- 823 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TANIMSIZ HAYATIN TANINAN YOLCULARI!
TANIMSIZ HAYATIN TANINAN YOLCULARI!
Tanımı yapılmayanları ele aldım,tanımsız bir hayat karşıma çıktı,gel de bunları sen anla.Anlamak kolayda anlayacak melekeler kalmadı ki, nasıl anlayasın. Günler arasında bir divane gibi dolanırken aylar boynuma bir yular gibi dolandı,bunu nasıl çıkarabilirim ki,boynumdan.Hayatta böyle bir şey, biz seçmedik ancak yaşamak zorundayız,yaşadıklarımızla yetinelim derken bir baktım ki, başka hayatların cilvesi kuşattı bizi.Onlar sırtımızda belimiz kamburlaşmaya başlayınca bir de baktım ki,tanımsız bir hayatta tanınan birer yolcu olup çıkmışız.
Kendimizi bu yaşamdan soyutlamayı bir türlü beceremedik. Nerede bir ağlayan çocuk görsem yüreğim parçalanır ta derinden,anaların avutma masallarını hatırlarım içi boş bir tencerenin başında onları avuturken.Anaların gözleri ağıtlı,yüreği yaralı,uzaklarda hayalleri var,ondan habersiz çalınan.İşte o hayalleri bulmak için, ben de bu sorumluluğu üstleneyim dedim,bir baktım ki,etrafım tanımsız hayatların bıraktığı izlerle kuşatılmış.O izler hakikaten ben de öyle bir iz bıraktı ki,ne yapacağını şaşırmış başı kesik tavuk gibi yerimde parpazlamaktan başka bir çaremin olmadığını anladığımda, yeniden başladım bu tanımsız hayata yeni bir tanım yapmak için yaşamaya...
Kendinizi gizlemek isteseniz de beceremiyorsunuz,yüreğinizin derinliklerine sosyal sorumluluk aşısı yapılmışsa. Aristotales boşuna dememiş,"İnsan sosyal bir canlıdır"diye.Hakikaten İnsanın bozulmamış fıtratı,tamamıyla sosyal bir varlık donelerini içinde barındırmaktadır.İnsanın bu sosyal yanı, bozulmamış fıtratın,yeryüzünde yaşayan gerçekliğidir.Bu gerçekliği içinde barındıran biri olarak ben de, yaşamın bu zorlu yanlarını sırtlamaktan zevk alan biriyim.O zorluklar altında inim inim inleyen zavallı çocuk,ana,baba ve kardeşleri görünce dayanamayıp kendimi inanılmaz zorlukların altında mazoşist bir tavırla acı çektirmekten zevk alıyorum işte.
Mazoşist biri değilim,ancak etrafımda acılar yaşayan bir insanlık görünce, tanımını yapmakta zorlandığım bu hayatın, tanınan yolcularını anlatmak kalıyor bana.Bu yolcuların coğrafyası,inancı,yaşadığı ortam hiç önemli değil,bu yerkürenin her köşesinde onlara rastlayabilirsiniz.Eğer bozulmamış fıtratın sesine kulak verirseniz,sizde yanarsınız benim gibi. Dumanlar çöküyor gözüme,ağlamakta zorlanıyorum; düğümler çalınıyor boğazıma, suskunluklarıma inat bağırmak geliyor içimden.Tüm bu olanlara rağmen yaşadığım dünyada bu hayata bir tanım yapamıyorum işte.Neden diye sormayın bana,aklı karışıklıklar için bir kılavuz verdiler elime,o kılavuz daha bir karıştırdı aklımı,şu an akıl tutulması yaşıyorum ne yapacağımı bilemiyorum.Ondan aldım kalemi elime,bu yolda tanınan yolcuları yazayım diye...Yazamıyorum,gördüklerime inanmakta zorlanıyorum,yerler ve gökler ağlıyor,bu yaşamı anlamsızlaştırıp,uğruna milyonlarca insanın kurban edildiğini bildiklerinden. Bu hayatı fark eden ben,gök ağlarcasına göz yaşlarıma boğuluyorum ve elimdeki kalemi bırakıyorum,derken birde bakıyorum ki,o tanınan yolculardan biri de benmişim...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.