Mimoza'ya Mektuplar 8
...........................................
seni sevmeye çalışırken
esas uygulamaya özen gösterdiğim
ne yapıyorsam
ne kapıyorsam
onu senle paylaşmak düşünmeksizin
Tereddüt etmeden, avuçlarımdakilerini avuçlarına bırakmak... Paylaşmak mutluluklarımı sevinçlerinle... Ciğerlerime aldığım havalara anlatmak güzelliğini mesela... Mesela, senden ayrı ve gayrı bir hale imza atmamak... Sensiz bir adım öteye gitmemek, gidememek... titreşimlerinden bir metreden çok, gitmemekle gurur duymak...
Senden uzaktayken gülüşlerimi saklamak yanaklarına
fazla yerlere takılmamak
konuşmamak başka kimselerle
derin bir sohbete katılmamak bir arkadaşla
Varsa yoksa, anlarımı senle geçirmek... Yakınlığına demir atmak... Martılara inat, kanat çırpmak denizlerine. Güvercinlerden fazla bir duruşta poza durmak yanında... Yanında aşkı, aheste aheste yudumlamak... içmek Seni, bir yudum su gibi... Ve çekmek seni kuytularıma, çektikçe, gücüm yettikçe Mimoza...
Ve kendime seni sarmak rüzgarlar gibi
aralıkta ıslak düşen yağmur taneleri gibi yağmak üzerine
yamaçlarına yana yana/uzana uzana yaslanmak
kıyaslamamak seni bir güzelle
sadece seni güzel bilmek
Değer vermek her davranışına... Tolerans göstermek küçük yaramazlıklarına... Nazlarına karşılık vermek hemen... Yerine getirmek istediklerini... Yerinde bulmak varlığını... Saymak heyecanla/ya da uslu bir şekilde atan nabızlarını... Dokunmak hassas noktalarına... Ama incitmeden... Ama sıkmadan... Ama rahatsız etmeden, sevişmek her duruşunla... Göklere çıkarmak, anlama vurmak zarifliğini...
inceliğini bilerek yaklaşmak sana
sana şarkılar söylemek
uyutmak göğsümde başını
gecelerinin korunak evi olmak
kollamak her beladan seni
Seni harbi sevmek... Bunu dile getirmek... Susmamak sessizliğinde... Masumluğunda şiirlere rastgelmek... Yüceltmek seni, Yaradanı bilir gibi... Hakkını iade etmek, ayaklarının altı cenneti tanımladığı gibi Mimoza...
..................................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
8 Aralık 2009,,,14.01
Mardin