Köpekler ve insanlar
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bende bir köpek miydim. Çevremi sarmışlar, beni adamakıllı ısırıyorlardı. Bir masal cadısı
olsaydım keşke. Sivri köpek dişlerim,uzun burnum, yırtıcı bakışlarım olsaydı.
Oda, gerçekten küçük müydü, ben mi gitgide küçülüyordum. Kış ortasındayız. Kanlı canlı biri değilim. Çok üşüyorum. Kendi ördüğüm yeleğin ceplerine sokuyorum ellerimi. Nerdeyse
dişlerimi salacağım. Isınmak için odada gezinmeye başlıyorum. Sinirlerim altüst olmuş.
Tüm vücudum sızlıyor. Bildiğim küfürlerin hepsini bağırsam; dışardakilere, içerdekilere
herkese.Genede rahatlayamam. Hastayım. Çok üşümem birazda bundan. Salonda ailemin
beni çekiştirdiklerini duyuyorum. Durumuma ne üzüldükleri, ne de aldırdıkları var. Benzim
sarı,ayaklarım ölü ayakları gibi buz donmuş. Gözyaşlarımı tutamıyorum.Ne denli aptalca bir
çıkmazda olduğuma sesimi salarak uzun uzadıya ağlıyorum. Bu yaşıma dek ailem bana ne
öğretmişti.Bağırmayı ağlamayı, dayak atmayı ve asiliği.Annem odanın kapısını açtı,yeniden
bağırmaya başladı. O bağırırken beynim uğulduyordu. Onun gerçekten insan olmadığını
görüyordum.Saldırılarına ellerini tutarak karşılık vermek zorunda kalıyordum. Kudurmuş
gibiydi. Gözleri yuvasından çıkacak gibi açılıyor, elleriyle beni hırpalıyordu. O gür sesi
kulaklarımı çınlatıyor, zayıf sinirlerimi büsbütün hırpalıyordu.
" Geberesice,geber de biz de kurtulalım! Şu haline bak, meşkef!(meşkef neyse) Kendini ne
bok sanıyon sen!"
Kendimi hiç bir şey sanmıyordum. Yalnız insan olduğumu biliyor, insanca davranışlar bekliyordum. Bir ailede bütün aile bireylerinin aynı karakterde olmas olası değildi. Tanrı
insanları yalnız yaratıyor, herkese ayrı ayrı özellikler veriyordu. Annemi üstüme abanan
babam çekip aldı. Babam dişlerini sıkarak gözlerini gözlerime dikti. " Ahh kızım beni
öldüreceksin." Babamın bizi vurduğu silâhıydı bu. Beni öldüreceksin. Babam hasta olmasın
babam üzülmesin, babam duymasın derken ben arada yok oldum.. Babam kapıyı hırsla çekip
gitti. Kapı açılınca içeriye biraz sıcaklık girdi. Ağlamam sürüyordu..
Ağlayacak öyle çok şey vardı ki.Soğuk ellerime huhlayarak ısıtıyor, bu arada da düşünmeye
çalışıyordum. Dört beş adımlık odayı dolaşıp durmaktan bıktım. Odaya karşılıklı kurulmuş
somyalardan birine oturdum.Somyanın altından ayaklarımı örtecek bir örtü buldum.Üşüyen
ellerimi koynuma soktum.Isındıkça gülünç durumumu daha iyi kavrıyordum. Aman Allah’ım!
gülmeli mi, ağlamalı mıydım? Bir insanın ailesi, akrabası, arkadaşları olduğu halde kendini
yapayalnız buluvermesi ne kadar korkunç! Sözcüklerle anlatmanın olanağı yok. Boşlukta
savrulan bir saman çöpü gibi kalakalıyorsunuz. Ne yana baksanız karanlık. Güneş bile!
Düşününce ağlamam diner. Yine öyle oldu. Sustum. Gelecekten ne bir beklentim, ne de umudum vardı. Okutulmamıştım! Tek umdum insan olmamdı. İnsan isteyince, çok şeyin
üstesinden geleceğini,bir çok şeyin üstesinden gelebileceini ,engelleri aşabileceğini biliyor
benim de insan olduğuma göre başaracağıma inanıyordum. Belki de bu denli iyimser olmam biraz da gençliğimden kaynaklanıyordu. Neden ağlayacakmışım dedim. İnşaallah tüm sorun
ve korkularımın üstesinden geleceğim.
İnce örtünün altında ellerim utanıyordu.Beni sorguya çekiyordu. Suç biraz da bende miydi?
Başımıza gelenleri kader diye geçiştiririz.İnsanlığımız nedense sorumluluktan kaçar.Güneş
ışığı altında pineklemek yerine yapılacak ne güzel işler olmalıydı.
Ev tenhalaştı derken hepsi Allah belâsını versin bu kızın diye çekip gittiler. Annem "Bu evde durulmaz,alıp başımı gideceğim.Ellere hizmetçilik yapacağım.Elin,günün yüzüne nasıl
bakarım. "diyordu. Kapıyı büyük bir gürültüyle kapattılar. Kapının gürültüsü beynimde
zonklamadı. Onların çıkıp gidişine çok sevindim. Hemen salona geçtim. Yanan sobaya ellerimi uzatarak ısınmaya çalıştım..
Devam edecek..
İlk kez bir öyküm güne düştü,
seçici kurula azcık da sitemle, çok teşekkürler..
i
YORUMLAR
Üzüldüm... ve yazdım buracıkta.
MAZİDEKİ SAĞANAK
Anadolu dert dolu, çile dolu,
Ezelden böyle toprağın huyu
Kızlar, oğullar anaların umudu;
Umut dediğin bir kırık testi
Bilmem, belki iler tutar
Belki de atar içindeki suyu?
Su bu ya, bulut olur, düş olur
Uçar, dağdan dağa kuş olur
Sarptır yüce dağ başları
Aşılmaz yokuş olur, üşür üryan
Sıcaklık elden ellere
Avuçlarında çeşm-i giryân!
Ah anam, kanlı gözyaşım
Ah deyince, alır giderim başım
Bize mesken olmaz bu ovalar,
Yoksulluk, cehalet dağladı bizi
Çöktü içimize gurbetin sancısı
Göçtü kuşlar, dağıldı yuvalar...
Saygılar...
Şaban Aktaş tarafından 1/18/2013 5:56:03 PM zamanında düzenlenmiştir.
glenay
şiiriniz öyküme uygun düşmüş,
selâmlar..
devamını bekliyoruz sen hep yaz usta çünkü bu işi çok iyi biliyorsun saygılar
glenay
usta değilim ama böyle hitabınız hoşuma gidiyor:)
selâm ve saygılar..
Hikâyenin giriş bölümü, sürprizlere gebe bir finalin kokusunu getiriyor. İlerledikçe o bilindik evlerin, susulan, yutulan dertleri ortaya seriliyor. Duyguyu çok açık yansıtan bir çalışma olmuş. Devamını merakla bekliyorum.
Tebrikler.
glenay
sevgiler,
iyi geceler..
Kendimi bulduğum güzel bir öyküydü, anlatımı yalın, insanı sürükleyen türünden.
Bazen bir kedi kadar bile bir şeye sahip olmadığımızı hissederiz.
İnsanlar o kadar şikayet eder ki bizden, olmamamız gerektiğine inanırız, bizi yok eden onlar aslında. Yine biziz yani. İnsan türü...
Tebrikler ediyorum.
Selam ve Saygılarımla,
glenay
Yine de insan kendi gücünü arar ve bulur sonunda..
çok teşekkürler,güzel yoruma,
sevgiler..
hepimiz zaman zaman yaşadık bunu ,yetişkinler çocuklarında hayallerini görmek ister göremeyince de kıyamet kopar ,her insanın ayrı bir alem olduğunu kabullenmek çok mu zor?Bunu kendi hayatımda başardım fakat şimdide iyi bir anne olmadığımı söylüyor annem üvey anne diyor bana:)) çok kendimden bir şeyler buldum çok güzeldi devam inşallah
glenay
iyiliğini istiyoruz, iyi niyetliyiz aslında ama yanlış yapıyoruz..Onların ayrı
bir kimlikleri var. Bizim gibi olmak zorunda değiller..
Yoruma çok teşekkkürler,
sevgiler..
Öykünüzü beğenerek okudum.
Devamını takip edeceğim.
Başarılar diler, saygılarımı sunarım.
glenay
çok uzun olursa sıkıyor..
çok teşekkürler,
selâmlar..
glenay
hiç ekleme yapmadan anlattığım,
kendi yaşamımdan bir kesit bu..
böyle kızlar ve kadınlardan çok var..
sevgiler..
Her ne kadar şiirlerinizde görülüp anlaşılsa da, güzel ve ilgi çekici bir biyoğafi başlangıcı olmuş bence bu çalışmanız. İyi de olmuş, keşke hepimiz yaşamlarımıza dair örnek alınacak birşeyler de yazsak zaman, zaman. Sanırım bu konuda da öncü ve özgüven sahibi olduğunuzu gösterdiniz Nazik Gülünay. Ancak annenizin size niçin bu kadar kızdığını herhalde gelecek bölümlerde öğreneceğiz. Esenlik ve mutluluk dileklerimle selamlıyorum sizi.
Kemal Polat
glenay
Çok teşekkürler. Biyografi konusunda öncü müyüm, bilmiyorum,
başka yazanlar da vardır sanıyorum..
selâm ve saygılar..
roman olsun bu öykü,iç sesini güzel anlatmışsınız,kahramanımız çok zor durumda,içimizden birileri işte :-(
tebrikler arkadaşım güzeldi,bekliyoruz ...
glenay
devamını yazmadım,yazabilirim de. Böyle bir düşüncem var..
Çok teşkkürler Asude,
sevgimle..
glenay
gerçekten öyle,
hayvanlar da böyle mi acaba diye düşünüyorum.. cevabım, hayır..
teşekkürler,
sevgimle..
glenay
İkinci bölümde anlatırım..
çok teşekkürler,
selâmlarımla,
iyi geceler..
glenay
Öyküyü seri halinde yazmayı düşünmüyorum:)
Yoruma çok teşekkürler..
Eminim biri çıkıp "tövbe estağfirullah, köpeğe mi benzettin kendini; Allah ıslah etsin" diyecektir. Onlar demeden ve de sinirlerim tepeme fırlamadan edebi metinlerin kendi gerçekliği olduğu gerçeğini de hemen belirteyim. Neyse öyküye dönelim, devamı olduğu söyleniyor. Bu suretle devamına da bakmak lazım. Yekten fikir sunmak acele etmek olur ama giriş kısmı oldukça vurucuydu. İlginçtir öykü dilinizi daha çok beğendim.
glenay
Çok teşekkürler..