- 1160 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Özgelişim Özsevgiyi Besler
ÖZGELİŞİM ÖZSEVGİYİ BESLER
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Özgelişim insanın kendini geliştirme çabası ise özsevgi de insanın kendisini gerçek manada sevme çabasıdır. Burada “ben kendimi seviyorum” deyip de bencilleşen insandan veyas sahte kendini sevme olayından bahsetmiyoruz. Çok insan kendnis eviyor zannederek gücüne güvenerek zulmeder de farkına varmaz. O güç elden gidince de ne kendini sevdiğini zannettiği duygu kalır ne de sevgi ve saygı. Gazetelerde her gün böyle hikayeler okuyoruz. Sevgisizlikten dolayı yalnızlaşan ve bunu fark edip uzaklaşanlara şidedte ve cinayete kadar uzanan olaylar. Sana bu mektubumda bunları anlatacağım sevgili dostum,
Değerli dostum,
“Ben kendimi seviyorum” diyerek bencilleşen ve kibirden çatlayan o kadar insan var ki, insan çoğu zaman insanlarla çarşıda pazarda rastlamak ve selam vermek bile istemiyor.
Sevgili dostum,
Bencillik kimseyi dinlememe, önemsememe, engelli, cahil, kadın v.b gibi özellikleri ile sevilmeye layık olmadığını düşünerek, aşağılama, hakaret etme gibi davranışları getirir. Bu davranışları sevmeyene ısrarla yapma halidir ki, aynı zamanda insnaın farkına bile varmadığı bir hastalıktır bencillik. Israrla insanlara sevmediği hareket ve sözleri söylemek ne sevgidir ne de gelişim. Sadece bencillik ve kibir kavramı ile tanımlanabilir. Çok kötü bir davranıştır bence.
Sevgili dostum,
Özsevgi ise insanın kendini gerçekten severek, gücünün farkına varıp, kendisi kadar ailesinden başlayarak akrabalarının ve arkadaşlarının da sevgiyi hak ettiğini düşünerek onları da sevmesi asla aşağılamaması onları anlamaya çalışarak hayatlarını kolaylaştırmak için gücü oranında destek olma çabasıdır. Bu çaba çıkarsız ve gerçekten sevdiği için olan bir çabadır. Sevdiği insanı sık sık soran, davet eden, ikram eden insan “gerçek sevgi” yi gösteren insandır. Bu sevgiyi gösterirken en yakın çevresi bile kıskançlıklarda bulunacak “beni bu kadar sevmedin” diyerek suçlamada bile bulunacaktır. Bunu çevremizde söyleyen varsa biz özsevgi içinde yaşayan insanız demektir bence.
Sevgili dostum,
Özsevgi , insanı çocukluğuna götürür çoğu zaman. Dedelerin çok zaman, ninelerin de daha çok , çocuklarından çok torunlarını sevmesi bunu da çocuklarının kıskanması dede ve nenelerin olgunluğunun belirtisi ve özevgilerinin daha gelişmesine, sevgilerinin olgunlaşarak artmasına ve çağlayarak coşması olarak da algılayabiliriz.
Sevgili dostum,
Özsevgi içinde olan insan kıskanmaz. “Bizde senin gibi seviyoruz ama abartmıyoruz, sen sevginii abartıyorsun” diyen insan kıskanan insandır. Mesela torun dedeyi seviyor ve dede de torunu daha çok seviyorsa ve ona daha çok ilgi ve sevgi gösteriyor, daha çok hediye alıyorsa genelde “baba sen sevgiyi abartıyorsun, çocuğu şımartıyorsun” diyebilir. Halbuki dede ve torun dede torun sevgisini özsevgi içinde birbirine özdeğer vererek yaşıyorlardır çoğu zaman. Tabii ki bunların her insan farkına varamaz. Özgelişim burada da kendini göstererek herkesi de kendisi gibi değerli görür ama insanların kendisini değerinden daha az değer vermesinden hoşlanmaz ve uyarısı da sert olur. Çünkü özgelişim içinde olan insanda özgüven yüksek olur ve herkesinde birbirine gereken değerin göstermesini bekler haklı olarak.l
Sevgili dostum,
Özsevgi görünendir. O sevgiyi yaşayan insan kendisini seven insana sevginin daha fazlasını vermesi de özsevgi ile dolu insanı anlaması ve karşılık vermesidir. Özsevgi içinde olmayan insan ise kıskanacak ve tepkisi de sert olacaktır. Kıskançlık sevgi duygusundan daha şiddetli ve görünen hatta şiddete , küskünlüklere sebep olan duygudur. Özsevgisi ve başka inanlara sevgisi az olan insanın öfkesi ve tepkisi de sert olur. O yüzden öfke kontrolü önemli bir davranış biçimidir. “onu seviyorda beni neye sevmiyor “ diye en yakınlarına küsen insanlara çok rastlamışsızdır. Bunu bizzat bende çok yaşadım. Halbuki belki de kıskandığı insnadan daha çok seviyordur o’nu muhatabı. Kıskançlık işte böyle doğruyu yanlış da gösteren bir davranıştır. Kıskançlığını da kontrol altına alan öfkesini kontrol altına alan insna kadar rahatlar.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
İnsanlar kötü duygularının farkına çok zaman varamıyorlar ama iyi duygular beslemedikleri halde çıkarları elden gitmesin diye , karşısındaki anlamasın diye “seviyor görünen” çok insana rastladım. Sözleri ile özleri bir olmadığından pek inandırıcı olmuyorlar ama gene de yalanlarına inanmamızı bekliyorlar. Tabii kendileri inanmadıklarına bizim inanmamızı beklediklerinden de kötü olan bizler oluyoruz gene. Bunu söyleyenler yani yalanlarına inanmamızı bekleyenler bizi saf mı görür yoksa kendileri mi saf anlamakta zorlanırız. Ama özgelişim içinde olan insna bunu anlar ve ona göre tedbirini alır.
Sevgili Özgelişm Yolcusu dostum,
Gördüğümüz gibi, özgelişimi güçlü insan özsevgisi de güçlü olduğundan kendisini sevmeyeni ayırt etme gücü de o oranda güçlüdür. Kim kendini gerçek seviyor, kim yalancıktan seviyor bunu öğrendiği beden dilinin yardımı ile anlar. Kendisini ikna edemeyen insanlar bu yüzden böyle insanları sevmez. Kontrol duygusu güçlü insanlar, yani herkesi kontrol altına almayı ve yönlendirmeyi sevenler o yüzden özgüveni ve özgelişimi güçlü insanı sevmezler. Sık sık kullandıkları cümleler de şunlardır: “Öyle düşünme” , “yanlış düşünüyorsun” , “sana öyle geliyor, gerçek farklı” Amaç seviyor görünerek karşısındaki insanı manipüle etmek ve kendi çıkarlarına veya duygularına göre yönlendirmeye çalışmaktır. İşte burada da özgüven ve özgelişimi güçlü insanı yönlendirmek ve manipule etmek zorlaşır.”beni ziyarete gelmedin” derler ama onlarda muhatabını ziyaret etmez. Bencil olduklarından hep kendilerinin ziyaret edilmesini yalancıktan isterler. Gidersen seni layıkı ile misafirde etmezler. Bu davranışlarından görülür. “Laf olsun beri gelsin” iletişimine bayılırlar. Zamanımızı da hak etmeyen kişilerle geçirmek de hem kendimize hem karşımızdaki insanlara zarar vermektir. Bu yüzden özgelişimimize kitap okuyarak devam etmek hem kendimize sevgi ve syagımızı artırır hem de insnalarla “yalan iletişimler” içinde olmamıza engel olur.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Biz gene insanlarla fazla muhatap olmasak da kendimizi sevelim. Kendini seven insan kendini geliştiren ve “iki günü denk olan ziyandadır” sözünü özüne yansıtarak hep ilerleyen insandır. Sohbet edecek insan olmasa da faydalı kitaplar ona şifa olur, ilaç olur, merhem olur. Nietzzche der ki” kimine göre yalnızlık hasta kişinin kaçışıdır, kimine göre de hasta insanlardan kaçıştır” Bunu kabul etmeyen de olur , kabul eden de... Herkes kendi beyni ile düşünür, kendi ağzı ile konuşur. Biz kendi düşüncemizi yazalım...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.