- 1076 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
EY OĞUL
Ey oğul!
Bu sana mektubumdur. İnsanın başına ne gelirse kinden, nefretten ,ihtirastan,cimrilik ve harislikten gelir.Sen sen ol ,bunlardan her hangi birisinin yanına yöresine yaklaşma.Mümkünse bunları içinde bulundurma ,aslandan korkan bir insan nasıl kaçarsa bunlardan, öyle kaç ve uzak dur. Bir de gönül kırma ; gönül sırça saraya benzer, kırılırsa tamir etsen de eski saray olmaz .Ömür dediğin ne ki ; harcanıp gidiyor ...Bak, dedelerin gittiler,yoklar şimdi .Bütün sevdiklerin de ayrılacak elbet ama severek ayrılsınlar.
Yunus’un şu fısıldısını unutma: "Bir kez gönül kırdın ise kıldığın namaz namaz değil .Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil."
Ey oğul! Kibiri at içinden . Bak, zaman padişahları ne yaparmış. Paralı bir çığırtkan tutar hergün, ’Mağrurlanma padişahım ,senden büyük Allah var!’ diye söyletirmiş.O sebeple kibri at içinden, ondan sana yar olmaz .
Ey oğul ! Çevreni gör ve gözet . Onlar senin acına katlanır ,kederine ortak olurlar. Sevincini paylaşırlar. Atalar "Ev alma ,komşu al "demişler.Merhamet sahibi ol ki ,sana da merhamet etsinler; acımasız olursan kimse sana acımaz.
Ey oğul ! Yediklerini paylaş. Senin yediklerini belki yiyemeyen vardır. Bak sana bir ders veren hadise anlatayım : Demirci iki tane tavuk alır ,eve götürür ve hanımına der ki ’ Hanım bu etleri pişir. Birini siz evde çocuklarla yeyin, birini de bana gönder, ben yiyeyim .’der. Hanımı demircinin dediği gibi yapar.
Demirci tavuğu yerken kedi gelir, karşısına dikilir.Lisanı dil ile ’ Bir parça da bana ver, ben de yiyeyim.’ der . Demirci vermez .Kedi tekrar ’ En kötü yerinden ver.’ der. Demirci o taraflı olmaz. Kedi çok üzülür,gözünden iki damla yaş akar; akan yaşlar altın olur .Kedi ’ Altınları al ,bana kemiğinden olsun biraz ver.’ der. Demirci ’Eti yerim ,kediyi kovalar altınlar alırım .’der. Altınlar çoğaldıkça çoğalır .Nihayet karnı doyar demircinin ,et biter. Kediyi kovalar; altınları almaya gider. Yanına varır, altınlar toprak olur .Üzgün üzgün döner körüğünün başına, bakar ki altınlar yine yerinde. Koşar almaya. Yanına varınca yine toprak olur.Demirci ağlayarak döner.
Olay böyle devam ederken, padişah veziriyle görür demirciyi . Vezirine der ki ’Bak bakalım bu adam ne yapıyor?’. Vezir sorar, söylemek istemez demirci . Vezir tehdit eder; ’Padişah kelleni alır!’ der. Demirci hadiseyi anlatır.
Padişah dinler ,vezirine döner ’ Bak .’ der . Horasan erenlerinden bir mektubu anlatır .Horasan erenlerinden biri oğluna ’ Oğlum , bir mektup bırakıyorum . Bu mektubu , ben dünyayı değiştirip ,çoraplarımla defnettikten eve döndükten sonra aç ve oku.’der. Hak vaki olur , adam vefat eder; hoca gelir cenaze yıkamaya. Oğlu der ki ’ Babamın nasihati var,çoraplarını çıkarmayın.’. Fakat hoca kabul etmez, çorapları çıkarttırır, defnedilir.
Dönerler eve ,mektubu açılır.Tek bir cümle : ’Bak oğul , dünyadan bir çorap bile götüremiyorsun. ’ yazar. Gördün mü? İşte sana güzel bir ders .Daha fazla uzatmayacağım. Bu hadiseden alman gerekeni al ; yardım sever ol ,paylaşan ol !
YORUMLAR
Yaşananları ibretle anlatan güzel bir yazı.
Gönlüne sağlık....
İbret omak yerine ibret almak yolunda bir kılavuz....
Kalemine sağlık...
Hani ne demiş şair: "Gençler bilebilse/ Yaşlılar yapabilse"
İnşallah hem bilip hem yapanlardan olabilme yolunda işe yayar yazdıklarınız.
Muhabbetle....