- 274 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Işık şelalesi: Empresyonizm... 19-2021... ard-öyk
Işıklı diyarlarda yaşayanlar, ışığın tadını almıştır.
Aydınlık yurtlar ise kuzey memleketler... Akdeniz’e indikleri zaman ışığı bilir; görürler.
Uzun kış memleketi Ardahan’da aydınlığı, yaza çevirdiğinde ise ışığı görürdük.
Işığın insanın başından aşağı banyo suyu gibi döküldüğünü anlamam zaman almıştı. Kavramam ise ileri yaşımda oldu.
Işığın; insan; şelalenin altına girersiniz... pırıltılar başınıza uçuşur... olduğundan hariç, her nesne üzerinde parıldadığını nice zaman sonra farketmiştim:
İnsan, hayvan, taş, toprak, kaya, ağaç ve çocuk, her şey ışıkla pırıltılar içinde yüzüyordu!
Canlıyı canlandıran, yeşili yaşatan ışığı, biyoloji ve teoloji teyit etmekteydi.
Resim sanatında doğal ve varlıksal bu hayat yasasını empresyonizm fark etmiştir.
Işıksız bir ortamdan çıkma bir çocuk... güneşin saçını yıkadığını görmüşsünüzdür.
Az önce ki çocuk değil mi bu..?
Göğe ağacak sanırsın çocuk ve altın sarısı saçıyla..!
Işık bir pırıltılar okyanusudur. Objeleri yıkayan su damlalrı gibidir.
Görme biçimi, duyu organımız gözümüzle yapılan biçimdir. Duyumsal impressionlar ile ışığı ve rengi duyumsuyoruz. Biz görüyoruz ama görüntüye dokunduğumuz şeyler gibi dokunamıyoruz...
Varlığı salt görsel olarak, şelale gibi objeleri yıkadığını; oluş halinde ola giden bir banyo içinde pırıltıları görüyoruz...
Empresyonizm ışığın ve rengin oluş halinde nesnelerin üzerinden döküp duran bir olay gibi gördü ve bize gösterdi.
Işığın insan yüzüne, bedenine verdiği o misterium havayı, biraz olsun çözebildiğimi sanıyorum!
Y.Yılmaz
18-05-2021
Çanakkale