YÜREĞİM SENİ ÇOK SEVEMEDİ!
Geçen gün çevremden methini çok duyduğum bir kitap geçti elime: Yüreğim seni çok sevdi. Canan Tan’ın 2007’de çıkardığı bu kitabı 2012 yılında okumaya çekindim açıkçası. Yazarın, hızla değişen dünyamızda etkisini, gerçekçiliğini ve güncelliğini koruyabilmesi zor gibi göründü gözüme. Yine de elime alıp okumaya başladım.
Gözüme ilk çarpan kitabın, yazarın diğer kitaplarına ‘bu kadar da olmaz’ dedirtecek kadar benzemesiydi. Diğer kitaplarında olduğu gibi çiçeği burnunda bir genç üniversite öğrencisi, iyi bir üniversite, yüksek gelirli, modern ve Nazım Hikmet şiirleriyle kutsal bir bağı olan aile, anlayışlı anne, idealist baba, lise sıralarından üniversite amfilerine taşınan sıcak arkadaşlıklar, zengin, kültürlü fakat aşkından divane olmuş bir zavallı ve onun kötü kalpli, gelenekçi, bağnaz ailesi.
Hep aynı tablo, aynı tiplemeler ve de aynı kurgu mevcut, yazarın kitaplarında. Kitabın son sayfasında yazar ‘’Sevgili okurum…’’ hitabıyla başlayan yazısında her kitabın kendi içinde değerlendirilmesi gerektiğinden bahsetmiş. Hiç sanmıyorum! Aynı marka, aynı model, aynı renk ayakkabıdan binlerce olsa ne fayda!Onun kitapları da işte, aynen böyle.Alternatifi çok.Buna rağmen yazarın sağlam bir okur kitlesi var, takdir etmek gerek.Kendisine sunulan binlerce, milyonlarca kitaptan hep aynılarını seçtiği için okuru; anlatılacak pek çok konu, yazılacak çok şey varken hep benzer konularda hapsolduğu için yazarı kutluyorum(!)
Ancak şunu da itiraf etmeliyim ki sonunu kestirmek kolay olduğu halde merak hissi uyandırmayı başarmış. Akıcı ve sürükleyici, duru anlatımının yanı sıra gezi yazısına atıfta bulunarak ülkemizin ve dünyanın bazı kültürel yerlerini tanıtmış. Ve tabi okuyucunun ilgisini çekebilmiş, bu sayede yıllardır okunuyor.
Peki, tavsiye eder misin diye sorarsanız…Evet, derim okuyun.Yazarın diğer kitaplarını okumamak kaydıyla…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.