KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
Evvel saman içinde
Saman saman saman saman.. Bir kaç gündür beynimin içinde dönen sözcük bu: saman.
Her baktığım yerde saman görüyorum. Samanlar saçılıyor yabaların, tırpanların ucundan.
Kara donlu kağnılar geçiyor kasabamızın en geniş caddesinden gıcır, gıcır. Koşuyoruz ardı
sıra. Tozu dumana katıyor çocuk seslerimiz. Bir koşuda yakalıyoruz kağnıyı. Gülüşerek
yerleşiyoruz arkada sağlı sollu iki tarafta bulunan oturacak yere.Sanki burası özel olrak biz
çocuklar için ayarlanmış. gülüşe, kıkırdaşa bir süre gidiyoruz. Kağnıdaki kara donun içinde
samanlar. Saman kokusu içimizde sarı bir ferahlık, aydınlık. Çıtkırıldım değiliz, hoşumuza
gidiyor toprak kokusunu andıran saman kokusu.
Ekinler ekilirdi. Her tarafta buğday başakları salınırdı. Aralarda gelincikler gülümserdi
nazlı nazlı salınarak. Çocukluğumda anımsıyorum, bizim üç dönümlük bahçede iki dönüme
buğday veya fiğ ekildiğini. Kara donlu kağnılar durmadan geçerdi dolu dolu samanla.Saman
saman, ah saman diye söylenip duracağım o zamanlar aklımdan bile geçmezdi. Ah saman!
Evimizin arkasındaydı ineklerin ahırı, samanlık. Samanlığa saman getirilip doldurulması en
büyük keyiflerimizden biriydi. Babam samanları samanlığa koyup biraz teptikten sonra bizi
sokardı içeriye. İçersi bulutlu bulanık, saman, saman tozlu. Küçük ayaklarımızla üstünü biz
çiğnerdik samanların.Sonra genzimiz,içimiz dışımız saman dolmuş bir halde çıkardık dışarı.
Saman en bol olan bir yiyecekti mallar için. Sonra annem suyla kepekle, samanı karıştırıp
koyardı ineklerin önüne. Büyük bir iştahla yerlerdi. O zamanlar böyle saman, saman diye
söylenip duracağımı bilemezdim çünkü samandan, ekinden bol ne vardı..
Evvel saman içinde kalacakmış saman.Zaman saman zamanı bile değilmiş. Samanı özlemle
anımsayacakmışız. Geçmiş saman zamanları, ekin-ekmek zamanları. Kendi kendisine yeten
yedi ülkeden biri değiliz artık. Saman ithal edecekmişiz, çok gülüncüz çok! Ha.ha haa, ha, ha, haa ha! ..
ha ha ha!
haaaaaa!!!
saman
evvel zaman içinde kaldı
bir masal gibi!
25. 8. 2012 / Nazik Gülünay
YORUMLAR
Evet işler samana kadar dayandı. Gıdalarımız bile ithal, vay halimize. Güzel ve içtenlikle dolu yazınızı tebrik ederim.
glenay
büyükşehire bağlanır mı? Amerika'daki Eyalet sistemini getiriyorlar.
Karşı koyacak halk nerde? Kimseye sorulmuyor, danışılmıyor.
Kişisel rahatlık yetmiyor, ülkemizi düşündükçe içim daralıyor..
Çok teşekkürler Keziban,
sevgimle..
Samanın kokusunu samanlığın içinde kokla bir. Delikten yabalar,yabaltalar dolusu saman girsin.Ortalık toz duman içinde.Önünü göremezsin.Rahmetli anam iyi ki akıl etmiş yazmaya dolamış gara çocuğunu. Çiğnenmese almaz samanlık ağırlık basıldıkça daha çok alacak içine. İçerde birinin olması gerek...
neler anımsattınız
sağlıcakla kalın
glenay
Saman deyince benim de aklıma çocukluk günlerim geldi sizin anımsamanız gibi. Samanlık küçüktü ve biz çiğneyerk sıkıştırırdık, o boğucu tozunda.
Küçük bir pencere vardı.
Güzel yorumunuza çok teşekkürler,
selâm ve saygılar..
İNANIRIM ABİM VE KIZ KARDEŞİM BESİCİLİK VE SAĞMALCILIK YAPIYORLAR SAMAN BULMAKDA ZORLANIYORLAR VE ÇOK PAHALI ÜLKEDE EKİN BUĞDAY EKİLMİYORKİ SAMANI OLSUN
SEVGİLER
glenay
yok ediliyor, hayvancılık dersen öyle..
Çok teşekkürlr Eray güzel yoruma,
selâm ve sevgimle..
Haklısınız Nazik hanım...
Bir zamanlar kendi ülkemizde bol yetişen ürünleri de artık dışardan almak durumunda kalıyoruz...
Ormanlarımız da bol.
Ama peynir ekmek gibi yiyoruz.
Onu dışarıdan alacağımız zamanlar gelecek.
Biliyor musunuz Nazik hanım, ABD kendi topraklarında yeterli petrol çıktığı halde dışarıdan alıyor petrolü. Yüzlerce yıl ilerisini düşünerek yapıyor bunu.
Arap ülkeleri de bol miktarda satıp şeyhlerin kesesini şişiriyorlar...
Bitmez sanıyorlar...
Sonra bitse bile o şeyhler biriktirdikleri sermaye ile idare edecekler nasılsa.
Olan fakir halka olacak.
Çölün ortasında kala kalacaklar...
Anlamlı yazınız için kutluyorum.
glenay
işlemeden satıyoruz. Satmak bizler için bir alışkanlık oldu, nereye kadar
sürecek çok merak ediyorum. Bir şey kalmadı neredeyse.
Arapları boşverin, araplar benim gözümde kupkuru bir çölden ibaret.
güzel yorumunuza çok teşekkürler,
selâm ve saygılar..
Saman mı ithal edecek mişiz...Daha da neler? Memlekette o samanı yiyecek sığır mı kaldı? Gerçi dışarıdan angus- mangus bir şeyler ithal ediyoruz ama sanırım bu samanlar onlar için de değil..Başka bir tür sığırdan bahsediliyor sanırım.
Selam ve sevgilerimle.
glenay
Bu duruma düşürülmemize üzülüyor insan..
Çok teşekkürler,
selâm ve sevgilerimle..
Benim çocukluğumla birlikte başladı tarımsal mekanizasyondaki hızlı değişim. Ben ekinleri orakla biçmeyi ve patozu iyi biliirim . Patozlar bile köylerin kenarlarında çürümeye terk edildi...
Evimizin yanında taşları semaya bakan bir düven vardı. Baba bu ne diye sorduğumda, yazınızdakine benzeyen anılarını dinlemiştim o zamanlar. Şimdilerin orta yaşlı insanları bir araya gelince bazen; biz eskiden su içerdik destiden derler...
Öyle hızla gelişti ki teknoloji; bizim çocuklarımız nice anılarımızın işaretlerini resimlerden, o günlere ait yazılardan tanıyorlar ancak. Önüne bir varmış bir yokmuş eklenince tıpkı bir masal gibi...
Güzel bir paylaşımdı. Tebrik ediyor, gönül dolusu selam ve saygılarımı sunuyorum.
glenay
Saman ithal edeceğimize çok üzüldüm.
Beğenmediğimiz samana bile para ödersek,
sonumuz ne olur?
Çok teşekkürler,
selâm ve saygılar..
