- 536 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hayat-ı İçtimaiye Medresesi.
En büyük,
tek ve kitapların anası, ilimlerin kaynağı,
Akıl sahiplerine,
hayatın anlam ve amacını,
yaşamın standartları ile yaratıcıya karşı insan olarak yaratılmış olmanın,
toplumsal hayatta insanca yaşamanın sorumluluklarını anlatan,
mikrosu ve makrosuyla,
bütün varlığın otsak adı olan Kitab-ı Kebiri kainattır.
Kainatta ilimler ve ilim kaynakları çok gibi görünse de!..
Bence tek kaynaktan çıkıp sadece iki ana dala ayrılır.
Tek kaynak,
her şeyin içinde yaratılarak var edilip geliştirildiği,
maddisi manevisi, arzi’si ve semavisi ile tüm varlık alemi.
Varlık aleminden idrake yansıyan birinci İLİM dalı;
Yaratılmışları inceleyip taklitlerini yapmayı hedefleyerek
istifade yollarını araştıran FEN bilimi ve şubeleri.
(fizik, kimya, biyoloji matematiği Vs.)
Diğeri;
Yaşamın var edilişinden, son bulacağı güne kadar,
tarih boyunca öncelikle insan hayatı olmak üzere,
canlıların yaşamlarını araştırıp GEÇMİŞTEN ders alarak,
geleceği o temel üzere bina edip insanlığa örnekler sunma adına,
daha mutlu, huzurlu yaşanabilir bir hayat standardı temin etmenin yollarını araştıran SOSYAL bilimler ve muhtelif dalları. ( Felsefe, Hukuk, mantık, sosyoloji Vs.)
Yaratılmışlar;
Yaratılışlarındaki sanat ve işleyişindeki mükemmelliği ile
ilgilenip inceleyenlere teknik açıdan taklitlerini yapmada
İLHAM KAYNAĞI OLUŞTURMA adına model ve örnek oluştursa da;
Yaratılış gayesi üzerinde yoğunlaşanları,
yaratıcı ile tanıştıran KUTLU birer mesaj niteliği taşırlar.
Aslında varlık aleminin VAR EDİLİŞİNİN ana gayesi de budur.
Yaratıcısını tanıtmayacak ise yaratılmış olmanın ne anlamı olabilir ki?
Üstad Bediüzzaman Said NURSİ’nin
“Bir iğne ustasız olmaz” veciz ifadesinden hareketle;
Her hücre sinde mükemmel ve mütekamil bir organizma,
Her atomunda bir galaksi kadar incelik ve fevkaladelik görülmesi,
yaratıcının büyüklüğünü, sanatının eşsizliğini tanıtma imkanı ile akıl sahiplerini hayrete!..
Bütün bunları tanıma,
inceleme imkan ve yeteneğine sahip kılınmış olmanın
SEÇKİNLİĞİNDEN kaynaklanan muhabbet ile gönlü itaate davet eder.
Demek ki tüm yaratılmışlar incelenerek,
akıl, ilim ve idrak sahibi olan insan oğluna
yaratıcısını tanıtmada mürşitlik vazifesi görmelerinin yanı sıra,
Yaratıcının yarattıklarından ilham alarak,
hayatı kolaylaştırmada keşif ve icatlara yol gösteren bir davetiye niteliği taşımaktadır.
İnsanlık tarihi boyunca yaşananlar;
Fertten topluma,
Toplumdan devlete giden yolda;
Fertlerin ve birer şahsı manevi olan devletlerin,
olaylar karşısındaki takındıkları tavırlar,
zaaflarını yenmede takip ettikleri metotlar,
müşterek yaşamda uyulması lazım gelen temel hak ve sorumluluklar,
bir birleri ile aralarında cereyan eden münasebetlerin müspet bir seyir takip etmesi adına, zengin bir kaynak teşkil eder.
Geçmişten ders almayanların,
Geleceğe söyleyebilecekleri inandırıcı bir sözleri olamaz.
Yaşananlar ve yaşanacaklar,
yaşanmışların değişerek, gelişerek,
güncellenmiş devam ve tekrarından başka bir şey değildir.
Önemli konuların izahında;
“Ben bu zaman ve zeminde,
Hayatı içtimaiye medresesinden aldığım derse binaen derim.”
Diyen,
Üstad Bediüzzaman, sadece bu söz ile bile olsa,
Bütün dünya düşünürlerini kendisine hayran bırakmıştır.
Necdet EREM
03.08.2012
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.