- 1088 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Film gibi biraz
Senarist;
Maddi ve manevi zorluklar darmaduman eder beraberlikleri. Her şey çok da yolunda gitmez, hiç güzel olmaz bazen. Seven insanları birbirinden çok uzaklara savurur sert kader rüzgarları. Siyah-beyaza boyanır sanki başka renk yokmuş gibi dünya. Ara renklerin peşinde nefes nefese bir koşu başlamıştır artık. Bir parça huzur, bir yudum mutluluk hayal olur… Donuk bir tebessüm, dalgın bakışlar, öfke krizleri, iç çekişler, gözyaşları…Bir kısır döngü sürer gider... Musibetler geldi mi peş peşe gelmeye başlar. Böyle büyütüyor hayat bizi. İnsanlar en çok böyle zamanlarda tanıyorlar birbirlerini hatta kendilerini... Sevgi ile imtihan ise imtihanların en çetini...
Adam, Cüneyt Atkın;
“Git! Kurtar kendini! Bana teşekkür edersin ilerde. Ben bir batağa girdim seni de sürükleyemem. Git ve kurtul. Zamanla unutursun. Kendine yeni bir hayat kur. Benden sana hayır yok…”
Kadın, Türkan Moray ...
“Kalamadım evet…Nasıl oldu da işler bu kadar ters gitti? Bir hesap karmaşasında kaybettik birbirimizi. Bu rakamlar ne zaman bu kadar büyüdü, büyüdü, büyüdü ve bizi yuttu..? Her şeyi geleceğimizi yuttu…Bilmiyorum... Hiç bir şey bilemiyorum…Geriye baktığımda yolunda gitmeyen ne çok şey varmış diyorum sonra. Bu kadar mı yanlıştık birbirimiz için? Kim doğru ki zaten? Birilerinin ahını mı aldık acaba? O yüzden mi gülmedi yüzümüz? Hep sustun…Çok sustun… Neden sustun? Herkese, herşeye rağmen kaplerimizi birleştiren sevgimiz, aşkımız vardı bizim… Neredeler şimdi? Ayrılmak için evlenmedik ki biz…Kelimelerim gözyaşlarımda boğuluyor her sana ulaşmak istediğimde. Bütün yolları kapı kapı üzerime kapattın. Ah midem! Hayır kalbim ağrıyor midem değil! Her sabaha sensiz uyanmak beni hasta ediyor! Tutsana elimi geri zekalı! Bak düşüyorum! Olanlar ne kadar anlamsız. Rüyalarıma bile gelmiyorsun artık…Her şey benim iyiliğim için diyorsun yani. Beni sevdiğin için öyle mi bu ayrılık bu hasret? Halbuki zor zamanlarda birlikte olmaktır sevgi. Birbirine sarılmak, birlikte ağlamaktır. Ben böyle biliyorum. Böyle istiyorum. Çok uzaktasın. Nasıl sarılacağım ben şimdi sana? Bu kadar severken sevdiği tarafından sevildiği için terk edilmek nasıl bir kader? Tabi sen buna terk etmek değil özgür bırakmak diyorsundur doğru ya… Siyah beyaz bir Türk Filmi izliyorum sanki bize bakarken? Sonraki sahnede nolucak peki? Kavuşacak mıyız? Aramıyorsun… Sormuyorsun… Beni başka bir hayata doğru itiyorsun. Ben sensiz o hayatı nasıl yaşayacağım? Başka türlü sevmeyi bilmez misin sen?! İyiliğimi istemeden yani… Boş versek parayı, pulu, borcu, harcı… Hani iki gönül bir olunca………………… ?”
(Kadın nasıl dolu yalnız!?)
Bu da senarist;
Zaman bazen durur… Kavuşmalar hayal olur… Belki bir yol bulunur ... İstenirse bulunur…Nasipse bulunur… Yeter ki biraz beyaz çal siyaha… Umutla aç gözlerini sabaha… Hayata…
Kadın, Türkan Moray;
“Telefon çalıyor. O’ dur. Mesajımı okudu demek… Sahiden kendime bir şey yapacağımı sanmış olmalı… Açmayacağım işte… Meraklansın, endişelensin, buraya gelsin… Gelsin… Uçağa atlasın gelsin… Ne olacaksa olsun… Bu kısır döngü bitsin…”
Bir anons duyulur salonda.( Filmin sonuna doğru olacak şey mi?)
Belediye;
"Trafo patladı. 1 saat elektrikler kesilecek... "
İyimser seyirci hayalinde filme kaldığı yerden devam eder;
"Belki de gelmiştir…"
Kötümser seyirci;
"Adam yolda kaza geçirecek, kolu bacağı beyaz sargılar içinde askıya alınacak kesin. Kadın da bunu öğrenince vicdan azabından balkondan atlayacak ve tam adamın yanındaki yatağa yatırılacak tesadüf bu ya. Birbirlerinden habersiz inleyip duracaklar:)"
Senarist;
Uzatmaya gerek yok dedi. Adam gelemedi başını kaşıyacak vakti olmadığından. Kadının da biraz sonra siniri geçti zaten. Çok meşgul olmasaydı arardı diye düşündü normal normal:)
Sonra adamın işleri düzeldi. Kavuştular. Hatta kadın da geçen zaman içerisinde müthiş karıyer de yaptı. Artık çocuk yapabilirlerdi yeşil pancurlu evlerinde.
Eleştirmen;
Annem bu filmi muhakkak görmeli. Sonu tam onun istediği gibi...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.