yolda kalmış yolcu misali
Mustafa Kemal’in devrimlerini sevmemek, O’ndan nefret etmek demek değildir ki bir kuldan nefret etmek, nefret edilen kişiye değil edene kaybettirir. Bunu her müslüman bilir. Büyük alimleri, mücadele dostlarını öldürten ya da saf dışı bırakan, padişahları kötüleyip kaç bin yıllık Türk Tarihinden müslümanlık sonrasını Cumhuriyet dönemine kadar tanımayan bir insan yaşadığım devletin kurucusu da olsa, sevmemek en doğal hakkımdır. Bundan mühim olanı ise ki sevmek kişisel bir olgudur; onun putlaştırılmasıdır asıl üzüntü kaynağım. Ben doğru bildiğim, inandığım şeyleri tıpkı O’nu çok sevenler gibi gururla söylüyorum. Bediüzzaman gibi de yanlışlarını söylemek zorunda hisediyorum kendimi. Dinin, ülkenin ve ümmetin iyiliğini istediğim içindir, kendi varlığım içindir . Uygunsa aynı fikirde olanlar yorum yapsın. Çoğunluğun diyeceklerini zaten ezberledim ki ben de 25 yıldır onları doğru zannederek yaşadım. Allah’tan dileğim bizim gibi bozulmuş nesillere yardım eyleye.
Chire