- 610 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
MİRAS.(ara bölüm)
MİRAS..(ara bölüm)
Mevsime inat başlayan yağmur, tuğlaları dövmeye başladığında çıkmıştım o çatı katına.Sesler önce tuğlalara sonrada kulağımda örselenmeye başladığı anda görmüştüm o içi kağıtla dolu ayakkabı kutusunu.Kırlaşmış saçlarım ahşap olan tavana değdiğinde elimdeydi o kutu.
Oysa çatıdan odama damlayan yağmuru durdurmak için çıkmıştım bu tavan arasına.Heybetli bir yıldırımın aydınlığı kırık tuğlaların arasından yüzüme vurduğunda, anlasam da yağmurun oturduğum halıyı ıslattığı yeri umursamadan indindim.
Halen damlalar aynı sıklıkla yarı dolmuş mavi leğeni doldurmaya çalıştığını görüyordum. İlk kez yağmurun odamı ıslatmasına izin vermiştim. Kırık kanepenin yanındaki şömineye attığım son odun parçası köze dönüşmek üzereyken çöktüm kenarına.
Dışarıda camları kırmaya uğraşan yağmurun damlaları süzülerek güçsüz bir şekilden camdan aşağı iniyordu ağırca. Matlaşmış ahşap yüzeye serili kilim motifli mor halıyı ve şöminenin sıcaklığını kendime ortak etmeye başladım.
Okuduğum masal ötesi bir hayatın yazıları içinde kaybolmaya başlamıştım. Az önce çatıya çıkmadan önce doldurduğum beyaz şaraptan bir yudum daha alırken ben çoktan ayakkabı kutusunun içine girmiştim.Her şey çok çabuk gelişmeye başlamıştı farkında olmadan.
Kısık olan gaz lambasının alevi yetmeyince, yerimden kalkıp bir kütük daha atmıştım şömineye, okuduklarımı daha net görmek için.Her okuduğum her satırın derinliği, kaldığım bir geçmiş için süngü batırmaya başlamıştı.
Kafamı kaldırıp onun yüzünü görmek için aradım.Onun yanımda olmayacağını bilerek.Onun en çok vakit geçirdiği mutfağa bile gözüm ilişmişti,kapalıda olsa oranın lambaları. Bir an oradan gelip benimle konuşacağını hep bekledim umutsuzca.
Ama gelmeyeceği bilerek onun kokusunu hissederek yazdıklarını okumaya devam ettim.Yumak yumak bir hüzün kör düğüm olurken yüreğimde,onun gelmesi için benimle bir saniye konuşması için her şeyimi verebilirdim. Bana o bir ses verseydi o an karşıdaki kumsala inip,onun için boğulmaya bile hazırdım.
Kayalıklara çarpan kurşuni denizin sesi yağmura inat duyuluyordu yinede.İçimdeki sorgularım bana ömür boyu bir mahkumiyet açmaya başlamıştı.Daha fazla dayanamadığımdan verandaya çıkıp, o yağmurların yüzüme çarpıp beni rahatlatmasını istedim.
Geri dönüp gözlerimdeki ıslaklığı silip yaş saçlarımla kutudan çıkardıklarımı okumaya devam ettim.Gece yavaş yavaş çekilmeye başladığını anlasam da dışarısı yinede karanlıktı ve yağmur devam ediyordu. Okuduğum kağıtlara çok öncesi düşmüş göz yaşları mürekkepleri dağıtsa da onun yazılarını gayet iyi okuya biliyordum.Ağlasam da benden akanlar mor halıya dökülüyordu.
Benden bu kadar sevgisini saklamasına anlam veremediğim için göğüs kafesim yüreğime dar gelir gibi sıkışıyordu. O an kalkıp kendimi gezdirdim.Ayaklarım okuduklarımdan dolayı takatsizdi beklide ben çoktan yorgundum.
Şimdiye kadar yürüyemediğim birinin yanına geç geldiğim için.Aslında hiçbir şeyi düşünemeyecek kadar içimde hüzün bulutları tonlarca bana yük getirmişti.Keşkelerin geç olduğu bir zaman diliminde yaşamanın zor olduğunu anlamak bana ağır geliyordu.
Şimdi bana o eski günlerdeki özlemle sarılsa "İza " dese ben kalan son nefesimi onun için dünden vermeye razıyken, onun topraktan yanıma gelmesini bekleyemezdim ki.Rüzgarın ıslığıyla çarpan kepenkler yüzünden bir kahve yapmaya karar vermiştim.
Kahvemi onun içtiği bardağa doldurdum belki bana dudak izlerinden kalan son şeylerle bir şeyler anlatır diye…Kırılmış kanepenin üstüne oturduğumda yağmura doymuş toprak gibiydi bedenim.
Daha yarısını içtiğim kafein bile beni ayakta tutmaya yetmemişti yorulmuş ruhuma. Göz kapaklarımı kapatırken gözüm henüz dörtte birini bile okuyamadığım ayakkabı kutusundaki mektuplardaydı…
……
Güneş çoktan içeri gizlice girmişti.Göz altımdaki torbaların ağırlına inat yorgun ayaklarım gün ortası kahvemi doldurmayı engellemedi.Mutfağa geldiğimde kahve makinesinin dışında ikinci baktığım şeydi şömine kenarına bıraktığım yarım okuduğum, mürekkebi aylar öncesi dağılmış mektup.
YORUMLAR
DİLEK YILDIZI
Çok teşekkürler..selamlar ve saygılar....
Davidoff
Yazılarına ara verme sakın. Selamlarımla.
yazarda bir kırılganlık hissediyorum bu yüzden mi tavan arasındaki yağmuru
.
DİLEK YILDIZI
Laci dostum ilgi ve destek için teşekkür...Ben bu ara gazıyla bir bölüm daha yazarım bugün :-)