Yarım Asırlık Bir Sevda Türküsü "Sonmeyen Ates" ( 2. Bolum )
Aradan iki hafta gecmisti. Sabahin erken saatleriydi. Safiye Hatun, bir kadinin onlara dogru gel
digini gordu. Kim oldugunu kestiremedi. Kadin yaklasinca ;
-Bu bizim bibim (hala) kizi degil mi ? dedi.
-Esma hosgeldin.
-Hosbulduk, Safiye abla. Nasilsin ? diye sordu.
-Cok sukur bugunumuze, ne olsun Esma, is guc , her zaman ki gibi bir oraya, bir buraya, kosusturuyorum.
-Hayirdir, bu saatte hangi ruzgar atti seni buraya? diye sordu Safiye Hatun.
-Safiye abla yarin aksam musade ederseniz, hayirli bir is icin kapinizi calacagiz.
-Ben, Halil Aga ile bir konusayim bunu Esma, haber gonderirim , dedi Safiye Hatun. Esma oradan
uzaklasti. Aksam oldugunda Safiye Hatun, Halil Aga’ ya konuyu acti , onayi aldiktan sonra misafirlerin
gelmesi icin kucuk kizi Mensure ile haber gonderdi. Ertesi gun aksam olmus, misafirler gelmisti.
Yemekler yenildi, caylar icildi ve herkes sedirin uzerine oturdu. Ihsan Bey soze basladi.
-Allah’in emri, Peygamberin kavli ile kiziniz Hafize’yi oglumuz Dursun’a istiyoruz.
Halil Aga icini cekti.
-Biz bir dusunelim, kararimizi bildiririz sonrasinda, hayirlisi olsun, dedi.
Hafize , saskinlik icerisindeydi. Kendini odaya kapatmis agliyordu. Evlenmek istemiyor, hala kendisi-
ne siir okuyan delikanliyi dusunuyordu. Safiye Hatun , odaya girdi.
-Kizim senin neyin var, bu gozyaslari nicin ? diye sordu.
-Ne olsun anne, ben evlenmek istemiyorum.
Safiye Hatun;
-Sen babandan daha mi iyi bileceksin,diyerek azarladi. Halil Aga , bir kac gun aradan sonra gelmeleri
icin Ihsan Bey’e haber gonderdi. Hafize’ nin morali bozulmus, o gun agzina tek lokma koymamisti.
Aksam olmus, beklenenler gelmisti. Halil Aga;
-Ihsan Bey, dedi. Biz dusunduk, tasindik, kararimizi verdik. Her iki aile icin hayirli olsun, Allah tamamina
erdirsin.. Hafize ilk defa o aksam Dursun’ u gorecekti. Evlenecegi adam kim di? Hakkinda hicbir sey bil-
miyordu. Avluda bulunan kucuk bir misafir odasi vardi. Ablasi Gulsen ile birlikte odaya gittiler. Bes da-
kika sonra Dursun, kapiya vurarak iceri girdi. Herkes saskindi. Birbirlerinin yuzlerine bakamiyorlardi.
Dursun nasilsiniz diye sorarak konusmaya basladi. Hafize gozlerini yere dikmis, basini yukari kaldirmi-
yordu. Gulsen ablasi ; cok sukur iyiyiz ,sen de iyisin insallah diye cevap verdi. Onlar konusmaya devam
ederken, Hafize ani bir hareketle yuzunu yerden kaldirdi. Bu ses, bu ses yabanci degil dedi kendi
kendine. Gulsen ablasi ;
-Ben disarda bekliyorum, siz konusun, dedi ve disari cikti. Dursun yirmi iki yasinda, uzun boylu, mavi
gozlu, yakisikli bir delikanli idi. Hafize’ ye siir okuyan, ilan-i ask eden oydu. Hafize heyecandan titre-
meye basladi. Bu nasil olur diye dusunuyordu. Artik ; Hafize’nin yuzun de guller acmaya baslamisti.
Aradan bir aylik zaman gecmisti. Ihsan Bey ile Halil Aga arasinda gecen tartismadan dolayi, aralari
bozulmus , verdigi sozden vazgecmisti. Kizini o aileye gelin gondermeyecekti. Bu aldigi karari soyle-
mekte gecikmedi. Hafize , Dursun’u sevmis, gonlu cok cabuk isinmisti. Fakat; babasinin aldigi karara
bir anlam verememis ,icin icini yiyordu. Bu dusuncelerini ,Dursun’u sevdigini soyleyecek cesareti
yoktu. Dursun haberi duyunca cok sinirlenmis, ne yapacagini bilemiyordu. Hafize’ yi cok seviyordu ve
onu kaybetmeye tahammulu yoktu. Ne yapmaliyim, ne yapabilirim , ne olacak diye soyleniyordu.
Yerinde duramiyor, odanin icinde asagi yukari volta atiyordu.Kendini perisan etmis,o gece gozunu
bir an olsun kirpmamisti.
-Tamam, buldum dedi.
-Evet , evet boyle olmali.Yoksa, yoksa dayanamam. Hafize olmadan nasil yasarim..
Kasim ayi gelmis, gunlerden takvim persembeyi gosteriyordu. Safiye Hatun, meyve bahcesine gitmisti.
Halil Aga, Mehmet ve Huseyin’i de yanina alarak , alis veris icin kasabaya gitmislerdi. Evde sadece
Hafize ve Mensure vardi.Hafize camasirlari yikamis, ipe seriyordu. Uc tane delikanlinin, onlara dogru
geldigini gordu. Iclerinden birisi Dursun idi. Ama bu saatte ne isleri var bunlarin burada diyerek, eve
girdi.Cok zaman gecmedi , kapi calindi. Hafize, kapiyi acti.
-Buyrun, ne istiyorsunuz ?
Dursun;
-Annen evde mi? diye sordu.
_Hayir.
-Peki baban evde mi ?
Hafize huylanmisti. Neden soruyorsunuz ? Mensure korkmus;
-Anne, anneee diye bagirmaya baslamisti. Fakat ; Safiye Hatun duymuyordu. Hafize’ yi kolundan
tutarak suruklemeye basladilar. Hafize sanki gogu yirtarcasina bagiriyor , bir turlu sesini duyuramiyor-
du. Avluda bulunan elektrik diregine butun gucuyle sarilmis, ellerini birbirine kenetlemisti. Kimse
koparamiyordu onu. Mensure kosarak annesinin yanina gitti. Dursun bu boyle olmayacak dedi.
Yaninda bulunan diger arkadasi , eline bir odun parcasi alarak Hafize’ nin ellerine vurmaya basladi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.