HAYVANLARI SEVMEK

• 26 Eylül 2012 Çarşamba 08:29:34

“ Hayvanları sevmek, onları esaret altına almakta değil, doğal yaşamlarına yardımcı olarak merhamet etmektir ”.
Hayvanları sevmek yaradılış gayesinin gereğidir. Hayvanların insanlardan tek farklı yanı konuşamamalarıdır diye bilinir, oysa büyük bir yanılgının içine düştüğümüz gerçeği bilinmelidir. Hayvanlar dünya içinde doğal dengenin içinde rol alan en büyük canlı topluluğunu oluşturmaktadır. Onun için hayvanları sevmek ve korumak insanlığın en büyük görevlerinden bir tanesidir. Hayvanların da yaradılış gayelerinde belirli sıralamaları muhakkak ki vardır. Çünkü her hayvanın akıl, güç ve hissiyatı aynı derecede olmadığı çok açık ortadadır. Hayvanlar doğanın dengesini sağladıkları bilimsel olarak kanıtlanmasından ziyade gözle görülebilecek birçok örneğine tanık olmaktayız. Hayvanların etçil ve otçul olarak iki gruba ayrılmasının bir tesadüf olmadığı bütün gerçekçiliğiyle ortadadır. Oysa insanlara böyle bir sınıflandırma yapılmamıştır. İnsanların hayvan sevgisinden yoksun olduğu, bilinçsizliğin bir göstergesi olduğu açıkça belli olmaktadır.

Canlıları güzel ve çirkin olarak sınıflandırma alışkanlığımızın vazgeçilmez nedeni, gönül gözümüzün bir kısmının kapalı olmasından kaynaklanmaktadır. Bilimsel olarak birçok hayvanın insan sağlığına faydalı olduğunu kanıtlamıştır. Ama bunlara hiçbir şekilde sınıflandırma yapılmamıştır. Bilimde birçok hayvanın deneysel olarak, insan sağlığını teşkil edebilecek araştırmalar neticesinde kobay olarak kullanıldıkları alenen bilinmektedir. Hayvanlara zevk uğruna uygulanan tavır ve davranışlar, eziyet, işkence ve sapkınlıkların bedeli de çok ağır olacaktır. Hangi insan böyle bir bedel ödemek ister ki.

Nazım UZUN