kurtuluş görünmüyor..
Yorumunuza çok teşekkürler,
selâmlar..
Değerli Arkadaşım.
Siyasi nitelikli yazılar hep sıkıntılı olur. Çünkü ileri sürülen görüşlere katılanı vardır, katılmayanı vardır...
Mesela: Türk milliyetçiliği etnik bir milliyetçilik midir..Yani Irkçılık mıdır? Eğer öyle ise Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşımızda '' Kahraman Irkıma bir gül '' derken buram buram ırkçılık mı yapmıştır? Bizim milli marşımız bile ırkçı bir marş mıdır? Tüm bunları birilerine sorduğunuzda kıvırma sanatının en halis örnekleri sergilenecektir size. Ya da en şiddetlisinden hücumlar yaplacaktır.
İyi de susalım mı yani? Hayır..Susmayalım elbette...Ama sapla samanı da karıştırmayalım...
Sizin şu yazınızla ilgisi yok ama bence..Benim siyasi ve dünya anlayışıma göre: Erdoğan gitsin...Gitmesine gitsin ama İmam-Hatip kökenli bir başbakan olduğu için değil, onun döneminde Habur rezaleti diye bir rezalet yaşandığı için gitsin.
Erdoğan gitsin...Gitsin ama onun döneminde baş örtülüler okullara, devlet dairelerine rahat rahat girebilmeye başladıkları için değil, Onun döneminde adı TÜRKİYE olan bu devlette, O devletin kalbi olan mecliste bu milletin temsilcisi sıfatıyla bulunan hainler milletin gözünün içine baka baka 30.000 kişinin katiline Sayın diyebildikleri için gitsin.
Erdoğan gitsin..Evet..Gitsin ama...Taksime, Çamlıca'ya cami yaptırdığı, İmam-Hatip Orta okullarını tekrar açtırdığı için değil, Bu ülke için görev yaparken pkk tarafındanyakalanıp rehin edilen asker, polis, öğretmen ve diğer görevlilerin maaşları kesildiği, aileleri mağdur durumda bırakıldığı için gitsin...
Kısaca sapla samanı karıştırıyoruz..Öyle olunca da ben size diyim: Hiç bir yere gitmeyecektir. Oy moy kaybettiğini de sanmıyorum.
Daha dün benim mahallemde baktım bir inşşat yapılıyor...Sordum: Ne bu? ne yapılıyor diye...Vatandaşın biri '' okul yapılıyormuş ama inşalah normal okul olur '' diye dua etti...Ben '' Normal okul demekle ne kastediyorsunuz'' dediğimde de '' İnşallah İmam_ Hatip okulu olmaz'' dedi....
İşte değerli arkadaşım..O ve benzeri insanlar '' İnşallah imam-hatip okulu olmaz '' dedikçe Erdoğanın sırtı hiç bir zaman yere gelmeyecektir...O zaman da Türk Milliyetçiliğini ayaklarının altına da alır hatta dahasında Türk Milletinin ağzına da eder...Çünkü millet o gittiği takdirde gelecek olandan çok daha fazla korkuyor.
İnanın bana Türk Milleti sanıldığı, iddia edildiği gibi aptal bir millet değildir ama önünde dört seçeneği var o seçenekler içinde en ehven-i şerini seçiyor.
glenay
İnşaallah imam hatip olmaz diyen de o okulu istemediği için değil, artık
yeterince imam hatip okulları olduğu için ve bu okullara öğrenci bulunamadığı için olmalı. Bu da saf insanlarımızın küçük bir tepkisi.
lesefİnsanımız öyle gerilerde kalmış ki kız çocuklarını okutmak şöyle dursun imam hatipe bile göndermiyorlar. Sözgelimi ben,ilkokuldan sonra Kur'an
kursuna gönderildim. Hocamızın isteğiyle imam hatip okuluna gitmek
istedim, ona bile göndermediler. Şimdi de durum değişmedi. Daha da aşağılara çekildi, çekilmek isteniyor.
Bu gidişe dur demek gerek.Her yönden milliyetçilik, ulusalcılık karalanıyor,
tutuklanıyor durumuna geldik. Bütün çarklar tersine dönüyor şimdi.
İnsanımız karşısında yumruğunu masaya vuracak, bu böyle olmaz diyecek
liderini arıyor. O da maalesef şu durumda görünmüyor.
Yine de fazla karamsar olmayalım. Gün doğmadan neler doğar.
Bir şey olur ki milletin bütün bağları kesilir Tayyip Erdoğan'la..
selâm ve sevgilerimle..
Yine cesur yüreğinizi elinize alarak, "TÜRKİYE CUMHURİETİNİN VARLIĞINI VE BEKASINI" yakından ilgilendiren, hatta Türk toplumunun, varlık ve yokluk nedeni sayılabilecek çok önemli konulara değinmişsiniz.
İşte hep söylediğimizi, yine tekrarlayalım. Cesur aydınlar ortaya çıkmalı. Halkın, toplumunun yanında yer almalı. Çünkü gündeme getirilen olay ve fiiller, artık öyle göstermelik basit siyaset oyunları değildir.
Türk devletinin, Türklük ve CUMHURİYETİN yokedilmesine çalışma uygulamalarıdır. Yani bu devleti ve Türklüğü kabul etmeyerek yıkmağa çalışan uygulamaların yaşandığı bir süreç başlamıştır. Bunu görmezden gelmek, hafife almak, "yapamazlar demek" inanınız hayale kapılmaktır.
Çünkü bu yıkım hareketleri, Türk devletinin ve LAİK CUMHURİYET rejiminin kurulmasıyla başlar.
Bu nedenle, CUMHURİYET henüz emekleme ve yürüme çağındayken, ona karşı büyük ve kapsamlı isyanlar, baş kaldırmalar, çağdaş ilerlemenin önünü kesmeler o günlerden bu yana başlatılıp sürdürülmüştür. ATATÜRK gibi cesur, akıllı ve atak devrimciler ve onların yanında hiç ayrılmayan devrimci ordularının karşı koyuşu sayesinde, o günlerde yapamadıklarını bu gün yapıp başarmaya çalışıyorlar. Bu gerçeyi bütünüyle TÜRK milleti görüp anlamak, değerlendirmek ve çok acil sonuç getirici tedbirler almak, kararlara varmak durumundadır.
Çünkü ipin ucu kaçmıştır. Kimlerin eline, hangi kötü ve korkunç (.......) niyetlilerin eline geçtiği de ayan beyan görülmektedir.
Cumhuriyetin kurulma ve gelişme döneminde, o günlerde gözünü budaktan sakınmayan kahramanlardan oluşan son derece etkin TÜRK orduları, ATATÜRK ve İstiklar savaşını yüreklerini ellerine alarak kazanmış kahraman silah arkadaşları vardı. Bu gün de çok modern eğitimlerden geçmiş çok değerli bir Türk silahlı kuvvetlerimiz var, ama kabuletmeliyiz ki etkinliği sınırlandırılmış görünüyor.
Ama bir ATATÜRK yoktur. Onun gibi yüreklerini ellerine alarak savaşmış, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ kurup, ona çağdaş dünyanın gelişmişlik kapılarını açan KAHRAMANLAR yoktur.
Tarihi Süreçler içinde elbette olmayacaklardır, olamayacaklardır; ama onların devamı olan nesiller, yani bizler varız. Onlardan bize yansıyan ve de mutlaka olması gereken, VATAN, MİLLET, YURT, TOPLUMSAL GELİŞMİŞLİK, BU TOPRAKLARIN SAHİBİ OLMAK, GEREKTİĞİNDE ONLARIN YAPTIKLARI FEDAKARLIKLARI YAPMAK DUYARLIĞI HİÇ YANSIMADI MI BİZLERE?... O onur ve bekalardan hiç bir şey bulaşmadı mı?.... Bizlere özenle hazırlanıp bırakılan bu vatanın yaşatılması ve korunmasından hiç bir sorumluluk ve görev payı düşmedi mi?.... Bu denli duyarsız olmanın, atıl kalmanın sebebi nedir? Bizlere hiç mi örnek olmadı, altıyüz yıllık bir imparatorluğun müstevliler tarafından çökertilip paylaşılması?... Onun yerine, binbir zorluklar, fakrü - zaruretler içinde canlarını dişlerine takıp, yüreklerini ellerine alarak ölüm kalım savaşı vererek TÜRKİŞYE CUMHURİYETİNİ KURANLAR, nasıl bu denli çabuk unutulabilir ve örnek alınmazlar?....
Daha neler yazmalı bilmem ki Nazik Gülünay. Artık herkes şapkasını önüne koyup düşünmek zorundadır. Üstümüze, üstümüze gelenler, öyle hafif seher yelleri, bahar meltemleri değil; basbayağı kırıp geçirici, yıkıp yokedici güçlü ve zorlu fırtınalar, kasargalardır. Bunu yazıp herkese duyuruyoruz... sonradan; "bilemiyorduk, söyleyen, uyaran olmadı, önümüze düşüp bizlere yol gösteren olmadı" diye hiç kimse kendini savunamaz. Atı alanlar Üsküdarı geçer, sonra da siyasi misyon ve amaçlarının gereğini yapmakta haklı olur adamlar. Hiç kimse gıkını çıkaramaz, açılım ve saçılımın, tüm yeni oluşumların koyduğu kurallara uymak zorunda kalırlar.
Esenlik ve mutluluk dileklerimle kutlayıp selamlıyorum, bu etkili ve gayretli cesur durşunuzu.
Kemal Polat
kempol tarafından 2/25/2013 1:57:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
Normal şartlarda milletin terörün bitirilmesi noktasında kredisi olduğu ortada.. BU sürecin sancılı olduğu da doğru aslında. Başarısız olunması durumunda adeta siyasi intihar gibi:. BU açıdan bakıldığında erdoğan karşıtlarının memnun olması, sonunda milletten kopuyorlar, kurtuluyoruz ERdoğandan diye sevinmeleri lazım..Ama pek kendi söylediklerine de inanmıyor gibiler ve endişeliler. Terörden medet uman, onyıllardır ülkenin kaynaklarını soğuran, ekonomisinin, birliğinin, bütünlüğünün üzerine kabus gibi çöken bu düzeni sürdürmek isteyenler elbette var. Onlar da bu yukarıdaki yazıdaki düşüncelere yakın argümanlarla işbaşındalar. Millet her zaman doğru karar verdi bugüne kadar. Darbeleri ve darbecileri ülkenin yargısına teslim eden süreç milletin ciddi desteği ile gerçekleştirildi.Çürüklerinden, defolarından arınmış bütün kurumlar elbetteki eskisinden daha güçlü olacaktır. Bunda referandum sürecindeki millet desteğinin önemi ortada.Korkarım öyle ya da böyle terör ülke gündeminden tamamen çıkarsa Erdoğan 2-3 dönem daha iktidarda kalmayı garantileyecek. Bunun için "etnik milliyetçiliği( ırkçılığı) reddetmeyi " "Türk milliyetçiliğini ayaklarımın altına alıyorum " diye manşetlerine çekecekler, anayasa çalışmalarını tıkamaya çalışacaklar, hertürlü kışikırtmayı provakasyonu sergilemekten kaçınmayacaklar. Zira istikballeri terörün sürmesi ile doğru orantılı..Ülkenin üzerine çöreklenilecek kaynakları, siyaseti dizayn edip yönetecek vesayet iştahları hala mevcut.
glenay
Halktan kopuklar bu doğru bakın. Bu nedenle daha fazla duramayacaklar,
çünkü Erdoğan'ı destekleyenler bundan çıkarı olan azınlık, halk ise çoğunluk. O kamuoyu anketlerine filân inanmıyorum.
Darbeci dediklerinize gelince, onlar üstlerine isnad edilen ,uydurulan sözde darbeye teşebbüsten tutuklular. Gerçekte darbeyi yapanları neden
salıverdiler.Bu ülkede gerçek bir hukuk ve adaletin olduğuna kimse
inanmıyor artık.
Ülkeyi dizayn etmek isteyip yönetenler dışarda, aslında en içimizde, patriotlarda,Amerikan askerlerine, ABD'de..Ve Fethullah Gülen'in kolları
ülkemizin boğazını sıkmakta.
erolbasci
Nazik hanım, ona bu görevi ABD verdi.
Belli ki görev süresi de dolmaya yaklaşıyor.
ABD'nin istediği görev yerine getirilsin de parti batsın onun umurunda olduğunu sanmıyorum.
Nasılsa dünya kadar servet biriktirdi, gemicikler alındı.
Bir de başkan seçilsin, deme keyfine...
Umarım halkımız bu oyuna gelmez...
glenay
Dediğiniz gibi ABD'nin verdiği görevi başarıyla tamamlamaya çalışıyor.
Çok teşekkürler,
diliyorum halkımız uyansın,
selâm ve saygılar..
takke düştü..... kel göründü.....bekliyoruz bakalım.... teşekkürler nazik hanım....
glenay
Çok teşekkürler,
selâm ve saygılar..
Gülenay Hanım ne güzel yazmışsınız. Düşünün; bir başbakan muhalefet liderine; git Diyarbakır'da söyle diyor. Orada konuşamayacağını düşünüyor. Vatandaş,hele de korumaları olan bir lider kendi ülkesinin bir köşesinde konuşmaktan korkuyorsa,konuşamıyorsa bu kimin ayıbıdır acaba düşünmüyor. Hem sonra ne vaat edildi de birden barış konusunda hem fikir oldular? Bizden saklanan ne olabilir? Vaat edilen şeyde neden bizim söz hakkımız yok? Çünkü cumhuriyet böyle bir idare şeklidir.
glenay
Bu rejim Amerka dahil hiç bir ülkede yok.Diliyorum aklımızı başımıza alırız da
ülkemizi yabancılara yem olmaktan kurtarırız.
Bu yönetim bir kukla yönetim Amerikan'ın elinde.
Güzel yorumuna çok teşekkürler,
sevgilerimle..
Peri Tozu.
Barış görüşmesi başlanmadan silah bırakıldığını nerede gördünüz? Hem kimin ayağına gidilmiş? gidenler zaten BDP li öte yandan zaten görüşmesi gereken kurum görüşüyor PKK ile MİT ten başka hangi kurum bu görüşmeyi yapabilir ki. Ülkede kan duracak diye niçin bu kadar endişeleniyorsunuz?
Oy verenler hızla azalıyormu? Bunu hangi araştırma neticesinde söylüyorsunuz? Son anketlere göre oy oranı %55 civarında.
1960 da 80 dedevlet yıkılmışmıydıda yeni anayasa yapıldı bu kadar cahillik olmaz darbe anayasasıyla mutluysanız buyrun afrika ülkelerindeki askeri rejimlere doğru yol alın :) Anayasa yapmak sadece kuruculara mahsus bir durum değildir.
Hem hangi anlayışın geldiği gibi karanlık dehlizlere geri gittiği görülüyor 2002 den bu yana :)
glenay
Erdoğan'ın halis muniz taraftarı olduğunuzu biliyorum.
Taviz vere vere kalmadı. Siz çoğunluk onun yanında diye biraz daha avunun, bu millet nasıl bir tokat atacağını çok iyi bilir.
Size ne söylesem fayda etmeyeceğini bildiğim için fazla cevap vermiyorum.
Sizin gibilere güvebniyor bu iktidar.
Uçurumun kıyısında Türkiye,
siz daha yandaşlığı koruyun bakalım..
Gökhan Çoban
Ne gibi tavizler verildi? Mesela ana dilde savunma yapma hakkı bir tavizmidir?
Anayasa konusunda söylediklerime bir cevap vermenizi beklemiyorum zaten..
Bence Türkiye 2000lerin başında uçurumun kenarındaydı. Şimdi çok farklı bir yerde..
Sami Gök
Ana dilde eğitim diye bir şey olamaz.Dünyanın hangi ülkesinde var böyle bir şey?Fakat cıa tezgahlarında dokunan bu görüş şimdi bize dayatılıyor.
Eğer sosyalist teoriden yola çıkılarak bu ortaya atıldıysa,o teoriyi ortaya atan ne Marx'ın nede Engels'in hiç bir kitabında yok.Bu konunun uzmanı olan Stalin'de ise bunu kesinlikle reddeder.Elbet her halkın kendi dilini konuşmasını ve onu geliştirmesini savunur.Yaşınızı bilmem ama ben hem Sovyetler Birliğinde hende DDR de yani Demokratik Almanyada kaldım ve o sistemi biraz yaşayarak biliyorum.Bulgaristan'da önceleri Türkçe eğitim vardı ama Bulgaristan devletinin 1 tek resmi dili vardı.Sovyetler Birliği 17 Cumhuriyetten ve 133 özerk bölgeden ibaretti ama Moskova'da kullanılan dil tüm Sovyet topraklarında Rusça olarak kullanılıyordu.Yani Sovyetlerin resmi dili Rusça idi.Bu gün sizlerin taptığı Emperyalist Amerikada,55 milyon Alman kökenli,30 milyon İngiliz,28 milyon İrlanda,40 milyon İtalyan,10 milyon Polonya kökenli var.daha da sayabilirim.55 milyon Alman kökenliler Amerikada ana dilde eğitim diyebiliyormu,yoksa tümü devlet dili olarak konuşulan Amerikan İngilizcesinimi konuşuyor.Bu konuyu güncel politikalardan ayrı bilimsel temellerde bir düşün.
Kürtçe denen dil bağımsız bir dil değildir.Kırmançi veya Kormanço denen dil köken olarak Farsçadır.Bir dilin dil olabilmesi için kendine özgü bir grameri ve sayı birimi olması gerekir.Oysa Kürtçe denen dilin sayısı yoktur,kullandıkları sayı farsçadır.Yek,Du,Se,Cihar,penç=Bir,iki,üç,dört,beş.Zazaca konuşanlar ise zaten Kırmançiyi hiç anlamazlar.Bu dillerden hangileri ana dil olacak.Kürtçenin ticaret dili yoktur,hukuk dili yoktur,edebiyat dili yoktur.Kırmançinin içindeki Farsça,Türkçe,Arapça,Fransızca sözcükleri çıkardığınızda geriye dil diye bir şey kalmaz.Size bir görev,Fransızca sözcükler Kürtçeye nasıl girmiş bir araştırın bakalım.Bu konuları bildiğinizi sanmıyorum.Fakat ana dilde eğitim,ana dilde savunma diye sallayıp gidiyorsunuz.Size bir ipucu vereyim,Mehmet Şerif Fırat'ın yazdığı Doğu İlleri ve Varto Tarihi isimli kitabı bir okuyun.Birde haçlı seferlerindeki Fransız askerlerinin durumunu bir araştırın bakalım,bu konuda size bazı bilgiler verecektir ama araştıracağınızı sanmıyorum.Araştırma işi zahmetli iştir,siz ve sizin gibiler ona pek gelemezler.Ama sizilerin damarına uygun gelen Amerikan propogandalarınını savunmak daha bir kolayınıza gelir.Dil birliğinin ne demek olduğunu da bildiğinizi sanmıyorum.Bu konular uzun araştırma yapmayı gerektirir.Sizler bu zahmeti göze alıp araştırabilseniz böyle yazılar yazacağınızı sanmıyorum.
Gökhan Çoban
Her neyse Anadilde eğitim diye bir şey olamaz diyorsunuz ya bu cümlenin her kelimesinden akan cehalet adeta buram buram kokuyor.. Belçika, İspanya, Kanada ve Norveç gibi ülkeler ana dilde eğitimi uygulamaktalar...
Ana dilde eğitim uygulamasıyla resmi dil uygulaması farklı şeylerdir fakat bu güne kadar bunu kavrayamadıysanız bundan sonra zor olacağını sanıyorum...
Zaten Kürt halkının kitlesel bazda böyle bir isteğide yok..
Bunun dışında Hindistan, Çin, İsviçre gibi ülkelerde de birden fazla resmi dil uygulamaları bulunuyor.. Yani dünyada bunun bile örneği var..
Bunun Marks yada Engels le bir ilgisi yok ki zaten Marks la ne iktisaden nede ideoloji bazında örtüşmem mümkün değildir...
Şimdi gelelim son konuya
Birincisi Kürtçenin Fransızcadan, Farsçadan yada Türkçeden etkilenmiş olması onu bir dil statüsünden çıkarmaz.. Eğer öyleyse bizim Anadolu Türkçesi de dil statüsünden çıkardı.. Bizim dilimiz ne kadar öztürkçedir.. Hem zaten bir dil başka dillerden ne kadar etkilenirse o kadar zenginleşir.. Yoksa otobüse çoklu oturgaçlı götürgeç deme işkencesine maruz kalacaktık..
İkinciside bir coğrafyada insanların bir kısmı sadece size anlamsız gelen sesleri kullanarak anlaşıyorlarsa o bir dildir arkadaş.. Sen istediğin kafataslı zihniyetle bunun aksini söyle vız gelir tırıs gider..
Cehaletten bahis açıyorsunuz ya bence asıl cehalet siz ve sizin gibi insanların onlar gibi düşünmeyenleri işbirlikçi ilan etmesidir...
Fransız sözcükler Türkçeye nasıl girmiş? bunu düşünürsen o sorununda cevabını alırsın bunu bulmak bu kadar zor olmamalı...
Bu halka fazla güvenme.Kurtuluş savaşından önce bu ülkenin ileri gelenleri,padişah tebaası ingiliz mandacılığından medet ummuşlardı.
Geçen referandumda aydın geçinen yalakalar, yetmez ama evet demişlerdi.Mhp o oylamada tabanını bile kaybetmişti.
Hangi devlet ulussuz,milletsiz kurulmuştur.Milletsiz devletin olamıyacağını onlar da biliyorlar.Ama gericilik gözleri karartır.Yoksa bilmiyorlar mı ki işbirliği içinde suriyeyi iç savaşa sürükleyen Katar da ,Suriye den daha az demokrasi var.Katar da kadınlara oy hakkını bir yana bırakalım tek özgürlük eve kapanma ,çarşafa bürünme hakkıdır.Kadınların kocalarına itaat hakkıdır.Başka ne hakları vardırki ?
Hangi demokrasi Türkiye ile Katar'ı işbirliğine iter söylermisiniz?
Hangi devlet ümmet esasına göre kurulmuştur.Varsa bir örnek söylesinler.Onların ayaklarındaki tek engel Atatürk'ün aydınlanmacı pozitivist Türkiye'sidir.Cemaatların fink atamıyacağı,milletin aklını bulandıramayacağı bir Türkiye.
Minareler süngümüz,camiler kalemiz diyerek milleti ortaçağ karanlığına itmek isteyen Tayyip şimdi mazlumları oynuyor.Faşist,gerici ideoloji ne zamandır mazlum rolünde.Mazluma bak şimdi de başkan olmak istiyor bu millete.
Şu anda öğrencisi,öğretmeni ,profesörü,yazarı,çizeri,askeri hepsi içerde.Dincisi ,yobazı, kaçığı,ümmetçisi iktidarda...
Gerisini siz hesap edin.Sağlıcakla kalın.
Not.Bunlar o kadar demokrat ki bu ülkenin başbakanı vetva makamı gibi Cemevlerinin islam da yer almadığını söyleyebiliyor.Yesinler senin demokrasini! Mazluma bak...
Bunların aynadaki yüzleri kara...
Gökhan Çoban
glenay
yapılanlar yenir yutulur gibi değil.
Yalnız terör ve Öcalan konusunda değil, her yönden üklemiz kıskaç altında.
Köylü çiftçi bitirilmiş, dışardan hayvan almaya, saman almaya,hatta buğday almaya başlamışız. Her şey ithal nerdeyse.Türkiye yabancıların
pazarı oldu. Üretim yok. Millet tüketim toplumuna endekslendi.
Bir güzel sömürülüyoruz.
Köylü yıkımda, köylülük kaldırılıyor ki bu ülke daha güzel sömürülsün.
Köylünün elinden bir yasayla toprakları elinden alınıyor. Yüz yıllık baba
dede mallarını tekrar parayla almak zorunda kalıyorlar.
Bu arada din maskesi altında bir güzel aldatılıyor.Gerçek dindar müslüman önce ülkesini sever ve adaletli olur. Ne adalet ne hukuk var. PKK'lıların tanıklığı makbul ordunun yüksek subaylarınınki ise geri çevriliyor.
Anlayacağınız düzen tümüyle ters yüz ediilmiş. Ve yine bir yasayla
gecekondular yıkılıp yerleri peşkeş çekiliyor yandaşlara ve ülke toprakları
neredeyse tümüyle yabancılara adeta ikram ediliyor.
Bizim önümüze Amerka bir oyuncak atıyor Kürt, Türk diye biz onunla
oyalanırken ülkemiz elimizden tereyağından kıl çeker gibi alınıyor.Ülkemizde
yabancı konumuna getiriliyoruz.
Emperyalizmin bu dümen oyunlarına gelmeden ülkemize sahip çıkmalıyız..
Selâm ve saygılar..
sinan toraman
ABD'nin birleşmiş millet olduğunu yani birleşik amerikan milleti olduklarını her daim söylüyorlar.Onların sonradan millet oldukları kabul görmüştür.Üstelik te gelişmiş bir millet.Araplara gelince kurtuluş savaşı vermedikleri için bu millet emperyalistler tarafından kabilelere ve hatta çıkarlara göre devletçikler olarak cetvellerle çizilerek sınırları belirlenmiştir.Sen bu gibi ülkelerle Türkiye'yi nasıl kıyaslarsın?Çoğu da emirlik dikdatörlükle yönetiliyor.Tayyip'te bunu özlüyor.Sen o milletsiz devlet masalını başkalarına anlat.Kimseyi inandıramazsınız.Millet olmak içinde aynı ülküde birleşmek kafi.Irka dayalı millet anlayışı Atatürk milliyetçiliğinde zaten yoktur.
glenay
tüketmeye hem de yabancıların sokuşturduğu malları tüketmeye yönlendirildik.
Dilerim yenden üretim toplumuna dönüşür ve kendi emeğimizi tüketiriz..
çok teşekkürler,
selâm ve saygılar..
mesele parti ya da hükümet meselesi değil, mesele sistem meselesidir. bu hükümetler hangi partinin ürünü olursa olsun, kapitalistlerin kahyalığını yapar. emekçi halkın sömürüsüne hizmet etmek bu düzen partilerinin birincil görevidir. bunlar sözde sağcı, sosyal demokrat, milliyetçi veya dinci bir resimle görüntü verirler. oy vermek bunları değiştirmez, sadece sömürü düzenini oylamış oluruz. gerçekte olması gereken bu sistemi yıkıp yeni bir sömürüsüz ve emekten yana bir sistem kurmaktır. selam ve saygılar sunarım.
glenay
düzeni kurdurmamaya çalışan önderler var.
bu iş parti sorunu değil,sistem sorunu. Eldeki partiler bunu yapmaya yetersiz çünkü sisteme dahiller.Aryık partiler bir kenara koymak zamanı..
Çok teşekkürler,
selâm ve sevgiler..
Çok iyimser bir görüş..Bence düşülmesi gereken durum..Kurtuluş Savaşımız bir halk hareketi değildir..Kurtuluş Savaşımız Mustafa Kemal ve arkadaşlarının organize ettiği bir harekettir..Bu millet gidişatın farkında mı bilemiyorum..Her karanlık ve zor günlerin bir Mustafa Kemal doğuracağını beklemek hayalci bir yaklaşım..
Yine de iyimser olmak istiyorum..Ordusu esir alınmış,aydınları tutsak edimiş,kutsal değerleri ayaklar altına alınmış tepkisiz bir toplum var karşımızda...Kutladım duyarlı yüreği..selamlar
glenay
Tıpkı Atatürk'ün kurtuluş öncesi yaptığı toplantılar gibi. Halk önderini
kendi içinden çıkaracak,eminim. Bu böyle gitmeyecek..
Çok teşekkürler,
umudu yaratıp, peşinden gidelim.Korku bizden korksun..
Selâm ve saygılar..
hay kaleminle yüreğinle bin yaşa sen emi sevgili nazik hepimizin düşüncelerini haykırmışsın inşallah geldikleri gibi gidecekler tıpış tıpışşş şehit annelerinin daha kanı yerde kurumayan kınalı kuzularımızın ahı kat be kat çıksın bakalım bu ihanetin bedelinin hesabını bu dünyada ve öbür dünyada nasıl verecekler ? sevgimlesin cantanem
glenay
Büyük çoğunluğun düşüncesi bu. Millet bunların ne olduğunu çok güzel anladı. Her yönden halkı adeta kuşattılar. Bu kuşatma delinecek.
İşte o zaman başlayacak Ergenekon'dan çıkış..
selâm ve sevgimle canım..