İNSANLARIN TANINABİLME ÖZELLİKLERİNİN TANINMASI

• 11 Şubat 2013 Pazartesi 14:42:47

İnsanları nasıl tanırsın diye geçen günlerde birisi bana bir soru sormuştu. Hem basit , bir o kadarda kendi içinde bütünlük oluşturan, bir kavramdır aslında bunun cevabı. Örneğin insanın giydiği kıyafetlerden bir sonuca varabilir miyiz? Kısmen bu sorunun cevabı evetdir. Çünkü bazı mesleklerin kendine has giyim tarzı vardır. Ama kişiliğini çok yakından tanıyabilir miyiz? Hayır. Çünkü kişiliği tanımlamak için önce o insanla bir diyaloğumuz olmalıdır. Bu diyalog, merhaba , nasılsınız gibi kelimelerden daha uzun kelimeler kullanılarak yapılan cümlelerle olur. Özellikle insan ilişkileri 5 dakikalık zaman harcayarak sağlanan birlikteliklerle tanınmaz. Öncelikle bana göre insanları eşit bir kefede değerlendirmemiz lazım. Yani aynı potada eritmemiz lazım. Sonra bir insanı tanımak için kendimize ve karşımıza uzun süreler tanımalıyız. Şunu da unutmamız lazım ki bazımızın zeka ve tecrübe düzeyi yüksek olduğundan dolayı, daha kısa sürede değerlendirilebilir. Dostlarınızı alışverişte görün diye bir söz vardır. Bence bu söze oldukça büyük mecaz anlam yüklenmiştir. Çünkü biriyle alışveriş etmek için ,ona zaman harcanmasıgerekir. Zamansa en kıymetli hazinedir bir insan için. Çünkü malınızı kaybedersiniz, yıllar sonra bunu kazanırsınız. Ama zamanınızı boşa harcarsanız geçen zamanı geriye getiremezsiniz.
İnsanları çözmek için zamanın dışında ona empati kurup, duygularını anlamak lazımdır. İnsanın duygusunu anladınız mı düşüncesini de anlarsınız.
Karşımızdaki insanları kendi hayal ettiğimiz kalıplara oturturmamalıyız. Sonuçta ondan elbise dikmiyoruz. Sosyal yaşam gereği , eşlik etme gibi sosyal vazifemizi onunla birlikte gerçekleştiriyoruz. İnsanları görmek istediğimiz şekilde göremeyiz. Ayrıca istediğimiz şeyleri karşımızdaki insan yapmadığı zaman önce onu anlamamız gerekir. Emri vaki bir şekilde geri çekilen isteklerimizde karşı taraf ve topluma karşı kırıcı olmamalıyız. O kişiyi topluma istenmeyen adam ilan etmemeliyiz. Sonuçta karşımızdaki kişi yaşadığımız dünyada bizimle birlikte, yaşadığımız dünyanın yasaları yanında, kendi kurallarıyla var olmaktadır. Biz buna kısaca kişilik diyoruz ki, karşımızdakinin kişiliğini çözmememiz gerekir. Kişilik çözümlemelerinde benim yaptığım bir yöntem var. Ortaya bir mevzu atarım. Bu mevzu sosyal da olabilir, kişisel de olabilir. Karşımızdaki kişinin bize verdiği cevapları değerlendiririm. Bunu yapaarken değerlendirmeyi bilmek gerekir. Bilmek gerekir, çünkü tecrübe, yetenek vs… gibi kişisel özelliklerimizin gelişmesi lazım. Bunun için sık sık birliktelik adı altında, dışarıda yemeğe çıkmak, hediye almak gibi para gerektiren olaylara başvurmak bence gereksizdir. Parayla yapılan arkadaşlıklar, paramızın olmadığı zamanlarda bizi güç duruma sokar.
İnsanları anlamak için büyüklerin tecrübesine başvurabiliriz, ya da kişisel gelişim kitapları denilen kitapları da okuyabiliriz. İnternetten kişilik modellerini araştırıp, karşımızdakinin kişiliğini kavrayabiliriz. Bu olmazsa bile , bilgi dağarcığımızı geliştiririz.
Bir insanı anlamak için hangi yola başvurursak başvuralım, en iyi insan bana göre çevresindeki her çeşit kişilik özelliğine sahip bireylerle mesafeli samimiyet kurarak yaşamasını bilebilen insandır.