- 1692 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Ebedi Sevgiliye/ Aşk
Ebedi Sevgiliye/ Aşk
Önce Sevgili’ yi merak etmeliyim. Hakkında sorular sormalıyım. O’nu tanımaya çalışmalyım. O’nu ne kadar çok bilirsem o kadar çok severim. Esma’ül hüsnayı öğrenmeliyim. Zat-i ve Subuti sıfatlarını öğrenmeliyim. O’nu çok iyi tanımalıyım.
O’na vakit ayırmalıyım. Her gün yalnız ikimize ait zamanlar olmalı. Bu özel zamanlarda O’nunla buluşmalıyım. Ve hep ben, vaktime sadık kalmalıyım. Zaman zaman önüme engeller çıksa da hep O’na gitmeliyim. Beş vakit namaz O’nunla yaşadığım özel vakitler olmalı. Zikir anlarım olmalı, sadece O’nu düşünerek çektiğim. Kur’an-ı Kerim okurken O’nunla konuştuğumu muhabbet ettiğimi düşünmeliyim.
Sadece O’nunla olduğum anlar olmalı. Tüm gün yaptığım tüm hizmetlerde, yaşayışımda, yüreğimde hep O olmalı.
Her şeyi O’nun için yapmalıyım. Rızasının olmadığı şeyleri elemeliyim hayatımdan...
Çocuğuma hizmet ederken O olmalı yüreğimde... O’nun rızası için yapmalıyım, bir gün bana bakar diye değil...
Sofra hazırlarken, misafir ağırlarken, evimi temizlerken, hizmetlere koşarken, anneme- babama hizmet ederken, komşuma gülümserken, yolculuk yaparken, hasta bakarken, Kur’an Öğretirken, Kur’an okurken, rızkımı kazanırken hep O’nunla olduğumu unutmamalıyım.
Engeller çıksada önüme, hepsini bir bir aşıp O’na gitmeliyim.
Rabbime gittiğimde bakımlı olmalıyım. Güzel kokular sürünmeli, temiz giyinmeliyim. Birlikteyken aklımda yalnızca Rabbim olmalı. Düşüncemi yalnızca O’na vermeliyim.
Tüm dünyayı zihnimden silip atabilmeliyim.
Zamanla geçirdiğim vakitler bana yetmemeli. Daha çok birlikte zaman geçirebilmeliyim. Farz namazlar yetmemeli, nafile namazlar; işrak, duha, evvabin, gece namazı, şükür namazları... Bunun için hep bir bahane bulmalıyım O’na kaçabileceğim O’nunla olabileceğim...
Fırsatlar üretebilmeliyim, daha çok O’nun yanına gidebilmek için.
Bunun kolay olmayacağını biliyorum. Beni sınamak için önüme engeller koyacağını biliyorum.
Kimi zaman naz edecek, bana sırtını döner gibi yapacak. O’nun beni terketmeyeceğini biliyorum...
Sadece beni denediğini biliyorum. O’na karşı sevgimde ısrarcı olmalıyım. Yüreğimde aşkını hissetmediğim demlerde bile kapısına gelip beklemeliyim. Günlerce, haftalarca, belki aylarca... O’na olan aşkımda gerçekten sebat etmeliyim. O’ndan daha değerli kimse olmamalı benim için.
Yalnızca O olmalı...
Mutsuzken bile O’nu düşününce içimi sevinç kaplamalı...’ Allah var problem yok’ diyebilmeliyim...
Mutluyken O’nu hatırladığımda sevincim ikiye katlanmalı...
Hemen şükür secdesine varabilmeli, dilimde devamlı şükür kelimeleriyle mutluluğumu kat kat artırabilmeliyim,
verenin O olduğunu bilerek...
Hep O’ndan bahsetmeliyim, her gördüğüme O’nu anlatmalı,konuştuğumda yalnızca O’ndan bahsetmeliyim, söz etmeliyim.
O benim yaşamımın merkezinde olmalı.
O’nu hayat şartlarıma değil, hayat şartlarımı O’na uydurmalıyım.
O’ndan önceki sevdalarımı hep unuttum, sadece O var...Ahhh ilahiaşkım...
Gittikçe O’nun ahlâkına benzemeliyim, insanlar bana baktıklarında, bende O’nun ahlâkını görmeliler.
O’nun boyasına boyanmalıyım...
Sıbgatullah olabilmeliyim, yüreğimde ilahiaşkı alev alev yanmalı, yanık sesli Ney olabilmeliyim.
Aldığım her nefeste O olmalı. Yürürken, dururken,konuşurken, susarken, yerken, uyurken hep O’nunla dopdolu olmalıyım.
Sahi yemek yerken O’nun adıylamı yiyorum?
Yürürken O’nun adını unutuyormuyum?
Uyurken O’nun adıyla mı uyuyorum?
Susarken O’nun hayret demlerinin tefekkürleriyle mi doluyum?
Yarattığı bunca nimetin tefekkürlerini eda edebiliyormuyum?
Bir su damlasının, bir gül yaprağının, bir bebeğin gülümsemesinin, yıllara meydan okuyan büyüklerimin ellerinde ve yüzlerinde ki derin çizgilerin...
Sümbül kokularının, baharda uyanan çiçek tomurcuklarının, beyaz, siyah,yeşil, pembe, kırmızı, mavi, sarının..
Gökyüzünün, okyanusların,köprülerin, yolların, ışıkların, güneşin, ellerimin, aklımın, gönlümün...
Sahi tefekkür ve şükür edilecek ne çok nimeti var ve ben neden hep dertleri görür olmuşum bunca zamandır?
Dumanlar dağılınca görmeye başladım, hakiki gerçekleri...
Hatalarım oluyorsa affet beni Allahım ne olur... Senin huyunla huylanmalıyım. Muhammedi nurunla nurlanmalıyım...
Aramızda hiç bir ayrılık gayrılık kalmadığı zaman inanırım ki ben sana gerçekten aşığım.
Ben seni gerçekten seviyorum.
Allahım seni seviyorum
Bu Aşk denizinde
Bu aşk denizinde
Bu aşk denizinde
Senin ahlâkınla ahlâklanmayı bana kolaylaştır.
Yaşayan bir Kur’an olmayı bana kolaylaştır.
Seni seviyorum Allah’ım...
Mihrican Ulupınar
[email protected]
Yazısıyla bana ilham veren Şebnem Pişkin kardeşime ve beni yazmaya yeniden cesaretlendiren gönül dostlarıma teşekkür ediyorum.
YORUMLAR
Mihrican Ulupınar
Bir solukta okutulduk. O kadar çok şey söyleneceği gibi ,söylenecek bir şeyde bulunamaz.Bulamadığım gibi.Aşk fedakarlıktır isminde bir makaleden kısa bir alıntı yapmak istiyorum.
''“İman edenlere Allah, Firavun’un karısını örnek göstermiştir: Hani o “Rabbim! Lûtfu kereminden bana cennette tarifsiz bir köşk ihsan et; beni Firavun’dan, onun (çirkin) amelinden ve zalim kavmin (şerrinden) kurtar!” (66:11)
Firavun’un mü’min karısı Asiye’ye göre “kurtuluş” imansız yaşamak değil, imanla ölmekti. O da öyle yaptı ve âşıklar kervanına katıldı.
Hz. Nûh bir âşıktı. Karada gemi yapmanın rasyonel bir izahı yoktur. Karada gemi yapanlar ve karada gemi yapanların peşine düşenler, hep davasına âşık olanlardır.
Hz. İbrahim’in ateşe atlayışı içinde aşk olan bir imandan başka ne ile izah edilir? Ateşin onu yakmamasının verdiği ders şuydu: Hiçbir Nemrud’un ateşi imanı ve aşkı yakamaz.
Mihrican Ulupınar
Fatih Köse
o kadar çok şey söylenir ki bu yazıya,aşk sevda için ısrarcı olmak gerek dilerim Rabbin sevdikleri arasında olabiliriz O na sevda çekenlerden O nu gerçekten tanıyıp yaşayanlardan olabilmek ümidiyle,yüreğinize sağlık :) [bu arada bu kez beyaz fon üstüne siyah yazı harika olmuş kolaylıkla bir solukta okudum] teşekkürler...