Hava yağmurlu, gözlerim yaşlı. İçim dolup dolup taşıyor. Atatürk yaşıyor; sadece içimizde
değil, soluduğumuz havada, halkımızda Ankara’da ülkemizin her yerinde. Ülkemizin başı
addâlarda. On kasım’da halk öbek öbek yağmura soğuğa, kurulan barikatlara aldırmadan
Atasının huzuruna koştu. Atatürk dipdiri, ölmedi. Atatürk ölmedi sözleri şarkı sözlerinden
marşlardan çıktı, gerçeğe dönüştü.

Bu bütünlüğü hangi çılgın parçalayacak.Yas bitti. Atatürk ve devrimlerine sahip çıktı halk.
İzmir’de halk Atatürk portresi çizdi halktan.Bu herşeyi çok güzel ifade eder. Bunca insanı
yok sayamazlar, silemezler Atatürk’ü.

Atatürk büsleri asılırken,gençliğe hitabesi,ilke ve inkilâpları ders kitaplarından kaldırırken
nasıl koşmasınlar. Nasıl meydan versinler, karanlık düşüncelerin karşı duruşun alıp başını
gitmesine.

Atatürçülük bir yaşam biçiminin adıdır. O bir kalıba sığdırılıp sonra o kalıp kendi akıllarınca
bertaraf edilemez. Onu diktatörlükle suçlayanlar, gerçek diktatörlüğün kurulmak üzere
olduğunu, nasıl görmezden gelebilirler. Bu sadece bir yandaşlık ve aymazlıktır..

Demokrasi diyerek demokrasiyi, halkın egemenliğini yıkanlar, bu egemenliğe kendileriyle
yer değiştirtirenler, ne yüzle çıkacaklardı halkın önüne, Atatürk’ün huzuruna.

Onlar Atatürk’ün on yıllarda yaptığını yıka yıka bitiremediler. Elde kala kala milletin başına
bindirilen borçlar kaldı.

Atatürk’ün askeri dehasında kalanlar "İşlerine geldiği için" onun özgürlükçü , bağımsızlık
beni karekterimdir sözünü görmezden gelirller. Onlar yıkıcıdır; yapıcı özgür düşünceyi destekleyebilir mi?

Binlerce insan akın akın Ankara’ya aktı. Bu sadece onun ölüm yıldönümü anmak için değildi.
Bu yönetimin halkına dayattığı yasakçı düşünceyi, barikatları ve dikteleri "Ben yaptım
oldu" düşüncesini engellemek bir karşı duruş sergilemek, Atatürk’çüleri yok sayamazsınız
demek içindi.

Hak avuç açıp dilenmekle alınamaz. Hak alınmaya azim ve kararlılıkla yürünür. Haklar için
yürünür, hem de dünyanın öbür ucuna. Halk Atatürk’e yürüdü çünkü çözüm Atatürk’teydi.
Atatürk halkının gerçek gücünü bilen ve en iyi şekilde verendir.

Halk Mustafa Kemal’in halkıdır artık. Onun adıyla haykırır "Mustafa Kemal’in askerleriyiz"
diye.Bu sesleniş gerektiğinde hayatı hiçe sayan, ölümü göze alan ve" Ya istiklâl ya ölüm"
diyen halkın sesidir. Kimse bu sesi duymazdan gelemez. Karşı gelenler lâyık oldukları yere gelmeyi hakedeceklerdir.


Hava soğuk, hava yağmurlu. Gözlerimiz bulutu açık, yüreğimiz aydınlık ve pırıl pırıl. Yarın güneş de açacak eminiz. Çünkü Türk milleti cesurdur, çalışkandır, akıllıdır. Bu kudret
damarlarındaki asil kanda mevcuttur.Bu gücünü Atatürk’ten, onun bağımsızlık düşüncesine
dayanır.

Yarın on bir Kasım.On bir Kasım yir mi dokuz Ekim öncesi ve on kasım öncesi gibi olamaz.
Olmayacak. Halk kendi gücünü gördü. Gerekirse daha çok yürüyecek.


10. 11. 2012 / Nazik Gülünay