- 475 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MUM OLUP YANMAK GEREK
MUM OLUP YANMAK GEREK.
Dünyada güç dengelerini ellerinde tutan,
sosyal ve siyasal hayata hakim olup, insanlığa yön verenler;
insanları düşüncesiz, amaçsız ve anlamsız yaşamaya mahkum edip,
insanı teknolojinin üretim makinesi ve ürettiğini tüketen eserinin esiri haline getirmişler.
İnsanlık hakim güçlerin doymak bilmeyen hırslarına kurban edilip,
YOK OLMAK için yaşayan bakteriyel bir hayat yaşamasına rağmen;
maalesef bu aldatıcı afetten bihaber sarhoşçasına kendilerine takdir edilmiş olan anlamsız oyunu gönüllü olarak oynamaya yönlendirilmiştir.
insanların yüzde doksan dokuzu en basit işlerini bile
sebep, sonuç ilişkisi içinde anlamlı ve amaçlı yapmalarına rağmen,
ne acıdır ki BÜTÜN HAYATLARINI anlamsız ve amaçsız yaşadıklarının farkına varamıyorlar.
Düşünce hayatın içinde yaşanan doğal refleksler üzerinde yormaktan vazgeçilip, hayatın sebep ve sonucu, yaratılışın anlam ve amacı üzerinde yoğunlaştırmadığı sürece bu aldanış ve bu esaret ilanihaye sürüp gidecektir.
İnsanlar sadece et, kan ve kemikten ibaret olmadıklarının farkına varmalıdırlar.
Ki insanı insan yapan değerler keşfedilip insanı sair yaratıklardan ayıran gerçek kimliği ortaya çıkıp anlaşılabilsin.
Amma ne yazık ki ipler ahlaksızın ve gözü dönmüş zalimin elinde.
İnsanlığı istediği gibi yatırıp, istediği gibi kaldırıyor ve istediği gibi kandırıyor,
istediği gibi yönetip, istediği gibi yönlendiriyor.
Unutulmamalı ki her şeyin bir sonu vardır.
Büyüklerimiz “Azgın itin sonu UYUZ OLUR” demişler.
İnşallah mazlumun ahını alanlar hesabını aheste, aheste ödeyecekler.
İnsanlığın inkarcı materyalist mantığın hayatı, sonucu itibariye YOK olma anlamsızlığı ve evrim iddiasının hayvanlaşma soysuzluğu yalanı ile vahşi kapitalizmin hiçbir ahlaki değer tanımayan, aldatıcı, alçaltıcı ve yozlaştırıcı, çekici, göz kamaştırıcı tuzaklarından kurtuluşunun zamanı yakındır.
Zulmünün şiddeti sonunun geldiğine işaret eder.
Karanlığın şiddeti SABAHIN YAKINLIĞINI MÜJDELEDİĞİ GİBİ.
Hapishanelerde, sürgünlerde, işkence ve baskılar altında zamana ve zamanın zalimlerine meydan okuyarak mazlumlara gelecek sevgi dolu ahlak ve adaletin hakim olacağı günleri müjdelemek adına “Umut var olunuz şu istikbal inkılabatı içinde en yüksek ve gür sada İslam’ın sadası olacaktır.” diye haykırırken,
Örnek yaşamı, takdir ve tasdike şayan yazdıkları ile de gelecek günlerin zeminini gülistana çevirmenin hazırladığını yaptığının farkındaydı.
İnsanlığa düşen görev
İnsanlığın derdini çeken ve
O dert ile bir ömür gülmeyi kendisine haram eden mümtaz şahsiyetleri zorlu, soylu ve kutsal mücadelede yalnız bırakmamak.
“Karanlığa küfretmektense, bir mum yakmak,”
Yakacak mum bulamayınca da mum olup yanmak gerek.
Yanarken aydınlattıkları arasında ayrım yapmadan eriyip bitmeyi göze alan mum fedakarlığına talip aydınlık gönül erlerine selam olsun.
Necdet EREM
25.12.2012
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.