- 395 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Öylesine Yaşamak
ÖYLESİNE YAŞAMAK
Merhaba Sevgili oğlum,
İnsanın rahat Bir işi ve oturacak evi, gezecek de bir arabası varsa hayattan memnundur genelde. Bunlara sahip olmayan insanı genelde küçümser ve hayatı da “öylesine yaşamak” dediğim bilinçten, farkındalıktan, sorumluluktan af edersin ahlaktan yoksun olarak yaşamaya bakar. Burada ahlaktan kastımız başkalarını küçümsemek, alay etmek, sataşmak gibi davranışlar. Sen farklı bir bakış açısından da bakabilirsin ahlak ve etik kavramlarına.
Sevgili oğlum,
Çevreme baktığımız aman “ öylesine” yaşayan hemen herkese gülücükler dağıtan ama verdiği sözleri hemen unutan “acaba davranış ve sözlerim karşımdakini incitir mi?” diye düşünmeden “seni seviyorum” bahanesi “ O’na buna sataşan o kadar çok insan var ki insan ister istemez bu kadar çok olmalarına üzülüyor. “İnsanım” diyen insan üzülmez mi?
Sevgili oğlum,
İnsan başkalarını üzmemesi gerektiği gibi başkalarına da faydalı olmaya bakacak .”İnsanların hayırlısı insana faydalı olandır” diyen dinin mensubu isek hiç olmazsa faydamız dokunmuyorsa zararımızda dokunmayacak. Bizi istemeyen insandan uzak kalacağız, Davranışlarımızdan rahatsız olan ve bunu davranışı ve söylemi ile dile getiren insana davranışlarımızla ısrar etmeyeceğiz. “Zorla güzellik olmaz” Zorla güzelliğin foyası çabuk ortaya çıkar. “Takke düşünce kel hemen görünür”
Sevgili oğlum,
Hayatımızı öylesine değil bir amaç uğruna yaşamalıyız. Mesela “ ben Müslümanım “ diyen insanım yalanla, dolanla, alay ile işi olmaması lazım. Çünkü alay etmek sadece dinde değil ahlaken de vatandaş olarak da yasak bir şey.
Sevgili oğlum,
İyi insanın amacı “öylesine yaşayan” değil “örnek olarak yaşayan” insan olmak. Öylesine yaşayan insan kimseye faydası olmazken hatta şımararak ona buna sataşarak hayatına devam ederken” örnek olarak yaşayan” insan ise ya kolay söz vermeyen ya da sözünde duran insan olur. Engellileri başından savmaz. Onlara verdiği sözü diğer insanlara verdiği sözden daha önemli görür.
Sevgili oğlum,
Senin “öylesine yaşayan “ değil “örnek olarak yaşayan” insan olmanı isterim ve seni bu yolda görüyorum. Öylesine yaşayan insan yanı başında, ailesine ve çocuklarına “örnek olan” insanları bile görmez. Çünkü “faydalı insanı görmeme” hastalığına yakalanmıştır ve buna “manevi körlük” de diyebiliriz. Mesela eser üreten akraba, ,iş arkadaşı, komşusunun ya farkına varmaz, ya da kabullenemediği için “sanki yaşamıyormuş” gibi yok saymaya gayret eder ama bu tutumunun ne kadar zararlı olduğunu iş işten geçtikten sonra ya da gaflette olduğundan hiç göremeyecektir. Sen farkına vararak çevrende faydalı olacak herkesten faydalanmaya bak.
Sevgili oğlum,
Faydası olacak iken alay etmek şer kişinin, faydası ve zararı da olmayacak insan olmak her kişinin, “öylesine “ değil “örnek olarak yaşamak” da er kişinin işidir ve er kişi olmayı da her kişi beceremez. “Er kişi “ olmak ancak nefse ve şeytana muhalefet eden insanın işidir ve herkes nefse ve şeytana şer kişilere mücadele edemez. Ancak er kişiler ve güçlü kişiler bunu becerir. Hayatın boyunca “örnek olarak yaşayan” insan olarak mücadele edeceğine inanıyorum. Seni tanıyanlarda buna candan inanıyor.
Sevgili oğlum, .
Hayatımızı “öylesine yaşayan” insanlar öylesine kale gibi kuşatmış ki, iş yerim ile ev arasında 5 dakika 200-300 metre mesafeyi giderken çay evlerinde mel mel bakan selam verdiğimizde selamımızı almayan, tanıdığı halde tanımazlıktan gelen ama “sözde dindarlık” kimseye bırakmayan insanlar ile dolu. Bu mesafeyi giderken bile insan yoruluyor. İnsanların” öylesine yaşayan” negatif enerjisi farkına vardığımız anda bize geçiyor çünkü.
Sevgili oğlum,
Biliyorsun okul konuşmalarına katılırım. Bazen saatlerce yol giderim. Konuşmam faydalı olacaksa bir karşılık beklemeden. Bunu “öylesine yaşayan” insanlar anlamaz ve “ bir kazancın yok” derler. Kast ettikleri maddi kazanç tabii. Ben “örnek olarak yaşamaya gayret eden insan” olarak manevi kazanca ve gençlerin bizden ders çıkarmasına baktığımdan bundan manevi kazançlı sayarım. Sanki onlar arkadaşları ile saatlerce çene çalınca millet onlara kucak kucak para veriyor
Sevgili oğlum,
“İyilik yap denize at, balık bilmezse halık bilir” demiş atalarımız. İnsan yaptığı iyilikleri olmadığında başkalarının yaptığı iyilikleri “maddi kazancı yok” diye küçümserler, sanki onlar boş konuşmalarından zengin oldular da haberimiz yok. Öylesine yaşayan insanların en büyük özelliği de bu değil mi zaten.
Sevgili oğlum,
“Öylesine yaşayan” insanların en büyük özelliği işte olaya maddiyat penceresinden bakmaları, deyim yerinde ise “her şeyin fiyatını bilen ama değerini bilmemeleri” “örnek olarak yaşayan insan” manevi pencereden bakarak manevi kazancının mutluluğunu yaşar. Var sen aradaki farkı gör.
Sevgili oğlum,
Şaka maksadı ile insanları korkutmak, eğlenmek için şaka adı altında şantajlar yapmak, bazen bunu medya aracılığı ile eğlence olsun diye yapmak da “ öylesine yaşayan” insanların işi bence. “Örnek olarak yaşayan insan “ ise daha çok eğlendiren değil öğreten ya da eğlendirirken öğreten insan” dır.
Sevgili oğlum,
Bunları sana keyif olsun diye yazmıyorum yani. Sana hayat tecrübelerimi anlatmak ve farkına belki de varamadığın şeylerin farkına varmak için sana öğretmek amacı ile yazıyorum. Farkında olduğun şeyleri ise pekiştirmen için.
Sevgili oğlum,
Hayatımızı sevgi ve saygı üzerine severek, kimseyi seviyoruz diye rahatsız etmeden, incitmeden ve zarar vermeden yaşamaya bakmamız lazım. Yoksa sıradan “faydasız insan” damgası yeriz. Başkalarının ortaya koyduğu şeylerden belki biz cehaletimizden faydalı görmeyebiliriz ama başkaları çok faydalı görerek hem kendileri hem çevresine faydalanması için tavsiye ediyor olabilir. Bu durumda o eserle alay etmek en azından “püsküllü cehalet” tir.
Sevgili oğlum,
Bütün bunları yazmamdaki gaye de “öylesine yaşayan” insanlardan uzak kaldığımız zaman rahat ettiğimizi gördüm ve insan daha az stres yaşıyor. Biz de “öylesine yaşayan” insanlara “öylesine cevaplar” verirsek onların seviyesine mi düşeriz yoksa başımız göklere mi erer? Bunu düşünmek ve sana da düşündürmek.
Sevgili oğlum,
“ya hayır konuş ya sus” diyen bir dinin mensubu olarak sadece sözümüz değil” elimize, dilimiz ve belimize “ sahip olarak hayatımızı bir sorgulayalım. “öylesine” mi örnek olarak” mı yaşıyoruz. Yoksa öylesine yaşayarak şaşıyor muyuz? ,
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.