- 1882 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İyi Bir Konuşma Sesinin Özellikleri
İyi Bir Konuşma Sesinin Özellikleri
Konuşmacının, dinleyicisini etki altında tutması ve kendini anlaşılır şekilde anlatması için sesin çıkış biçimi önemlidir. Dinleyicinin sıkılmaması, düşüncelerinin dağılmaması, dikkat yoğunlaşması için konuşmacının, dinleyicinin beden dilini sürekli okuması ve dinleyicinin değişen beden diline göre sesini ayarlaması gerekir. Konuşmacı karşıdakine kendini sürekli dinletmenin yolu dinleyicisini sürekli gözlemelidir. Bu gözlem sonucunda hızlı stratejiler belirleyerek ortamı renklendirmelidir.
Bilginin önemi kadar, bazen daha önemli olan bilginin aktar mıdır? Bilgi çok önemli olsa da anlatım kötü ise, konuşmacı isteği sonucu alamayacaktır. Öyleyse bilginin aktarmasında önemli bir yere sahip sesin hangi özelliklere sahip olması gerektiğine kısaca değinelim.
A- İşitilebilirlilik
Konuşmacının, konuşurken sesini dinleyicilere rahatça işittirebilmelidir. Sesin çok kısık-yavaş ya da çok yüksek-gür tonlarda olmamasına özen gösterilmelidir. Sesin kısık-yavaş olması işitilmeyi zorlaştırır. İşitilmeyen sesin sahibi anlaşılmaz. Cümleler net anlaşılmaz. Cümleler arasında kopukluklar olur. Sesin gür-yüksek olması kulağı rahatsız edeceğin dinlemeyi zorlaştırır.
Önemli olan mekan ve dinleyici sayısına göre sesin ayarlanmasıdır. Ses ortama göre ayarlandığında ses dinleyiciye hoş gelecektir. Dinlemek zevkli olacaktır.
B- Akıcılık
Dinleyiciye algısına göre ayarlanan ses tonundan sonra konuşmanın pürüzsüz olması gerekmektedir. Akıcılık dinleyicinin algılama hızına göre belirlenmelidir. Düşünceyi oluşturan cümlelerin sağlam olması ve bir bütünlük oluşturması gerekir. Anlamsal ve üslup bozukluklarından uzak durulmalıdır. Cümleler ağızdan net ve anlaşılır çıkmalı, sesin titrememesine ve sözcüklerin yutulmamasına dikkat etmelidir.
Cümleler seri olmalı ancak çok hızlı olmamalıdır. Çünkü akıcılık hız ile ilişkili önemli bir sorundur. Akılıcılık, konuşmacının ruh haliyle orantılıdır. Durgun veya coşkulu bir ruh konuşmanın akışını etkiler. Dolaysıyla akıcılık konuşmacının ve dinleyicinin mizacına, kişiliğine göre değişimler gösterir.
C- Hoşa Giderlik
Konuşmacı, iyi bir sesin işitilebilirlik ve akıcı olmasının yetmeyeceğini bilir. Sesin hoşa gider bir nitelik taşıması gerektiğini bilir. Bir sesin hoşa giderliği, sesin tınısı ile ilgilidir. Kaba, sert, kulağı tırmalayan, cırtlak, gereğinden fazla gür, hırıltılı, madensel, tiz, burunsal, buğulu, çok yumuşak, biçimden yoksun sesler hoşa gitmeyen seslerdir.
Konuşmanız rahatlıkla duyulabiliyorsa, kolaylıkla izlenebilen bir akışa sahipse ve ses tonunuz anlamlı biçimde bükümlü ise sesiniz hoşa giden bir sestir.
D- Anlamlılık
Ses, konuşmacının kimliğidir. Öyle konuşmacı dinleyiciye niyetini, amacını, ilgini iyi yansıtmalıdır. Yine kişiliğinizi, tutum ve davranışlarınızı, anlatılarınıza beslediğiniz güveni ve inancı dinleyici görmelidir.
İnsanın temel derdi, kendisini karşı tarafa en güzel ve iyi şekilde anlatabilmedir. Öyleyse düşünce duyuların aktarımda anlama ve anlam bütünlüğüne dikkat etmeliyiz. İfadelerimizi taşıyan cümleleri oluşturan kavram, terim ve sözcüklerin anlaşılmayı zorlaştırmamalıdır. Cümlelerin sade, açık ve kısa olmasına özen gösterilmelidir.
Cümlelerimiz bir güven ve kararlılık havası taşımalıdır. Tereddütlü ve durağan cümlelerin kurulmamasına çalışılmalıdır. Güven ve kararlılıktan uzak cümleler anlaşılmayı belki zorlaştırmaz ama dinleyiciye güven vermez. Anlamsal olan kesin bir bilgi aktarımı sağlamaz.
Dinleyicide zihinsel karışıklığa, yanlış anlaşılmaya, tepkilere yol açacak anlamdan yoksun ifadelerden uzak durulmalıdır. Konuşmacının ağzından çıkanlar karanlığı aydınlatan ışık gibi berrak olmalıdır ki dinleyici için karanlıkta bir şey kalmasın.
Önce konuşmacı, söylediklerini anlaşılır hale getirdikten sonra dinleyiciyle paylaşıma geçmelidir.
E- Bükümlülük
Bükümlülüğün karşıtı, tek düzeliktir. Değişmezliktir(monotonluktur). Tek düzelik genelde dinleyiciyi sıkan, uyutan ve dinleyicinin farklı işlerle meşgul olmasına yol açan bir konuşma biçimidir. Öyleyse ses tonunu tek düzelikten kurtarıp, renklendirmek lazımdır.
Daha önce belirttiğimiz gibi konuşmacı, dinleyicini gözlemli ve durumuna göre sesini ayarlamalı demiştik. İşte bükümlülük sesle oynamaktır. Gerektiğinde tonlama ve vurgulara başvurmak, gerektiğinde önemli cümleleri tekrar etmek, gerektiğinde ses tonunu yükseltmek ve düşürmek, gerekse hızlı ve yavaş konuşabilmektedir.
Düşüncelerimizi dile getirmekte sesimizi mekanik olmaktan kurtarıp, yeri ve zamanı geldiğinde değişiklikler yapabilmeliyiz.
İyi bir iletişimde dinleyicimizin durumuna göre kendimizi ayarlamamız gerektiğini unutmamalıyız.
Osman Tatlı
www.osmantatli.com.tr
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.