- 3987 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AZİZ NESİN VE SURNAME
SURNAME
Aziz Nesin adını duymuş ve edebiyatla yakın ilgisi olanların duydukları ve bildikleri bir ad mutlaka “Surname” . Nesin’in romanlarından birisi. 1975 yılında yazılan kitap 1976 yılında onbin adet basılmış ve dört yıl içerisinde tükenerek 1980 yılında ikinci basımı yapılmış olan bu eserin bendeki ikinci baskısından.
Nesin kitabının başında o kendine has tarzıyla da “Surname”nin anlamını açıklamış ama ben de kısa bir açıklama yapmadan edemeyeceğim.
Surname: Osmanlılar döneminde şehzadelerin sünnet düğünleriyle, kadın sultanların evlenme törenlerini betimlemek amacıyla yazılmış manzum ya da mensur yapıt. Kaside biçiminde olanlarına surriye de denilmiştir. Surnamelerde, gece ve gündüz süren eğlencelerde gösterilen hünerler, açılan yarışmalar, kazananlara dağıtılan ödüller, halk için hazırlanan sofralarla büyüklere verilen şölenler, vezirlerden her birinin sunduğu armağanlar, padişahın vezirlere giydirdiği kürkler, verdiği armağanlar anlatılır.
Bir divan edebiyatı türüdür ve aynı zamanda tarihsel belge özelliği de taşırlar.
Levni’nin en tanınmış eseri Surname’dir. Surname, yazılı ve bol resimli bir kitaptır ve bir sünnet düğünü resmedilmiştir. Yüzlerce değişik sahneyi içeren bu minyatürlerde Levni, sünnet törenini esprili bir yaklaşımla resmetmiştir. Diğer ünlü surnamelerse şunlardır ;Camiül hubur der mecalisi sürur. -Surnamei Abdi -Surnamei Nabi -Surnamei Vehbi -Surnamei Haaşmet -Surnamei Lebib -Surnamei Hızır -Surnamei Esad -Veladeti Hatice Sultan.
Surnameler neşeli, şenlikli olayları anlatır anlatmasına da Nesin burada da bir ironi ile tam tersine bir idam olayını anlatmaktadır. Yani inceden bir alayla kaleme alınmış usta işi bir eser. Nesin’in daha çok biz kısa öyküler yazdığını biliriz ama şairliği ve romancılığı da yabana atılır cinsten değildir.
Aziz Nesin ülkemizde bir turnusol kağıdı gibidir. Ondan bahsedildiğinde gülümseyen lerin demokrat, ilerici, emekten yana olduğunu hemen anlarsınız. Eğer suratını asıp dişlerini gıcırdatıyorsa bilin ki gerici ve yobaz birisi ile karşı karşıyasınız.
Şimdiye kadar Aziz Nesin hakkında kitapları dolduracak kadar yazı yazılmıştır mutlaka ama onu ve eserlerini bilimsel inceleme ve araştırma konusu, tez konusu yapan oldu mu acaba? Olduysa kaç tane oldu merak ediyorum doğrusu. Bunun yanında elbette “Surname” hakkında da mutlaka yazılanlar vardır. Benim onların hepsine ulaşıp okuma imkanım elbette sınırlı , bu nedenle bazı yerlerde tekrara düşersem af diliyorum sizden.
Biraz farklı bir açıdan bakmaya çalıştım kitaba. Kitabın özü zaten yazılıp tartışıldı biliyorum. Yani vermek istediği ana mesaj mutlaka çok söylendi, yazıldı. Benim değinmek istediğim kitapta epeyce bir yer tutan ve toplumda sapıklık olarak ifade edilen farklı cinsel tercihler.
Asılacak olan kişinin cinayeti ve cinsel ilişkisi diğer insanların yaptıklarının yanında masum kalmaktadır. Bir melodram olması gereken roman ustalıkla insanı gülümsetebilmekte. Okuyucu kesinlikle sıkılmıyor . Kara mizahın seçkin örneklerinden.
Kitabın yazılışında polis, doktor tutanaklarından, rüyalara, sanrılara doğru yol alırken birde bakıyorsunuz ki gerçekçi bir anlatımın , bir mizahi anlatımın içindesiniz.
Mutlaka bunlar yazılmıştır diye düşünüyorum da acaba toplumda cinsel sapkınlık olarak görülen konular hakkında adeta bir ansiklopedik bilgiler deposu olduğu konusu da işlenmiş midir, işlendiyse ne kadar konu edilmiştir?
Hayvanlarla cinsel ilişkinin , özellikle eşekle cinsel ilişkinin çok yaygın olduğu romanda geçen kişilerin düşünce ve konuşmalarıyla açık şekilde belirtilmiş ve tarihten örneklerle desteklenmiştir.
Cinsel obje olarak kullanılan hayvanların öldürülmesi de dahil olmak üzere bu insanların cezalandırıldığı anlatılmıştır. Bizden bir örnek olarak ta Milli Eğitim Bakanlığının çocuklarımıza okutulmak üzere hazırlattırılan yüz temel eserden birisi olan Mevlana’dan Seçme Hikayeler Kitabında yer alan bir öyküdür ki bu öykü şöyle: Bir kadın hizmetçi hanımının eşekle cinsel ilişkiye girdiğini tespit eder ve o da denemek ister. İlişki sonucunda kötü bir şekilde yaralanır ve ölmek üzereyken hanımı sorduğunda kendisinden gördüğünü söyleyince hanımı kendisinin aynı zamanda bir kabak ta kullandığını anlatır. Onu göremediği için hizmetçiye bu hale düşmüş olduğunu söyler. Elbet hizmetçi ölür. Böyle bir öykünün çocukları ve ilkgençliğini yaşayanları nasıl etkileyeceği ayrı bir konu.
Eşekle cinsel ilişkinin sert bir şekilde cezalandırılmasına örnek olarak Leks Karolina yasası örnek verilerek en son 1750 yılında İngiltere de bir kişinin eşekle cinsel ilişki kurduğu için yakılarak idam edildiğini belirtmiştir.
Erkeklerin biribirleriyle olan ilişkilerini oğlancılık olarak belirtip, fiili livata yı da net bir şekilde açıklamış Nesin Surname’de
Ayrıca Büyük İskender , Sokrates, Neron , Jül Sezar, Eflatun v.b örneklerle bu işin Roma’da ne kadar yaygın ve kurumsallaşmış olduğunu. İngiltere’de ve yaygın oluşunu da belirterek Üçüncü Henry, İkinci Edvard, Şekspir ve daha başka örnekler verilmiştir.
Hayvanlar arasında da bu tür ilişkilerin bulunduğunu kediler , fareler ve horozlardan örnekler vererek anlatmıştır.
Bunlardan bahsedip te sevicilik denilen kadınlar arası ilişkiden bahsetmemesinin nedenini düşünecek olursak eğer bu berber Hayri’nin durumunu açıklamak ve ya ona haklılık kazandırmak olsa gerek diye düşünmemek elde değil. Çünkü Berber Hayri kendisini kullanan birisinden öç almak için oğlunu kullanmak istemiş, susturmak için öldürmüş ve o yüzden hapistedir. Hapsane de koğuş ağası tarafından kullanılmaya başlanır. Sonunda idam edilir .
Sanırım bu ve ya benzer durumların nedenlerini enine boyuna tartışmak istemiş ve tarihten, günümüzden örnekler le ve bunları önlemek için konulan yasalar ve tepkileri de kitabında anlatarak bize bu sonuçların nedenlerini de vermeye çalışmıştır.
Asıl vermek istediği bir suçu işleyen kişinin hep aynı kalmadığı, suç işlediği zamanla kararın kesinleştiği zaman süresinde o kişinin büyük bir değişim geçirerek çok farklılaştığı , aynı kişi olmadığıdır. Yani bir değişim yasasından, bir iyiye gidişten, her insanın içinde iyilik, güzellik tohumlarının da bulunduğunu, bunun yeşerip gelişmesi için de uygun ortamlar gerektiği kuşkusuz.
Bu kitapla ilgili olarak okuduğum değerlendirmelerde kitabın adeta bir farklı cinsel tercihler ansiklopedisi olmasından hiç bahsedilmemiş olmasıydı. Belki de bu konudan uzak durma kaygısı tüm o yazarlar da da var tüm kendisini normal sayan insanlarda ve anlayışlarda olduğu gibi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.