- 1140 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GİT RÜZGÂR! BABAMA ONU NE ÇOK SEVDİĞİMİ SÖYLE
“Ben en çok babamı sevdim” diyor, Can Yücel.
Ben de babama “en çok senin gibi olmaya özendim” diyebilmeyi, “bana her şeyi babam öğretti” diyebilmeyi ne çok isterdim.
Maalesef, bir kullanma kılavuzu ile gelmiyoruz dünyaya. İşte bunun içindir ebeveynler, en çok da babalar bunun için. Sadece isim koymakla çocuk yetiştirilmiyor. Hayatı da öğretmek gerekiyor.
Bir zamanlar sırf şımartmamak adına veya ana-babalarından çekindikleri için kendi çocuklarına sevgisini göstermeden/ gösteremeden tüketilmiş ömürler vardı. Çocuklar içten içe sevilir, uykusunda öpülürdü. Çok şükür geçmişte kaldı o zihniyet. Sevildiğine dair bir çift tatlı söz işitmeye ne çok ihtiyacı vardı o çocukların. Berbat bir his bu, ne çok örselendi, ne çok incindi, ne çok yanıldı o dönem çocukları.
Ben de onlardanım. Büyük bir sevgi açlığı oluştu içimde. Kimseyi incitmek, kırmak istemiyorum. Herkesi mutlu etmek, herkesle iyi geçinmek için çabalıyorum. Oysa çevremdeki herkesi memnun etmek ne mümkün? Sevilmediğini sanmak koca bir çukur açıyor insanın içinde. Sevgi açlığı oluşuyor. Duygu yoğunluğu olan bir film bile izleyemiyor insan doğru dürüst gözyaşlarını akıtmadan içine. Ne kadar ağlarsanız ağlayın, açılan çukur dolmuyor bir türlü. Ya da dolması uzun yıllar alıyor.
Sevgisini içine gömen ebeveynlerin çocuklarıyız biz. Sevgi kırıntılarına muhtaç çocuklar. Herkes bizi sevsin istiyor içimizdeki açlık. Keşke öyle olmasaydı. Keşke sevgilerini göstermekten korktukları/çekindikleri kadar, bizleri sevgi yoksunu yapmaktan da çekinip/korksalardı.
Elbet çocuk yetiştirmek baştan-tırnağa sorumluluk gerektiriyor, ağır bir yük. Ancak; Ağır yükler ortasından tutarak dengede taşınabilir. Yokluğu açlık, aşırısı arsızlık yapan sevgiyi göstermekte ölçülü olunmalı. Dozunda, kararında verilmeli, yaşanmalı ve yaşatılmalı.
Sen istediğin kadar sakla baba, geceye sar sevgini. Belki çok geç oldu ama ben rüzgârlardan öğrendim beni sevdiğini.
Hüseyin Çelikten H/Ç
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.