- 1068 Okunma
- 12 Yorum
- 1 Beğeni
KAYMAKAM'LA AHIRCININ DOSTLUĞU
KAYMAKAMLA AHIRCININ DOSTLUĞU
Bir kasabada Murat isminde bir Kaymakam varmış. Kasabalı da onu çok severmiş ve kasaba halkıyla güzel bir diyalog kurmuş, en sevdiği arkadaşı da Mehmet adında- lakabı da Ahırcı Mehmet imiş -çünkü Mehmet gerçekten hayvan bakıyor ahırla ilgileniyormuş,
Zamanla bunlar toplanıp konuşuyor şakalaşıyorlarmış. Çokta argo, sokak ağzı küfürlü konuşuyorlarmış. Biribirlerine ana avrat düz giderlermiş. Bir gün Vali Bey ilçeye geliyor, denetlemek için… Kaymakam bey karşılıyor. Geziyorlar, yemek yiyorlar, Vali bilgi alıyor. Kaymakam yaptığı icraatı anlatırken, Vali Bey’e “Ananı!” diyor. Vali bey“Ne dedin sayın kaymakamım?” diyor. Anlamıyor kaymakam, kıvırarak olayı geçiştiriyor.
Vali gittikten sonra kaymakam arkadaşlarını topluyor ve bu argo küfür kelimeleri yasaklıyor ama arkadaşların hiçbiri hoşnut kalmıyorlar. Ardından zaman geçiyor. Bu böyle olmayacak diye karar alıyorlar ve aynı cümleleri bu defa beden dili ile söyleme kararı alıyorlar
Boynunu sağa bükersen “anını” kelimesi sola bükersen “avratını” sağa sola bükersen “ananı avratını” kelimesin de anlaşıyorlar ve öyle konuşuyorlar,
Bir gün bir gariban köylü geliyor, kaymakamlıkta bir işi var. Kaymakam Bey’inde o gün aksiliği tutuyor. Adamın işini bir türlü imzalamıyor. Köylü çaresiz Kaymakamın en has adamını soruyor. Bir vatandaş diyor ki kaymakamın en has adamı Ahırcı Mehmet, çözerse senin işini ancak o çözer. Ondan sonra, sora sora Ahırcı Mehmet’i buluyorlar.
Ahırcı Mehmet ahırda ineklere yem veriyormuş, “Köylü Mehmet Bey” diye bağırıyor. Adam çıkıyor dışarı, üstü başı yırtık, pislik içinde. Adam şaşırıyor “Kaymakamın arkadaşı bu mu? ’’ diye içinden Ahırcı Mehmet soruyor? “Buyur, gardaş hoş geldin!’’ diyor, ”Buyur derdini söyle” diyor köylüye… Köylü, “Kaymaklıkta bir imza işim var ama Kaymakam Bey bir türlü imzalamıyor. En yakın arkadaşı senmişsin, yardımcı olursan Allah razı olsun!” diyor.
Ahırcı Mehmet yılışarak gülüyor, “Ondan kolay ne var,” diyor, köylü şaşırıyor. “Gideceksin, kapıya vur, hiçbir kelime söyleme. Kâğıdı önüne koy, boynu sağa bük bakmadı; sola bük bakmadı; sağa sola bük, mutlaka imzalar. Unutma…” diye de tembih ediyor. Ahırcı Mehmet adamı salıyor.
Köylü kafası karışık şekilde gidiyor kaymakamın arkadaşına. İçinden mırıldanıyor, ahırcıyla kaymakam arasında bir bağ kuramıyor. Kaymakamlığa varıyor, kapıyı vuruyor. İçeri giriyor, kâğıdı masaya bırakıyor. Köylü boyunu sağa büküyor, kaymakam bakmıyor; sola bükünce, göz ucu ile bakıyor, yine imzalamıyor. Boyunu sağa ve sola hızlı şekilde bükünce kaymakam dayanamıyor, “Ben de senin ananı avratını” diyor ve kâğıdı imzalayıp köylüyü kovuyor. Köylü de böylece işini görüyor ve sevinerek evin yolunu tutmuş
BEKİR AKBULUT
29.11.2012
YORUMLAR
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
bekir gardaş çok keyif alarak okudum ve ayakta alkışladım sizi ben hep derim sadece sivasa değil bu ülkeye birden fazla bekir akbulut lazım.hem şiirde hemde deneme çalışmalarında göz dolduruyorsunuz yüreğinize saglık kaleminiz nur olsun
saygılarımla
zaralıcan
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
tebrik ederim kaleminize sağlık öykümsü bir tad zevkle okudum esenkalın saygılarımla
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
efendim gülümseten yazıydı kurguda olsa güzel kurgulanmış kutlarım değerli kaleminizi saygılarımla selamlar
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
Güzel ve değişik ilgi çekici buldum
Kutlarım
Yüreğinin sesi daim olsun dilerim
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
Üstadım gülmekten kendimi alamadım çok hoş bir anlatım olmuş kutluyorum...kalemine yüreğine sağlık...
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
basit yazım hataları dışında çok güzel bir deneme.Fıkra güzelliğinde düşündüren ve gülümseten bir yazı. Yola devam dost.
tebrikler üstadım.
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
Merhaba;Öykü bu, olur mu olur. Ne kadar ''Tuhaf'' olursa olsun, konuya diyeceğim yok ama 2. cümledeki o basit hatayı anlamakta zorlandım dersem bana kırılmayınız.Saygılarımla.