- 421 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANTALYA MÜZESİNDE İMPARATOR VE DANSÖZ (RAKSEDEN KADIN) HEYKELLERİNİN ONARINI
ANTALYA MÜZESİNDEN İMAPARATOR VE DANSÖZ
HEYKELLERNİN ONARIMI
Dr. Hüseyin AKILLI
Batman Üniversitesi Fen Edebitat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü, Batı Raman - BATMAN
GİRİŞ
Antalya’nın 18 km. kuzey-doğusunda Prof. Dr. Jale İNAN başkanlığında 1979 senesinde ya-pılan Antik Perge kazısında İMPARATOR HEYKELİ ve gerçekleştirilen 1981 kazısında ortaya çıkarılan DANSÖZ HEYKELİ (rakseden kadın) aynı yıllar içerisinde Akemi yapışkanı kullanılarak ve aynı merkez ve doğrultuda kırık birleşme yerlerine açılan deliklere paslanmaz çelik çubuklar yerleştirilerek onarımları tarafımdan gerçekleştirilip ayağa kaldırılmışlardır.
Onarımı gerçekleştirilen 1979 yılından itibaren 2022 ye kadar İMPARATOR HEYKELİ Antalya Arkeoloji Müzesi ön girişi önünde sergilenmektedir Adeta bir imparator müze koruması nöbeti tutmaktadır. Her türlü olumsuz koşullara karşı açıkta tutulan bu heykelin onarımında Polyester Esaslı hiçbir çözücü karşısında ve de yüksek ısı kullanımına karşın bağlayıcı özelliğini yitirmeyen AKEMİ yapışkanı kullanılarak parça birleştirilmesi gerçekleştirilip ayağa kaldırılmış ve 43 yıl geçmesine rağmen hala ayakta durmaktadır.
120 parçaya yakın olan ve dünyada 3 benzeri bulunmasına rağmen çoklu bütünlü olarak sadece bizde bulunan ve Antalya Arkeolojı Müzesi Perge Salonunda teşhirde tutulan 1981 onarımlı DANSÖZ HEYKELİ’ de tarafımdan AKEMİ yapışkanı kullanılarak onarılmıştır. Bu güne kadar en az 4 kez yer değiştiren heykel halen 41 yıl geçmesine rağmen ayakta durmaktadır
Dünyada tam olarak örneği olmayan ve tek olan DANSÖZ HEYKELİ (rakseden kadın) malesef görsellik açısından istenilen yerde bulunmamaktadır. Bu heykel için özel bir salonun oluşturulması ve kendi etrafında 1 saatlik süre içerinde dönmesi onu görsellik açısından iyi bir konuma getirecektir Örneği dünyada pek olmayan bu heykel için özel müze yapılması en uygunu olacaktır
1. İMPARATOR HEYKELİ ONARIMI
1979 yılında kazının bir bölümünün yapıldığı güney hamamın kuzey portiğinde yüzüstü yatar durumda ve parçaar halinde bulunmuştur. Kazı boyunca ortaya çıkarılan parçalar, büyüklüklerine göre sandık ve torbalara yerleştirildikten sonra gerekli bilgileri içeren bilgi fişi ile birlikte, geçici olarak kazı evine götürülmüştür. Bunlar heykelin elbise, zırh, kollar, kılıç kabzası ve göğüs üzerinden küçük ve levha şeklinde kopmuş parçalardır. Gövde kısmı insan gücünün kaldıramayacağı ağırlıkta olduğundan, tersyüz edildikten ve kendir halat kullanılarak askıya alındıktan sonra vinç ile kaldırılarak, traktör tarafından çekilen römork içine daha önce yerleştirilmiş bulunan tahta takozlar üzerine oturtulmuştur. Kalan kaide, destek gibi parçalar, işçiler tarafından kaldırılarak, römork içine birbirleriyle temas etmeyecek şekilde belirli aralıklarla takozlar üzerine oturtulduktan sonra götürülmüşlerdir.
Antalya Müzesine getirilen heykel parçaları, onarımın yapılması düşünülen Müze arkasında bulunan atölye önüne getirilerek, hazırlanan tahta takozlar üzerine, küçük parçalar insan gücüyle indirildikten sonra gövdeyi oluşturan parça- lar forklif ile indirilmiştir.
Kuzey portik kazısı tamamlanıp heykel ile ilgili parça veya parçaların, artık kesin olarak çıkmayacağı anlaşıldığından, mevcut olan parçalar su + arap sabunu kullanılarak ve naylon fırçalar yardımıyla, tamamen kirlerden temizlemek suretiyle onarım çalışmalarına başlanmıştır. Mevcut olan büyük 9 parçanın yerleri hemen tespit edildiği halde, küçük parçalarda bu hemen mümkün olmamıştır. Bu nedenle küçük parçalar elbise, göğüs, parmak, zırh, kılıç kabzası gibi guruplara ayrılarak yerlerinin tespitine çalışılmıştır.
Yerleri tespit edilmiş olan kaide ve desteği oluşturulan parçaların, birleşme yerlerinde bulunan kirler, tel fırçalar ile çıkartılarak, ispirto ile nemlendirilmiş üstübeç ile silindikten sonra kırık kırığa tam olarak oturup oturmadığı kontrol edilmiştir. Kontrolün olumlu sonuç vermesi, dıştan her iki parçaya uzanan çizgiler çizilmek suretiyle belirlenmiştir. Bu işlem, yapıştırma anında üst üste oturtulan parçaların üzerinde bulunan çizgilerin, aynı doğrultuya getirilmesiyle kırık kırığa tam olarak yapıştırılmasını sağlaması ve zaman kazandırması açısından çok önemlidir. İki parçayı sağlam olarak birleştirebilmek için yetersiz olan yapışkanı güçlendirmek amacıyla, kırık yüzeylere aynı merkez, doğrultu ve genişlikte karşılıklı olarak delikler açılmıştır. Delikler tamamen tozlardan arındırılarak, yarıya kadar hazırlanmış olan akemi yapışkanı ile doldurulmuş ve hazırlanmış olan 20 cm. uzunluğunda, 0,8 cm. çapında demir çubuk akemi ile kaplandıktan sonra üste gelecek olan destek parçasına açılmış bulunan deliğe yerleştirilmiştir.
Kırık yüzeylere de akemi sürülerek, destek parçası kaldırılmış ve kaide parçası üzerine oturtularak, daha önce kontrolde dışa çizilmiş olan çizgiler, aynı doğrultuya getirilerek kırık kırığa yapışması sağlanmıştır. Destek parçası kaldırılırken delikte bulunan metal çubuğun düşmemesi için tutulması ve delik içindeki akeminin aksamaması için üstübeç ile boşlukların kapatılması gerekir. Birleştirme tam yapılmadan kısa bir süre içerisinde, tampon vazifesi gören üstübeç alınarak yapıştırma gerçekleştirilmelidir. Metal çubuk olarak Antalya Şehri içinde krom nikel ve paslanmaz çelik çubuk bulunamadığından, zorunlu olarak demir çubuk kullanılmıştır. Demir çubuğun atmosferden etkilenerek paslanıp genleşerek vereceği zararı en aza indirgemek için tamamen akemi yapışkanı ile kaplamak ve deliği biraz daha geniş açmak suretiyle tedbir alınmıştır.
Kazıda yüzüstü yatar durumda bulunduğu için zırhın göğüs kısmı çok hırpalanmıştır. Göğüs üzerinden levhalar ve küçük parçalar halinde kopmuş bulunan 21 parçanın yer tesbiti, heykel sırtüstü yatırılmış durumdayken 2 günlük bir çalışma sonucunda gerçekleştirilmiştir. Bunların yapıştırılması, heykel ayağa kaldırılmadan önce yapılmıştır. Bu ise heykel gövdesini caraskal ile kaldırma anında parçalanmaları tehlikesini ortaya çıkarmıştır. Bazı tedbirler alarak bu riski göze almamızın nedeni, parçaların kırık birleşme yerleri ve heykelin göğüs üzeri çok aşınmış olduğundan, heykel ayağa kaldırıldıktan sonra bunların yerlerinin tesbiti çok zor hatta mümkün olamayacağından dolayıdır.
Heykelin sol göğüs üzerinde, tomar şeklinde bulunan manto parçası, heykel gövdesi sırtüstü yatar durumdayken yer tespiti yapılıp, karşılıklı açılan deliklere 12 cm. uzunluğunda, 0,4 cm. çapında metal çubuk yerleştirilerek yapıştırma gerçekleştirilmiştir. Gövde, sol kol üzerine yan çevrilerek, sağ omuzdan kopmuş bulunan sağ kola, karşılıklı açılan delikler içine 18 cm. uzunluğunda ve 0.8 cm. çapında metal çubuk yerleştirilerek ve kırık yüzeylere akemi yapışkanı sürülmek suretiyle yapıştırma tamamlanmıştır.
Resim 1- Kaldırılamayacak ağırlıkta parçalara karşılıklı delik delme çalışmaları.
a. Kırık yüzeyde merkezin belirlenmesi
b. Delik içine metal çubuk yerleştirildikten sonra sulu arap sabunu sürülmesi.
c. Alçı negatif kalıp dökümü ve çizgilerin aktarılması.
d. Alçı pozitif kalıp dökümü ve çizgilerin aktarılması.
e. Birleşen diğer parçada deliğin merkezi ve doğrultusunu tespiti.
f. Çizgiler doğrultusunda matkap ile delik delme
Sol kol üzerinde sarılı ve aşağı dökülen manto tomarı sol el hizasından kırılmış olduğundan, kırık yüzeyle¬re karşılıklı olarak 0.6 cm. çapında ve 7 cm. derinliğinde delikler açılmıştır. Yapıştırma, heykelin arkaya ve yana atılmış bulunan sol ayağının bacak kısmı, kazı sırasında bulunmaması nedeniyle, buraya yerleştirilmesi düşünülen destek görevini görecek olan metal çubuklarla birlikte yapıştırılması, daha uygun olacağı görüldüğünden yapılamamıştır.
Heykel, caraskala alınıp kaldırma yapılmadan önce stilize bir ağaç kütüğü şeklinde bulunan destek ve sağ ayak aynı doğrultudan kırılmış olduğundan, buraya yerleştirilmesi gereken metal çubuğun deliklerini önceden hazırlamak gerekir. Bu ise birtakım uygulamaları gerektirir. Burada mevcut olan iki birleşen parçayı üst üste koymak ağırlıklarından dolayı mümkün değildir. Bu nedenle delik delme çalışmaları şu şekilde gerçekleşmiştir. Kaideyle birlikte olan ayak parçasının kırık yüzeyi-ne açılacak olan deliğin merkezi belirlendi.
Buradan geçecek şekilde birbirini kesen iki çizgi çizilerek uzantıları dıştan biraz uzatıldı (Res.2a). Merkez, kalem keski ile matkap ucunun kaymaması için biraz oyulduktan sonra, ilk önce 0.4 cm. uçtan başlayarak, yanlarda bulunan çizgilerin doğrultusunda matkap tutulmak suretiyle delik delindi. Daha sonra 0.6 cm, 0.8 cm ve 1 cm.lik matkap uçları kullanarak gerekli görülen 1 cm. çapın-da ve 12 cm. derinliğinde delik delinmiştir, içine 1 cm. çapında ve 25 cm uzunluğunda metal çubuk yerleştirildikten (Res.2b) sonra kap içinde bulunan arap sabununa çok az miktarda suyun ilave edilmesiyle hazırlanan karışım, kıl fırça kullanılarak kırık yüzeye ve metal çubuğa sürüldü (Res.2b).
Bu işleme kırık yüzeyde kaygan bir satıh sağlanıncaya kadar devam edilmiştir. Kırık yüzeyin etrafı sınırlandırıldıktan sonra 10 cm. kalınlığında alçı dökümü yapılmıştır. Sınıflandırma malzemesi çıkartılarak, ayak parçası dış yüzünde bulunan çizgiler, aynı doğrultuda negatif kalıp üzerine aktarıldı (Res.2c). Arap sabunu, alçının kırık yüzeye ve metal çubuğa yapışmasını önlediğinden alçı kuruduğunda, alçı kalıp kırık yüzeyden alınarak ters çevrildi. Alçı negatif kalıp yüzeyine ve metal çubuğa sulandırılmış arap sabunu kaygan bir satıh elde edinceye kadar sürüldü. Etrafı sınırlandırıldıktan sonra 12 cm. kalınlığında alçı dökümü yapılarak pozitif kalıp elde edilmiş oldu (Res.2d). Negatif kalıbın dış yüzünde bulunan çizgiler pozitif kalıba aktarılarak heykel gövdesine açılacak olan deliğin yönü belirlendi. Metal çubuk, çok hafif hareketlerle sağa ve sola çevrilmek suretiyle alçı pozitif kalıptan çıkarıldı ve kalıp, heykelin ayağının birleşen diğer kırık yüzeyine yerleştirildi (Res.2e). Kalıp üzerinde dışta bulunan çizgiler heykel parçasına aktarıldı. Elde edilen dört işaret birleştirildiğinde, daha önce diğer parçada açılan deliğin merkezi ve yönü heykel parçasına aktarılmış oldu (Res.2e). Matkap, delik açılırken dışta bulunan çizgiler doğrultusunda tutuldu (Res.2f) ve delme esnasında pozitif kalıpta bulunan deliğin doğrultusunda olup olmadığı sık sık yapılan kontrollerle sağlanmış oldu. Heykel gövdesi 1,5 ton ağırlığında olduğundan bunun ayağa kaldırılması caraskalla mümkün olmamıştır. Ancak forklift yardımıyla (Res.3) caraskalda askıya alınabilmiştir. Kaideye bitişik sağ ayak parçasının kırık yüzeyine açılan deliğe 0.8 cm. çapında ve 25 cm. uzunluğunda metal çubuk yerleştirildikten sonra heykelin gövdesi kırık kırığa birleşinceye kadar yavaş yavaş indirilmiştir. Fakat deliklerin doğrultularında hafif bir sapma olduğundan, içine yerleştirilen metal çubuk, parçaların kırık kırığa tam olarak oturmasını önlemiştir. Bu durum ise kırık birleşme yerlerinde parmak gezdirilerek tespit edilmiştir. Heykel gövdesi caraskalla kaldırılıp, deliklere matkap sallamak suretiyle mevcut olan çok hafif uyumsuzluk giderilerek parçalar yapıştırılmaya hazır bir duruma getirilmişlerdir.
Sol el hizasından kırılmış ve delikleri hazırlanmış mantonun bitim kısmına, Heykeltraş-Restoratör Nejat Özatay’n direktifiyle, belirlediği yerlere delikler açıldıktan sonra caraskalda bulunan heykel gövdesi sağ tarafa yarım bir şekilde yatırılarak, manto parçası kırık kırığa yapıştırılmıştır. Tekrar askıya alman heykel gövdesi, sol tarafta destek vazifesi görecek olan 2 cm. çapındaki metal çubukların kontrolü de yapıldıktan sonra hazırlanan akemi yapışkanı spatula yardımıyla, deliklere ve kırık yüzeylere sürülmek suretiyle yapıştırma gerçekleştirilmiştir (Res.4-5). Heykel kaidesinin eksik olan kısmı, çimenton-kum karışımı ile hazırlana harç ile kaide yüzeyinin 2 cm. altına kadar tümlenmiştir. Bu işlem heykelin tehlikesizce ayakta durabilmesi için uygulanmıştır. Tümlenen kısmın üzeri, mermer tozu + beyaz çimento + normal çimento karışımı ile hazırlanan Harçla kaplanmıştır. Bir gün sonra demir testere ile düzeltmeler yapılarak son görünüm verilmiştir.
Ayağa kaldırılan heykelin kaide ile birlikte yüksekliği 238 cm. derinliği 70 cm. ve genişliği 117 cm. bulmaktadır. Ağırlığı ise 1,5-2 ton civarındadır. Arkasında sağ bulunan çatlağa akıtmak için araldit gibi sıvı bir yapışkanımız olmadığından, 45 cm. derinliğinde ve 0.8 cm. çapında bir delik açılarak, içine akemi ile birlikte 0.6 cm çapında ve 44 cm. uzunluğunda metal çubuk yerleştirilmiştir. Sol el, elbise, zırh, kılıç kabzası ve diğer kısımlarla ilgili küçük parçalar yapıştırıldığında, heykelin büyük, küçük 44 parçadan oluştuğu görülmüştür. İmparator heykeli 10 günlük bir çalışma sonucunda 1979 senesinde ayağa kaldırılmıştır.
1986 senesinde Antalya Müzesi girişi önünde bulunan heykelde yaptığım incelemede, birlikte çalıştığım Abdurrahman Özkan tarafından eksik olan sağ kol parçasının da yapıştırılmış olduğunu öğrendim. Ayrıca heykel üzerinde bulunan bazı çatlakların genişlemiş olduğunu far kettim. Bu görüşümde yanılma payı olsa dahi, onarımında çelik metal çubuklar kullanılan, parçalar halinde yapıştırıldığından boşlukları bulunan ve çatlakarı olan bu heykelin, doğa koşullarından etkileneceği ve bir süre sonra zarar göreceği kaçınılmazdır.
2. DANSZ HEYKELİ ONARIMI
Antalya’nın 18 km. doğusunda bulunan antik Perge şehrinde Prof. Dr. Jale İnan başkanlığında yapılan 1981 kazısında ortaya çıkarılan Dansöz heykeli, güney hamam Klaudios Peison galerisinin 6 ve 7 No’lu sütun kaideleri hizasında batı duvarına yakın, çoğunlukla küçük parçalar halinde bulundu. Siyah mermerden olanların elbise parçaları, beyaz mermerden olanların ise çıplak vücut parçalan olduğu saptandı.
Kazı boyunca ortaya çıkarılıp kazı evinde toplanan parçalar, kazı bitiminden sonra, Antalya Müzesi’ne ge¬tirildi. Bol su ve arap sabunu kullanılarak naylon fırçalar yardımıyla mümkün olduğu kadar kirlerden arındırıldı ve kurumaya bırakıldı. Heykel parçalan, geniş bir alana yayılarak kaide, gövde, elbise, bacak, sağ kol. baş parçalan oldukları tespit edilerek ayrıldı. Bunlar tekrar içlerinde daha detaylı gruplandırıldı. Birleşebilen parçalar tespit edilerek, tel fırça ile kırık yüzeyleri temizlendi. Çıkmayan kirler, ucu sivri madeni alet kullanılarak çıkartıldı ve ispirto ile nemlendirilmiş üstübü ile silindikten sonra kırık kırığa tam olarak birleşip birleşmedikleri kontrol edildi. Birleştirilen parçaların dış yüzlerine her iki parçaya uzanan 2 veya 3 çizgi çizildi. Bu çizgiler: parçalar yapıştırılırken aynı doğrultuya getirildikleride, hatasız birleştirme işleminde kolaylık sağlanmaktır.
Yapılan 10 günlük çalışma sonucunda, heykele ait olan ve olabilecek 117 parçadan 79 parçanın tam veya tahmini olarak yerleri belirlendi. Bu zaman sürecinde bir parçanın yapıtırılma işlemi yapılmadı. Sadece kıtık yüzeylerin temizliği gerçekleştirildi ve birleşebilen parçalar gruplara ayrılarak numaralandı. Tespit çalışması heykel onarımının bitimine kadar devam etti.
Yapılan ön çalışmalardan ve bilimsel araştırmalar-dan sonra, gövdeyi oluşturan 3 büyük parçayı yapıştırarak heykel onarımına başlamam gerektiğini saptadım. Fakat şu anda piyasada mevcut olan yapışkanlar bu büyük kütlelerin yapıştırılmasında yeterli derecede güçlü olmamaktadır. İki parçanın kütlesi ile yapışkanın eklenebileceği alan arasındaki oran genellikle sorundur. Yapış-kan, heykelin küçük bir elbise parçasını veya burnu sağlam yapıştırabildiği halde, büyük parçaların yapıştırılmasında yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle sağlam bir birleştirme yapmak için metal çubuk kullanmak gerekir.
Metal çubuk yerleştirebilmek için iki büyük parçanın kırık yüzeylerine, karşılıklı 2 cm genişliğinde ve 17 cm derinliğinde delikler açıldı. Deliklerin açılabilmesi için önce birleşebilen iki parçadan bir tanesinin kırık yüzeyinde açılacak deliğin yeri saptandı. Buradan geçecek şekilde bir çizgi çizildi ve heykel parçasının dış yüzün-en aşağıya doğru biraz uzatıldı. Açılacak olan. deliğin ;i--;a kenarından uzaklığı saptandıktan sonra, iki parça kırık kırığa birleştirerek dış yüzdeki çizgiler, öteki par-: r i aktarıldı. Üste bulunan parça alındı ve tespit edilen iki nokta kurşun kalemle birleştirildi. Bunun üzerinden daha önce bilinen ölçü, parçanın kenarından alınarak, kırık yüzeyde açılacak olan deliğin yeri belirlendi. Ayrıca delik delme çalışması yapılacağı sırada, matkaba yön verilebilmesi için birleşik olan iki parçanın dış yüzüne aynı doğrultuda olan ve daha önce çizilen çizgiye paralel bir çizgi çizildi. Böylece her iki kırık yüzeyde, açılacak olan deliklerin merkezlerinde ve aynı doğrultuları saptanmış oldu (Res. 2).
Res.2 Heykel parçalarına karşılıklı delik açılacağı zaman uygulanan çalışmalar:
1) Merkezin belirlenmesi ve çizginin çizilmesi
2) Çizginin birleşen parçaya aktarılması ve ölçülerek merkezin tespiti
3) İki düşey çizginin doğrultusunda matbaam tutulması ve deliğin açılması
4) Aynı doğrultuda karşılıklı açılan delikler
Parça, kırık yüzeyi yukarıya gelecek şekilde oturtuldu ve delme esnasında sallanmasını önlemek için yanlardan desteklendi. Delme yapılırken matkap ucunun kaymasını önlemek için, kırık yüzeyde belirlenen merkez, kalem keski ile hafifçe oyuldu. Darbeli çalışabilme durumuna ayarlanan matkaba takılan 0,6 cm’lik elmas uçla ilk önce 0,6 cm çapında ve 17 cm derinliğinde delik açıldı. Diğer kırık yüzeye de aynı çalışmalar uygulandıktan sonra, deliğe 0,4 cm çapında 32 cm uzunluğunda metal çubuk yerleştirilerek, diğer kırık parça üzerine oturtuldu ve böylece karşılıklı açılan deliklerde uyumsuzluk olup olmadığı kontrol edildi. Delikler aynı doğrultuda açıldıklarından hata görülmedi. Bu ise delme esnasında matkabın, parçanın dış yüzüne çizilen iki çizgi ile sürekli olarak aynı doğrultuda tutulmasından kaynaklanmaktadır. Hatayı ortadan kaldırmak, parçanın kenarından yapılan sürekli kontrollerle mümkündür. Yapılan kontrolün olumlu sonuç vermesinden sonra, gerekli görülen 2 cm. çapında delik açabilmek için sırayla ı.8 cm., 1 cm., 1,2 cm., 1,4 cm., 1,7 cm. ve 2 cm.lik matkap uçları kullanıldı. (Bu şekilde ilk önce küçük çapta bir delik açmak ve daha sonra büyük uçlar kullanarak deliği büyütmek, parçanın çatlaması veya parçalanmasını önleme açısından uygulanması gereken en iyi çalışmadır.) Açılan deliklerdeki tozlar, delik içine sokulan ince su hortumunun, diğer uçundan üflenerek oluşturulan basınçlı hava ile çıkartıldı. Tel çubuğa sarılan ispirtolu üstübü ile deliklerin iç kısımlarının son temizliği yapıldı. Kırık yüzeyler de ispirto ile nemlendirilmiş üstübü ile silindikten sonra deliğe 1,8 cm çapında ve 32 cm uzunluğunda metal çubuk yerleştirildi ve parçalar üst üste oturtularak kırık kırığa oturup oturmadıklarının son kontrolü yapıldı.
Res.3 Heykel içine yerleştirilen metal çubukların yeri
Dansöz hey lekelinde yapışkan olarak kullanılan akemi, piyasada katı (tixo) ve sıvı olarak bulunmaktadır. Sıvı akemi, daha çok temiz ve arada boşluğu olmayan kırık yüzeylerde, katı akemi ise yapıştırma esnasında üste gelecek olan parçanın deliğinde ve aşınmış kırık yüzeyler-de kullanıldı. Deliklerin temizliği ve kontrolü yapılan parçalar için, ihtiyaç duyulan miktar sıvı akemi spatula yardımı ile cam bir levha üzerine çıkartıldı. Bu miktarın "r 4’ü kadar setleştirici ilave edilerek, spatula ile tamamen karışması sağlanıncaya kadar karıştırıldıktan sonra, kırık yüzeylere sürüldü. Bu sırada hazırlanmış olan katı akemi de deliklere dolduruldu. Metal çubuk üste gelecek olan parçanın deliğine yarleştirildikten sonra, üç işçi parçayı kaldırarak diğer parçanın üzerine dış yüzünde bulunan çizgiler karşılıklı gelecek şekilde oturtuldu. Kaldırma esnasında metal çubuğun düşmemesi için yardımcım tarafından, altta bulunan deliğe temas edinceye kadar tutuldu. İki parçanın kırık birleşme yerinde, fazla akeminin tabaka yapmasını önlemek için üst parçaya ahşap takozla vurularak, kırık kırığa tam oturması sağlandı. Kırık birleşme yerlerinde parmak gezdirilerek ha¬tasız birleştirilip birleştirilmedikleri kontrol edildi. Yanlardan taşan akemi artıkları, 3-5 dakika bekledikten sonra spatula ile çıkartıldı ve asetona bastırılmış üstübü ile son temizliği yapıldı.
Heykel gövdesi sırtüstü yatırılarak sol bacak, karın ve göğüs üzerinden 2-0,5 cm kalınlığında, tabakalar halinde kopmuş 9 parça metal çubuk kullanılmadan yapıştırıldı. Sağa çevrilen gövdenin, elbise içinde kalan kol parçasında ve kolun üst kısmındaki siyah parça da 0,5 m çapında ve 12 cm uzunluğunda metal çubuklar kullanıldı.
Kaidenin büyük bir bölümünün eksik olması ve heykelin dizlerinden kaideye kadar olan kısma ait parça veya parçaların kazıda ortaya çıkmaması, heykelin ayağa kaldırılması açısından zor bir durum yaratmıştır. Ancak heykel ile kaide arasında ortaya çıkan boşluğun, arka taraftan 4 küçük parçanın üst üste gelerek, heykel ile kaide arasında bağlantı kurmaması, heykelin ayağa kaldırılmasında bazı sorunların çözülmesine neden olmuştur. Bu parçalar, kaideden yukarıya doğru 0,4 cm çapında ve 9 cm uzunluğunda 4 metal çubuk kullanılarak yapıştırıldı.
Heykel, 2 cm kalınlığında kendir halat kullanılarak kalça kısmından ve göğüs altından bağlandıktan sonra çaraskal yardımı ile askıya alındı ve suntaya oturtulmuş kaide parçası, halat kullanılarak çekildi. Arkadan birle şen parçalar sayesinde, heykelin gerçek yüksekliği belirlendi. Bu şekilde üç gün askıda tutulan heykelin, estetik ve ayakta durabilme açısından, metal çubuk yerleştirilebileceği yerleri konusunda çalışmalar yapıldı. Delik açılacak yerler belirlendi. Derinlik ve genişlikleri saptandı. Kalın tel kullanılarak, hangi doğrultuda karşılıklı delikler açılacağı kontrol edildi. Yapılan incelemede, üç adet 2 cm çapında metal çubukların yerleştirilmesine karar verildi. Gerekli işaretler belirlendikten sonra, heykel caraskaldan takozlar üzerine indirildi.
Kaide üzerinde belirlenen doğrultuda, ilk önce küçük elmas uç, daha sonra büyük uçlar kullanılarak 2,3 cm genişliğinde ve 20 cm derinliğinde iki delik açıldı. Takozlar üzerinde duran heykel gövdesi, matkap ile çalışabilme durumuna getirilerek, belirlenen yerlere delikler açıldıktan sonra hazırlanan metal çubuklar, yapılan kontrollerden sonra akemi ile yapıştırıldı. Heykel tekrar caraskala alınıp, kaide altına yerleştirildi. Caraskaldaki heykel, metal çubuklar kaideye açılan delikler içine tamamen oturuncaya kadar indirildi. Fakat kaideye açılan sol delikte hafif bir sapma olduğu için ortadaki metal-çubuk germe yaptığından istenilen birleşme tam gerçekleşmedi. Heykel tekrar caraskalla kaldırıldı. Hata matkap kullanılarak giderildi. Delikler yarıya kadar akemi ile doldurulduktan sonra heykel yavaş yavaş indirilerek metal çubuklar yerlerine oturtuldu.
Kaidenin mevcut olan parçasına, heykelin boyutu nun durumuna bakarak ve yapılan bilimsel araştırmalar dan sonra büyüklüğü ve görünümü belirlenerek kalıbı hazırlandı. Kaidenin eksik kısmına metal çubuklar yerleştirildikten sonra, hazırlanan 1 ölçek çimento + 3 ölçek kum karışımına suyun ilave edilmesiyle elde edilen harç ile dökümü gerçekleştirildi. Kalıp iki gün sonra söküldü ve düzeltmeler demir testeresi ile yapılarak son görünüm verildi.
Elbiseyi oluşturan küçük parçalar, guruplar halinde araya başka parçanın giremeyeceği tespit edildikten sonra yapıştırıldı. Çünkü kullanılan akemi yapışkanı, hiçbir şekilde eritilmeyen bir madde olduğundan, hatalı bir yapıştırma yapıldığında düzeltilmesi çok zor olmaktadır. Bu özelliği, büyük parçaların yapıştırılmasında sorun yaratmamakla birlikte, bu heykelde görüldüğü gibi çok küçük ve çabuk kırılabilen parçaların yapıştırılmasında yeni bir düzenleme yapmak parçaların tahribatına neden olabilir. Küçük parçaların gerekli olan yerlerine delik açılırken matkap darbeli durumuna getirilmeyip, normal çalışır durumuyla delikler açıldı. Çünkü darbeler küçük parçanın parçalanmasına neden olmaktadır.
Bir hafta sonra caraskaldan alınan heykele, yerleri tespit edilen küçük parçalar yapıştırıldı (Res. 3). Sağ tarafa ait 17 parçanın yapıştırılarak bir bütün haline getirilen elbise parçası 0,4 cm çapında ve 3 cm derinliğinde açılan karşılıklı deliklere yerleştirilen 0,3 cm çapında ve 5,5 cm uzunluğunda iki metal çubukla heykele birleştirildi. Solda bulunan elbise kıvrımı parçası için ise bir metal çubuk kullanıldı.
Sağ kolu oluşturan 9 parçanın birbiriyle birleşebilir olmasına rağmen, eksik kısımların olması ve yapışacak yüzeylerin azlığı, sağlam bir birleştirme yapılamamasına neden olmuştur. Metal çubukla sağlam bir birleştirme yapabilmek için, parçalar birbiriyle kırık kırığa birleştirilerek 2 cm genişliğinde olastIk bantlarla tutturuldu..
Metal çubuğun geçeceği doğrultu (deliklerin açılacağı doğrultu) belirlendi. Omuz ve omuz altındaki parça yapıştırıldıktan sonra 9 cm derinliğinde ve 0,8 cm çapında delik açıldı. Parçanın kırık yüzeyi düz olduğu için delme işlemi rahat oldu. Fakat çok az birleşen alttaki parçanın kırık yüzeyi açılacak olan deliğin doğrultusunda olduğu için zorluklar ortaya çıktı. Deliğin açılacağı merkez kalem keski ile biraz oyulduktan sonra, matkapla kırık yüzeye dik açı yapacak şekilde 0,6 cm kadar oyuldu. Daha sonra matkap çalışır durumdayken, daha önce çizgilerle belirlenen doğrultuya getirilerek delik delindi. Parçaların küçük ve yerleştirilecek olan metal çubuğun kol uzunluğuna yakIn olması, onarımını yaptığım bu heykelin en zor kısmını oluşturmaktadır. Buna sebep ise yeterli derecede alet ve malzemenin olmamasıdır. Sol kolda mevcut olan parçalar sadece yapıştırılmakla yetinildi
Heykelin 13 parçadan oluşan başın onarımında kırık yapışacak yüzeylerin geniş olması, taşıma özellikleri olmaması ve parçaların birbiri içine girerek kenetlenmelerinden dolayı metal çubuk kullanılmadı. Sadece sol kol ile omuzun birleştiği parçaya metal çubuk yerleştirildi. Önlem alınıp kaldırma işlemi tamamlandıktan sonra çok yavaş indirilmek suretiyle yerine oturtuldu.
Heykelin onarımı tamamlandığında (Res. 4-5) 117 parçasından sadece 14’ünün yerlerinin tespit edilmediği görüldü ve yapılan ölçümlerde kaidesi ile birlikte yüksekliği 257 cm., genişliği 150 cm ve derinliği ise 75 cm olarak belirlendi. Son bir hafta içinde kalan parçaların yer tespiti çalışmasında 6 parçanın daha yerleri belirlendi ve yapıştırıldı. Heykelin ayağa kaldırılması çalışmasında, birleştirilen parça sayısı 109’dur. Onarım çalışmaları günde 8-10 saat çalışılarak 51 gün devam etti. Böylece heykelin mevcut olan hemen hemen tüm parçaları kullanılarak onarımı tamamlandı.
SONUÇ :
Bu iki özel heykelin AKEMİ yapışkanı kullanılarak ayağa kaldırılması gururunu yaşarken bunu benden başka gerçekleştirebilecek RESTORATÖRLERİN OLMAMASI veya YETİŞTİRELEMEMİŞ olmamın, olmamasının üzüntüsünü hep yaşadım, yaşıyorum. Bunun nedeni ülkemde restorasyon eğitiminin yetersizliği ve çarpıklığından kaynaklanmaktadır. Yetkileri elinde tutanların restorasyon konusunda yetersiz olmalarının sonuçlarını malessef antik heykellerle birlikte eski eserlerimiz 2000 - 2022 yıllarında görmektedir.
Restorasyon adı altında değişime uğratılmakta veya HEYKEL ONARIMLARINDA olduğu şekilde garip ve saçma çalışmalar gerçekleştirilmektedir
ÖRNEKLEMELER
Yapıştırma Kirliliği ve Düşey Doğrultu Sapması İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ
Duvara Sabitleme APHRODİSİAS MÜZESİ
Çimento Harcı İle Tamamlama AFYON ARKEOLOJİ MÜZESİ
Sırta Metalle Kaideye Sabitleme EFES ARKEOLOJİ MÜZESİ
Dıştan Kenet Yerleştirme BERGAMA MÜZESİ
Karton İle Tamamlama AMASRA ARKEOLOJİ MÜZESİ
Kırık Parçaları Misine veya İp ile Sarıp Birleştirme BURDUR ARKEOLOJİ MÜZESİ
Alçı İle Eksik Kısım Tamamlama SİDE ARKEOLOJİ MÜZESİ
Kaideden destekli Çubukla Eli Tutturma ANTALYA ARKEOLOJİ MÜZESİ
Daha birçok müzemiz çoklu onarım adı altında yenilenmiş olmalarına rağmen 2022 de bu olumuzluklar Onarım cahilliğinden dolayı düzeltme girişiminde bulunamamaktadırlar Öyle ki bu olumsuzluklar Avrupa Ülkelerinde 2. Dünya Savaşından önce gerçekleştirilmiştir. Savaş sonrası bu hatalar heykel onarımları gerçekleştirilip kaldırılmıştır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.