- 2706 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Genç sinemacı Mehmet Bükülmez ile söyleşi:
Nuri kaymaz : Mehmet kardaş kendini tanıtır mısınız ?
Mehmet Bükülmez: nuri abi nerden başlayacağımı bilmiyorum. Benim memleket Adıyaman’nın Çelikhan ilçesi. Orda doğdum büyüdüm. Üniversite hayatım tam bir maceradır. Akdeniz üniv. de harita kadastro okudum ama mezun olamadan okuldan uzaklaştırıldım daha sonra Hacettepe felsefeyi bitirdim ve son olarak Beykent Üniv. Sinema TV de yüksek lisans yaptım, on yılım üniversitelerde geçti.
N. K.- sinemaya nasıl bulaştın?
M.B: Hacettepeye girdiğimde zaten bende edebiyat ve sinema merakı vardı. İyi bir edebiyat okuyucusu ve iyi bir sinema izleyicisiydim. Bu alanlarda kendimi daha iyi yetiştirmek için 2005 ‘te uğur mumcu araştırmacı ve gazetecilik vakfı‘nın yaratıcı yazarlık ve sinema seminerlerine katılmaya başladım. Bir yandan da Ankara sinematek derneğinde kısa film ve oyunculuk atölyelerine katılmaya başladım ve Hacettepe’den sonra bunlar diğer okullarım oldu. Mezun olana kadar bu atölye ve seminerlere devam ettim. Bir yandan amatör olarak kısa filmler çekmeye başladım, arkadaşlarımın kısa filmlerinde oyunculuk yaptım, o dönemde Hacettepe’nin Beytepe kampüsünde elimde kamerayla amatör kısa film çekimleri yapardım. Hatta Beytepe’nin belgeselini çekmeye çalıştım ama bitiremedim.
N.K: felsefeyle sinemanın bağlantısı ne?
M.B: insanın kafasında birçok soru işareti ve hayatla sorunları olunca o kişi mutlaka felsefeye bulaşır. İyi bir felsefeci olduğumu iddia etmiyorum, felsefe benim için temel bir eğitimdi sadece, ben asıl sinema yapmak istiyordum. Zaten felsefesiz bir sanat düşünülemez. Bütün sanat dallarının arkasında felsefe olmuştur. Ben 2008 de İstanbul a geldiğimde bir tek amacım vardı; sinemacı olmak…
N.K: son zamanlarda Beyoğlu’na uğradığımda görüyorum, birçok kişinin elinde sinema projesi var ama hiçbir şey yapamayan çok kişi var bu insanlardan farkın ne?
M.B. : benim onlardan bir farkım yok, çünkü sinema yapmak isteyen çok insan var ama gerçekten bunun eğitimini almış, kültürel alt yapısı yeterli, bu sanat dalında becerisi olan ve film çekmek için gerekli imkanlara sahip çok az insan var. Belki de bu yüzden Türkiye sineması iyi gelişmemiştir. Mevcut durumda imkanı olan herkes film çekiyor ama sinemayı bilen, sanat yaptığının farkında, bilincinde olan sadece birkaç kişidir.
N.K: yaptığın çalışmalar hakkında bilgi verir misin? Bundan sonra yapmak istediğin projeler var mı?
M.B: sinema için şimdiye kadar yazdığım birkaç yazı, çektiğim birkaç kısa film var… Ardahan da ‘saba’ isminde bir sinema filmi çektik,, ilk uzun film çalışmamdı.. yardımcı yönetmenlik yaptım.. şimdilik kendim için senaryolar yazıyorum belki bir gün çekerim diye. Bir yandan kısa filmler çekmeye devam edeceğim. …..
N.K: teşekkürler……
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.