KAHVEHANE VE BAR KÜLTÜRÜ

• 26 Ekim 2012 Cuma 20:31:48

“ Dünyadan bir haber yaşamak, ıssız bir ada da yaşamaktan daha kötüdür “.

Ülkemizin temel sorunlarında başı çeken en büyük etkenlerden bir tanesi de, kafe bar ve kahvehane kültürünün vazgeçilmez bir hal almasıdır. İnsanlar zamanlarının büyük bir bölümünü bu mesnet mekanlarda geçirmekle kalmıyor, en değerli zamanlarının boşa geçtiğini ve hayata dair hiçbir beklentisi yokmuş gibi monotonluğa doğru yol alıyor. Boşa geçirilen zaman dinimizce de takdir edilmemiş, hatta insan hayatının bu kadar önemsiz olmadığına dair vurgularda bulunmuştur. Cafe ve bar kültürünün insanı geliştirmediği gibi, birçok şeyden de uzaklaştırdığı çok açıkça ortadadır. Yapılan abuk subuk manasız sohbetler, insanlara öz kimlik kaybı yaşatmasından başka bir şey değildir. Kahvehane ve barlar, içki ve kumar alışkanlıklarının başladığı en büyük zehir yuvasıdır. Bazı insanlar iş ve aile yaşantılarının büyük bir bölümünü bu mekanlarda geçirmektedirler. Yuva yıkıcı bir kültürün sahibi olmak akıl ve mantık işi olmadığı gibi, getirebileceği birçok felaketi de peşinden sürüklemektedir.

Günümüzde yaş sınırının düştüğü bu mekanlarda, genç neslimizi ne kadar da vahim bir geleceğin beklediği gözler önüne serilmektedir. Bu kadar olaylara rağmen alınmayan önlemler de ayrı bir soru işareti oluşturmaktadır. Eğitim çağında olan gençlerin kütüphane, okul, ilim ve bilim ile uğraşması gerekirken, kafe ve bar köşelerinde süründüklerini görmek büyük bir acı kayıptır. Zehir tacirlerinin eline düşürülmüş gençlerin yasını tuttuk yıllarca, iyi bir gelecek sağlamak için uğraştığımız yeni nesil, yok olmasın artık kafe ve bar köşelerinde.

Nazım UZUN