- 1084 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Son düğüm / III
Birkaç serseri kılıklı adam savaşla ilgili neler yapabileceklerine dair konuştular. İri yapılı Oputhes çevresindekilere bağırmaya başladı.
‘’Şimdi söyleyeceklerimi unutmayın. Ülkemiz için kanının son damlasına kadar ant içen savaşçının yanında olmaktan gurur duymak lazım, şehirde ne kadar erkek veya eli kılıç tutan kadın varsa onları savaşa hazırlayıp komutan Lipoendra’nın yanında olacağız. Toplayabildiğiniz kadar insan toplayın, kocaman kıçlarınızı kaldırın ve üzerinize düşeni yapın…’’
Sessiz köşesinde duran genç bir adam elindeki şarap şişesini masanın üzerine çarparak kırdı. Ayağa kalktı. Elleriyle göğsünü yumruklayıp Oputhes ‘a cevap verdi.
‘’ Doğru söylüyorsun, onun sayesinde yıllarca keyif yapıp rahatça uyuduk. Güçlü komutanımıza güvendik. Güvenmeye devam ediyoruz ama Gorgon ve Ladonlular karşısında nasıl direneceğiz. Adamlar gözlerine kestirdikleri ülkeleri hep talan etmişler, ellerinden şimdiye kadar kurtulan olmamış. Komutanımız gerekli görseydi bize çağrı yapmaz mıydı? Umudu pek yok gibi..’’
Oputhes daha çok hiddetlendi.
‘‘ Ne demek çağrı yapmaz mıydı? Savaşın kendisi çağrı değil midir? Canına mı susadın adam. Ne biçim konuşuyorsun. Yenilgi bayrağını şimdiden çekmiş gibisin…’’
‘’ Hayır, böyle bir şey demiyorum, sadece fikrimi söylüyorum. Senin güzel fikirlerin varsa söyle hemen şehre dalıp binlerce eli kılıç tutan adam ve kadın getireyim…’’
‘’ Hah şöyle, büyük bir birlik kurup komutanımızın yanında olacağız. Gerekli görürse bizi yanında ister görmezse yine arkasını koruyacağız. Şimdi şarap şişelerinizi en son olarak kaldırabilirsiniz…’’’
***
Komutan Lipoendra otağından çıkmadan önce bir köşede duran gergefi eline aldı. Kaderi işlemeyeceğine dair yemini vardı. Merak ediyordu yine de İliryalı’nın eline mektubun ulaşıp ulaşmayacağı konusunda tereddütleri vardı. İğnesinden ipliği geçirdi.
‘’ İliryalı ve hayalet orduları…’’ dedi .Gergefi köşeye bırakıp kılıcı eline aldı.
Çadırdan çıkınca savaşçı Lcheriska ile karşılaştı.
‘’ Ne var Lcheriska ,seni çağırmadım.Savaş alanında olmalısın..’’
‘’ Çok kötü haberim var Komutan Lipoendra Humut yamacını da kuşatmışlar. Lagenliler…’’
Lipoendra anlık şaşkınlığını üzerinden atıp konuşmaya başladı.
‘’ Lagenliler yıllar boyunca düşmanımızdı. Babam hayatını bunlarla savaşmakla geçirdi. Demek bunlar da kuzey tepelerinde bizi abluka altına aldılar. Doğudaki Kavrun Geçidi yine her zamanki gibi sıkı korunacaktır. Birliklerin yarısını Humut girişine kaydıralım. Orada geçit yok. Nehrin kıyısını takip edip açık alana gelecekler. Lanet olsun…’’
Lipoendra, savaşçıların bir kısmı ve Oputhes’in topladığı yerel kuvvetler ormanlık alanda kanlarının son damlasına kadar yemin ettiler. Ormanın derinliklerine çekildiler. Düşmana geçecek alan bıraktılar.
Lipoendra savaşçılarına yön verdi. Sesi hırçın Çoruh nehrinde yankılandı.
Lagenliler ormanı geçip nehre yaklaştıkları anda, beyaz dalgalar halinde ağaçların arasından fırlayan Verçenikliler nehir kıyısında saldırıya geçtiler. Nehrin buzu çözüldü. Lipoendra Lagenli komutanın başını kesip sulara gömdü.
Kar ve Verçenikli Lipoendra .Biri acımasızca yağarken diğeri kılıç salladı.
Yaralanmıştı. Eliyle göğsünü tuttu.İlirya’nın sözlerini hatırladı.
“Atları savaştırmaya ne dersin?..’’
‘’ Asıl mücadele Kavrun Geçidinde İliryalı , siyah atlar benim..’’
***
Uzun saçlı bir kadın ağaçların arasından çıkıp kumsala girdi. Kumu bozarak koşarken arkasına baktığında, ayağı burkuldu. Uzun eteğini çekerken can havliyle bileğini tutup arkasına bir daha baktı. Geceden de lacivert bir adam yamaçtaki ağaçların gölgelerinden sıyrılıp çıktığı yerde durdu. Gözleriyle kumsalı tararken elindeki kılıcı yanına sapladı. Bir kılıç gümüştü. Kumun üzerinde hem saklanmaya hem de arkasından geleni kolaçan etmeye çalışan kadın bileğindeki sancının bir an önce geçmesi için nefesini tutmuş bekliyordu.
Mutlak bir sessizliğin içinde dalgalar bile susmuştu. Bir tek rüzgâr adamın hırıltılı nefesini kadına taşıyordu.
“Kaç Terzi.” diye bağırdı adam. “Daha hızlı kaç benden.”
Kadın “Ben Terzi değilim.” Dedi.
Lipoendra üç gün boyunca ateşler içinde sayıkladı. Kendine geldiğinde İliryalı’yı sordu.
.
lacivertiğnedenlik/ chaotica
YORUMLAR
Laci dostum, İiliryalıya söyle bozguna uğramadan topraklar bir an evvel gelsin ölümsüz savaşcılarıyla...
Laci dostum, seni okumak ne güzel.....
lacivertiğnedenlik
sağolasın
İlgiyle takip ediyorum. Bu son paragraf zihnime bir yerlerden yer etmişti zaten. Birleştirmen çok iyi olmuş. Okuyucuyu ipteki çamaşırlar gibi çırpmayı iyi biliyorsun.
Aynur Engindeniz tarafından 9/26/2012 1:05:09 PM zamanında düzenlenmiştir.
lacivertiğnedenlik
iyidir çarpma :)
teşekkürler toprak
Aynur Engindeniz
lacivertiğnedenlik
iliryalı öyküsünde
"Kavrun Geçidi" yeryüzüne çakılmış sivri kayalıkların olduğu bir coğrafya ve oralarda çobanlık yaptığım günler aklıma geldi.
Yazınızı okurken benim aklım Karadenizin yaylarında atları üzerinde geçitlerden geçen zırh kuşanmış, uzun mızraklı savaşçılarda kaldı.
Şiir gibi.
Saygı ile.
lacivertiğnedenlik
çok teşekkürler