BİR GAVURDAĞLI'NIN AMERİKAN MACERALARI -22
Yemekten kalktıktan içimize bir rahatlama ve bir ağırlık çöktü.Günün intikamını sanki iştahla yediğimiz yemeklerden almştık.O lokmaları öyle bir iştahla ısırıp kopartmıştık ki görenler bizi aç aslanlar zannederdi.Sarah teyze ile Monika sofrayı topladılar.Richard amca ;
-Sarah teyzeniz çayı hazırlayana kadar ben gidip Samuel’i çağırayım.Biz yiyip içiyoruz ama Alfred’i unuttuk bu arada.Çayımızı Samuel ile beraber hep birlikte içeriz.Hem Alfred’in durumunu bir kontrol eder hem de tanışırsınız.Size daha evvel bahsetmiştim.Samuel Irak harbinde sağlık astsubayı olarak görev yapmıştı.Orada Irak lı müslümanlar ile teması olmuştur.Ortak bir şeyler bulacağınızdan eminim.
-Tamam Richar amca bekliyoruz.dedim.
Richard amca gittikten sonra elinde çay tepsisi ile Monika içeri girdi.
-Talip,Sarah teyze çok şakacı bir insan.Sanırım onunla iyi anlaşacağız.Mutfakta beni oldukça güldürdü."Kızım kaç yaşına gelmişiniz böyle el ele,göz göz göze gezin tozun nereye kadar sürecek bu böyle?Ne zaman helalinden bir meyvanız olacak dedi?bende "anlamadım Sarah teyze o ne demek "dedim."-evlat kızım,evlat dedi.Ne zaman evladınız olacak ?" dedi.
-Deseyin ya biz düşündüğün gibi yaşamıyoruz.Zamanı gelince nasip neyse o olur diye,dedim.
Az sonra Sarah teyze bulaşıkları falan yıkamış elinde bir iki tabak kurabiye tabağı ile içeriye girdi.
-Talip bey evladım sen Türk imişsin öyle mi?
-Evet Sarah teyze Türk’üm.Senin aslın nereden?Amerika devleti tek milletten oluşmuyor.Onca millet yaşar faka hepsi de aslını inkar etmez ama Amerikalıyım diye gururla söyler.Siz de Amerikan vatandaşısınız ama aslınız nerdendir?
-Evladım Ben aslında Lübnan asıllı bir Yahudi kızıyım.Bizde gelenek olarak dışarı kız vermezler ama gençliğimde Richard amcanıza tutuldum.Aynı sınıfta okuyorduk.Bir göçmen okulu idi.Richard da aslen Finlandıyalı dır.Bilirsin Finlandiya ya Beyaz zamabaklar ülkesi denilir.Richard amcanız da o gençlik dönemlerinde ne zaman buluşsak bana beyaz zambaklar
getirirdi.Neden hep beyaz zambak getirdiğini sorduğumda ise "-Beyazlık saflığı,temizliği ifade eder.Sana olan aşkım son drece temiz düşünceler ile doludur.Hem aşkımızın safiyetini ifade ediyor hem Finlandiya mı hatırlıyorum böylece."
-Çok güzel bir şey."Beyaz zambaklar ülkesi " tabirini ilk defa Grigory PETROV’un aynı isimli eserini okuduğumda öğrenmiştim.Güzel bir kitaptı.
-Bakıyorum çoğu şeyden haberin var Talip evladım.Monika da İrlandalı imiş sanırım.Mutfakta kısaca bahsetti.
-Evet Sarah teyze.
-Görüyormusun dünya ne kadar ufak her milletten insan ortak değerlerimiz olan yardımseverlik,sevgi,dostluk gibi konularda nasılda çabuk kaynaşıyor.Az sonra Samuel de geldiği zaman burada beş farklı milletten insan olacağız.Samuel de aslen İspanyol dur.Alfred ’in durumunu bilmiyorum.Düşünsene hangi millette dahi olduğunu bilmediğimiz bir yaralı insan için beş farklı milletten insan sırf ona insani değerler gereği yardımcı olabilmek için bir aray geliyoruz,ne kadar güzel bir durm değil mi?
-Doğru söylüyorsun Sarah teyze.Keşke hep böyle olabilse insanlar.Kötülük için değil de yardım için bir araya gelebilsek ne kadar mükemmel olur du.
-Yaa evladım ne demezsin işte.Bu ara da dış kapının zili çaldı.Sarah teyze kapıya doğru kalkerken ;
-Hepimiz Adem baba ile Havva ananın çocuklarıyız.Ama çoğumuz isyankar olup şeytanla iş tutmuşuz bütün mesele budur evladım dedi.
(Devamı gelecek..)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.