- 784 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
İtiraf Vicdanın Hatasını Telafi Etme Çabasıdır.
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İtiraf Vicdanın Hatasını Telafi Etme Çabasıdır.
İtiraf, vicdanın hatasını telafi etme çabasıdır.
İtirafa konu olacak şeyler nelerdir?
Kişinin vicdanını rahatsız eden ama menfaati gereği göz yumduğu ya da kabul ettiği, taraf olduğu eylemler vicdanında rahatsızlık oluşturur. Bu rahatsızlıktan kurtulmak için hatalarını itiraf etmeyi seçer! İtiraf, kişinin kendi bildiği başkalarının bilmediği şeyler için geçerli. Biliniyorsa malumu izhar olur, itiraf değeri taşımaz.
İtiraf ne zaman açığa çıkar?
Genel olarak işler yolunda gidiyor ise "İtiraf" açığa çıkmaz. İtirafın açığa çıkması için bireyin o konudaki menfaatinin bitmiş olması önemlidir. Mesela iyice yaşlanınca eski hovardalikları itiraf etmek gibi... Zaman aşımına uğramış bir konuda yapılan itiraf da böyledir. İtirafının sonucunda bir zarar yoksa "İtiraf" edip güya o hatanın verdiği rahatsızlığı atacak! Bazı vicdan azabı o kadar dehşetli olur ki kişi gizli hatasının verdiği azaptan kurtulmak ister. Yani vicdan azabı "İtiraf" edilen şeyin karşılığı olan cezadan daha ağır ise itiraf kaçınılmaz olur. Soyguncular ve dolandırıcılar birbirlerine kazık atınca mağdur olan "İtiraf" edip mağduriyetinin verdiği azabı kendine kazık atanı ele vererek hafifletmek ister.
Kıskançlık itiraflarındaki durum daha değişiktir. Toplumda meşru sayılmayan ama bireyin kendi özel yaşamında zevkli olan eylemler de vardır. İki yetişkin bireyin cinsel birlikteliği "Nikah" meşruiyetiyle ilan edilmemişse toplum hoş karşılamaz ama iki birey beraber olduğunda gayet hoş şeyler yapar! Zevk alır... Topluma duyurmaya "İtirafa" gerek yoktur, ne zaman kadar? Partner aynı ilişkiyi başkasıyla yaşamaya başlayıp onu terk edene kadar. İşte terk edildiğindeki acı "İtiraf"ın toplumdaki olumsuz etkisinden daha ağır olduğunda itiraf söz konusu olur. Öyle ki bu eylem yapılırken, itiraf edilmeden önce kendi aralarında "Meşru"kabul edilir; itiraf ederken "Ahlaksızlık" olarak tanımlanır! Sahte tarikat şeyhleriyle ilişki kurup, işleri yolundayken gıkı çıkmayanların, yakalanınca boy boy "İtiraf"ları bildik şeyler. Yakalanması itirafının doğuracağı sonuçtan daha ağır olduğu için itiraf gelir! Böylece partnerinden intikam da almış olur kendince. Sen de yan bende...
İtiraf gerçekten vicdanı rahatlatır mı?
Kişi önce kendi kusurunu kendine itiraf etmelidir! Böylece kusurunu görüp aynı hataya bir daha düşmeme şansını elde eder. Başkalarına itiraf sadece "Kul hakkı" varsa gereklidir. Bu "Helalleşmek" şeklinde bilinir. Ama her şey itiraf edilmez, bazı itiraf yeni sounları doğurur. Burada işler zorlaşıyor. "Fabrikamdan zehirli atıkları ırmağa saldım bu yüzden senin çocuklar öldü hakkını helal et." Böyle bir itirafın karşılığı ağır olur. Vicdan azabı karşılığı geçtiğinde bu da yapılır... Yani vicdanı rahatlatmak için "İtiraf"ın kişiye göreceliliği var.
Son tahlilde; "İtirafı gerektirecek bir vicdani rahatsızlığım yok!" diyebiliyor musunuz? İşte o noktada zirvedesiniz. Bakınız günahsız ya da çok iyisiniz gibi bir şey söylemiyorum, sadece vicdanınızın rahat olmasına bakıyorum. Mesela "Günahım da oldu, çok iyi de sayılmam ama kimsenin hak ve hukukuna girmedim, vicdanım da rahat" diyebilen kendi özel Cennet’ine girmiş demektir. İnsanlar kendini boşuna aldatmasın. Cennet de Cehennem de insanın özünden açılacak. Af konusu bile insanın kendi vicdanında olacak. Kendinizi affettiğiniz konularda rahat olun. Başkasının alacağı saklı, bedel veya rıza gerçekleşmeden olmaz...
Selametle
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Bunu çok doğru dediniz, "önce kendi kusurumuzu kendimize itiraf etmeliyiz". Sonrada gerçek anlamda tövbe etmeliyiz.
Bizim eksik yönümüz kusur arayan olmak, kendimize itiraf edemediğimiz hatalarımızı başkalarındaki yansımamız olan aynamızdan görüyoruz. Bir kendimize gelebilsek
Vicdan boyutu çok var aslında bizlerde, rahatlamak için itiraf. Yani orada bile menfaatimiz var sanki..
Güzel faydalı bir yazı, üzerinde her bireyin kendini hesaba çekmesi gereken yazı.
Kaleminiz daim olsun, saygılar.
Ahmet Bektaş
Ahmet bey yazınızı merakla okudum...
Ama şöyle bir yüreğimin derinliklerini yoklayayım dedim gece vakti !
Şimdilik rahat sayılırım...
Mevlam şaşırtmasın.
Tebrikler güne gelişinize...