- 364 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BEN ÖYLE BİLİRİM Kİ YAŞAMAK; BERRAK BİR GÖKTE ÇOCUKLAR AŞKINA SAVAŞMAKTIR. (i.ö)
12 haziran 2024 Salı akşamı İnsan Vakfı Bursa Şubesinden İnsan Vakfı Genel Merkezi adına ’3 Kıta 20 Ülke ’ mottosuyla 2024 Kurban Organizasyonu için Somali’ye gitmek için yola çıktık. Şaban Aslan ve Ali Fuat Şahin hocalarımızla beraber yolculuk yapma imkanı bulduk. Somali’ ye ilk gelişim benim. Yeni havalimanından Mogadişu’ya direk uçuş var. Havalimanına da ilk gelişim. .İnsan ülkesinin değerini kıymetini dışarı gidince daha iyi anlıyor, mukayese yapma imkanı buluyor. Mogadişu’ya direk uçuş takriben 6 saat 15 dakika. Yeni havalimanı ve organizasyon
görülmeye değer, insan bu ülkenin vatandaşı olmanın haklı gururunu yaşıyor, güven duyuyor adeta. 02:15 de başlayan uçak yolculuğumuz sabah 08:15 de Mogadişu’ da son buluyor. Şehir merkezine inmeden Aden Körfezi ve Hint Okyanusu üzerinde adeta bir kuş misali süzülüyoruz. Hani derler ya; dünya küçük ,onu adeta yaşıyoruz .İstanbul üzerinden, Akdeniz açıklarından Kızıldeniz, Aden Körfezi , Hint Okyanusu üzerinde adeta kuş misali Somali’ye ulaşıyoruz.. Havaalanında bizleri rehberimiz karşılıyor, otelimize yerleşiyoruz, yolculuğun vermiş olduğu yorgunluğu ilk gün şehir merkezinde ki otelimizde dinlenerek geçiriyoruz.
1. gün; kamp ziyaretlerimiz var. Kuranı Kerim dağıtımı yapacağız, ön hazırlıkları yapıp kahvaltı sonrası yola çıkıyoruz. Şehir merkezi oldukça canlı, insanlar hareketli, şehir içi ulaşım üç tekerlekli pırpırlarla sağlanıyor. Rehberimiz ve bizlere verilen güvenlik eşliğinde ilgili kamp yerlerine ulaşıyoruz. Muhtemel önceden planlama yapılmış olup ortalama 500’ er çadır kent, yada köy diyelim, yerleşim yerlerinde bizim köy meydanlarını andırır biçimde çocuklar toplanmış onlarla hasbihal ve kucaklaşmalardan sonra oradan temin ettiğimiz Kuranı Kerimlerimizi dağıtıyoruz. İşlerimizi bitirdikten sonra otele dönüyoruz. Akşam yemeklerimiz topluca oluyor, bizim dışımızda ki STK temsilcileri ile de günü kritik etme imkanı buluyoruz. Buluştuğumuz ortak nokta: İslam dünyasının hal i pür melali. Bir tarafta servet düşkünlüğü, mülk yığını, diğer tarafta açlığa sefilliğe mahkumiyet. Bunların sebepleri üzerine kafa yoruyoruz. Aklımda deli sorular... Batı, Emperyalizm , İslam Ülkeleri, Siyaset, Küresel Ekonomi, Kapitalizm. Bu kavramların tekrar tekrar üzerinde durulması tartışılması müzakerelerin yapılması gereğini duydum kısacık seyahatimizde.
Hep eleştirel bakmıyorum, onlarca tanığım yeni insanlar, gençler, uluslararası konulara hakim, dil bilen, anlayan, gençler... umut oluyor .Belki şimdi sadra şifa değil ama, gelecek için umutlu olmamıza kaynak teşkil edecek durumlar diye düşümdüm. Organizasyon içerisinde bulunan bir Filistin’li genç vardı, kendisi Türkiye’de okuyor ,Gazze’’ li bir ailenin çocuğu. Konu Filistin ve Gazze olunca daha bir duyarlı oluyoruz, soruyoruz ailenden bir haber var mı diye ? geçen hafta amcası şehit olmuş ve daha 22 yaşında olmasına rağmen o durumlara maruz kalmışken kendisi insani yardım amacıyla Somali’de... Bu durumun diğer tüm gençler için örnek alınmasını umut ediyorum ve geleceğimiz adına teselli oluyorum.
2. gün kamp ziyaretimizi şehir merkezine 1o km uzaklıkta iki çadır kente yaptık .El- Hidaye ve Al- Futo kampları. yaklaşık 300 ile 500 çadır alanı ve 2000 er kişi yaşıyor. Genelde genç ve yetim. Sebebi kıtlık ve iç savaş. İnsan ömrü kadınlarda 57, erkekler de 53, doğurganlık ileri seviyede.. Sağlık hizmetleri yok denecek seviyede.. Çadır alanlarında ortak kullanım alanları yapılmış.. Su kuyuları ,okul, tuvalet gibi. Bu insanların hayatları çalınmış, ertelenmiş, ıskalanmış. bunun hesabını bizden sorarlar. Bizler de bunları bu duruma düşüren nedenlere sormalıyız. Kanaatimce sadece yardımla geçinecek alışkanlıklar edinilmiş., kalıcı sürekli sürdürülebilir işler yapılmalı.
16.06.2024 Bayram günü. Sabah namazına kalktıktan sonra uyumadım. Ülkemizden, ailemizden, sevdiklerimizden ayrı olarak bu bayramı ı başka bir ülkede, gönül coğrafyamızın bir köşesinde eda ediyoruz. Sokaklar temizlenmiş, kadınlar evlerinin önünü temizliyor, ,tatlı bi telaş ve heyecan var. Camilerden salalar salavatlar ilahiler okunuyor, kahvaltımızı erkenden yapıp kurbanların kesileceği tesislere doğru yola koyulduk. Bayram namazını eda ettik. El-Hida’ye kampı yakınında bi yerleşim, onlarca kesim yeri. Su kuyuları açılmış. Bayram namazı sonrası Türkiye’den, Avrupa’dan gelen onlarca gönüllü ile kucaklaşıp bize tahsis edilen yerlerimize geliyoruz.
Öğleye kadar kesimler yapılıyor teşrikler, tebrikler ve tekbirler eşliğinde. Dağıtım için hazır hale getirilen kurbanlarımızı ilgili kamp yerlerine götürüyoruz.. Mahşeri andırır kalabalıklar. Çoluk çocuk, yaşlı genç. hepsinin ortak amacı bir parça et alıp ailesiyle bu mutluluğu paylaşmak . Su yok, elektrik yok gündelik günübirlik yaşam.
Şu hissiyata kapılarak ayrılıyorum; yardım etmek paylaşmak güzel ama yardıma muhtaç hale getirmek çok kötü bir durum .Maruz bırakılmak; kontrollü takip gibi bi şey, bundan Allah’a sığınmak gerek.
17.06.2024 bugün bayramın ikinci i günü. Geldiğimizden beri en rahat uyuduğumuz gün. Üzerimizden sanki büyük bir yük kalkmış, ağır sorumluluk yükü. Onu halletmiş olmanın verdiği sakinlik var bedenimizde, .ruhumuzda. Arkadaşlarla konuşup şehir turu yapalım diyoruz, yürüyerek ara sokaklardan yolumuzu kısaltarak kaldığımız otelden Hint Okyanusu kıyısına varıyoruz. Yardımeli Hastanesi gözümüze çarpıyor, kısa bi mola verip sorumlu arkadaşla tanışıp (Emre bey) çayını içip, kendi araçları ile bizleri otelimize bırakmasıyla bugünümüzü de noktalıyoruz.
18.06.2024 bugün Somali’de son günümüz. Toparlanıyoruz. Saat 10:00 ’da THY uçağı ile Mogadişu’dan İstanbul’a direk uçuşumuz var. 7 gün kalmış olduğumuz Somali’de bende kalan intiba şunlar: 1960’a kadar sömürge olmuş bir ülke. Sonrası; iç kargaşa, yönetim savaşları (kabile savaşları) ve kıtlık. Çok kısa sürede felaha ermesi zor. Türkiye stratejik olarak orada. Maarif Vakfıyla, Tika ile STK’larla .Genç nüfüs var, eğitim düzeyi yükseliyor.. Gelecek adına umut verici olan bunlar.
Hüzünle ayrılıyorum, gelecekleri çalınmış hayatları karartılmış okyanusun kahverengi çocuklarından. O çocukların gözlerinin içine bakınca, M. Ruhi Şirin’in Bosna savaşında Boşnak çocuklar için söylediği dizeler aklıma geldi: ’dünyanın doğusu da bir batısı da/ fakat çocukları bir değil’...
İsmet Özel’ in dediği gibi; Ben öyle bilirim ki yaşamak/
Berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır.
YORUMLAR
Somali’deki deneyiminizin derin bir iz bıraktığını anlıyorum. Yardım etmek ve paylaşmak gerçekten çok değerli, insanların yardıma muhtaç hale gelmesi gerçekten üzücü bir durum. Somali’deki gözlemleriniz ve yaşadıklarınız, oradaki insanların zorluklarını ve umutlarını çok güzel bir şekilde yansıtıyor. Türkiye’nin oradaki varlığı ve genç nüfusun eğitim düzeyinin yükselmesi, geleceğe dair umut verici işaretler.