- 827 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NURİ ( KİLLİGİL ) PAŞA’NIN ÇEVREMİZDE Kİ FAALİYETLERİ VE HAMŞİOĞLU İSA BEY
Enver Paşa 1917 Rus ihtilâlinden sonra İstanbul’da, Batum’a geçerken, kardeşi Nuri ve amucası Halil Paşalar da Batum’a gitmişlerdi. Halil Paşa Bakû’ya geçmiş, Nuri Paşa Batum’da kalıp Türkiye lehine gizli faaliyetlere girişmişti.
İngilizler Batum’u işgal edince, bizim Batum Sancağı Mutasarrıfımız olan zat henüz işinin başında bulunuyordu. İngilizler Nuri Paşa’nın faaliyetlerine son vermek için kendisini orada tevkif etmek istemişler, bunun üzerine paşa bir otomobille Artvin’e gelmişti. Artvin’de 1918 deki Türk idaresi de işbaşında, Artvin Kaymakamı da Fahrettin Bey ( Başel )’idi.
Nuri Paşanın Artvin’e savuştuğunu öğrenen İngiliz işgal kumandanı, Batum Mutasarrıfımız aracılığı ile Paşa’yı yakalayıp kendilerine teslimi istenmiştir. Mutasarrıf, Artvin Kaymakamına emir verildiyse de Jandarma Kumandanı İbrahim Bey, aldığı yakalama emrini yerine getirmedi.
Nuri Paşa bir akşam, tanıdığı Posta Müdüründe misafir kalıp o gece, Oltu da bulunan Halit Beyle telefon haberleşmesi yaptı; ertesi günü otomobiliyle Bilbilân’a geçti. Halit Bey oradan kendisini alacağını telefonla bildirmiş olduğundan, karşılayıp Oltu’ya götürdü.
Nuri Paşa Oltu’dan Erzurum’a ve oradan Trabzon’a geçmişti. İstanbul’a gitmek üzere vapura binerken İngilizler orada yakalayıp Batum’a götürdüler ve Ardahan Kışlası’nda hapsettiler Bundan az sonra da Gürcüler Artvin’i işgal etmek üzere gelmiş bulunuyorlardı.
Ardahan Kışlasında tutuklu bulunan Nuri Paşa’yı Bakû’daki İslam Cemiyeti ve Batum’daki gizli teşkilat yardımı ile ve baskınla kurtarıp kaçırdıklarını görüyoruz. Nuri Paşa’yı kurtarmak için 8/9 Ağustos 1919 gecesi yapılan baskında Paşa’nın muhafızlarından iki İngiliz subayı ile dört asker katledilmiş, kurtarıcılarından da bir kişi ölmüştür.
Kaçırılan Nuri Paşa, Bakû’lü Temel Bey aracılığı ile önce Hula’da Hamşioğlu İsa ve Temür Beylerin yanına, oradan da değişik yerli elbiseler giydirilip 12 atlı ile Hamşioğlu İsa Bey’in oğlu Ahmet Bey’in özel muhafızlarla Şavşat’a Hamşioğlu Necip Acar’ın Şindoban çiftliğine gönderilmişti.
Kimliği gizli tutularak 15 gün kadar Şindoban Çiftliğinde saklanan Nuri Paşa oradan’ yine Hamşioğlu Necip Acar Bey bir kadana atını, elbiselerini, yamçısını, botlarını her şeyini tamam ederek Ardahanlı ( Ebülhindi köyünden) Cafer’in başcılığın da ve Filibeli Hilmi Bey’in emrinde olarak Peneskert yaylasın da Ermenilere karşı harp eden çetelere, Şavşat Satlel ’den Hamşioğlu Cevdet Şenol Bey refakatında Yalağuzçam’dan Bilbilân Yaylasından aşırılarak gönderildi.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında Türk Teşkilât-ı Mahsusa’sının Batum mümessili ve Kars Millî Şûra Hükûmeti’nin Batum şubesi kurucularından olan Hamşioğlu Temur Bey halkı toplayıp silahlandırdığı gönüllülerle Ardahan ve Kars’ da Ruslara ve Ermeni çetelerine karşı savaşmış, İstanbul’da bulunduğu sırada 10 Eylül 1918 tarihli Harbiye Nezaret-i Celîlesine verdiği marûzâtla, kırk senedir mâder-i vatana kavuşmak için hayatını feda eden Üç Sancak ahalisinin perişan vaziyete kalmış ailelerine yardım talebinde bulunmuştu.
Hamşioğlu Temur Bey / Paşa Batum ve Acara bölgesinin Türkiye’ye katılması için savunmuştur. Harbiye Nâzırı Enver Paşa’yla da fotoğraf çekilmiştir.
Kazım Karabekir’in 11 Mart 1920’ de Harbiye Nezareti’ne telgraf çektiği tarihte Batum İslâm Cemiyeti adlı örgüt Acara Bölgesinin Osmanlı devletine katılmasını savunurken Batum’da Sancakbeyoğlu Mehmet Bey liderliğinde kurulan İslam Gürcistan’ı adlı başka bir cemiyet ise tersine bölgenin Gürcistan’a kalması için uğraşıp, Gürcü Milli Komitesi ile işbirliği yapıyordu.
Bu durum karşısında Hamşioğlu Necip Bey Artvin Beyleri ve Ağaların ileri gelenleriyle gizli görüşme yaptı.
Halkın Moral gücü azalmış yok denecek kadar silah ve mühimmat’ın az olduğu hakkında bilgi verdi. Yaptığı görüşme neticesinde Osmanlı Devletinden Silah ve teçhizat konusunda sonuçsuz kalmış olduğunu Milli Kurtuluş Hareketi için gereken yardımı alamayışını öğrendi.
Artvin Beyleri ve Ağaların ileri gelenlerin Artvin ve çevresinde belli bir zaman sesiz kalma karara vardıklarını, Hamşioğlu Necip Bey’e de Şavşat’ta da belli bir zaman sesiz kalma kararına uymalarını söylediler.
Mondros Mütarekesi dolayısı ile İngilizlerin İşgali neticesinde Ermenileri İngilizler, Amerika ve Rusya’nın türlü gizli yardımlarıyla çok kuvvetli duruma getirdiklerini gördüler. Gürcüler zayıftı. İngiliz işgallerinin kısa süreceği Artvin’in Bey ve Ağalarıyla yapılan görüşmede bu yönde tahmin edilmekteydi. Tek çare İngilizler çekildikten sonra Gürcü işgalinde kalmaktı.
Çünkü Gürcülerin elinden kurtuluşumuz çok kolay olacaktı. Sonradan öğrenildiğine göre İngilizler Gürcülerle Şavşatlıları birbirine tutuşturup sonra bahane edip aralarına girip, elinde zaten az olan silahları Şavşatlıların elinden toplamak olacağını Gürcülerle mücadele etmeme, onlarla sürtüşmeme konusunda bilgilendirdiler. Hamşioğlu Necip Bey gizli halkı bilgilendirirken onun Gürcülerden yana olduğu yönünde A. F. E. efendi ile aralarında tartışma çıktı. Bu tartışma devamında husumetle başlayan giderek çatışa ve olaylar oluştu.
İngilizlerin Türk ve Gürcüleri Artvin için birbirine kırdırma ve Batum’u Ermenilere Liman olarak verme planı olduğunun dedikodusunun yapılması dahası Kars civarında ki Ermenilerin Batum’a göçmesi bu iddiaların ciddiye alınmasına dolayısıyla Ermenilere karşı tutunabilmek için daha zayıf olan Gürcü işgalinde kalınması düşüncesinin taraftar bulmasına sebep olmuştur.
30 Nisan 1920’ de 350 kişilik bir Gürcü Müfrezesi Çürük su civarında bir köyü işgal etmişse de Hula’lı Hamşioğlu Cemal Bey / Paşa ve Temur Bey / Paşa kardeşlerin liderliğinde Altı bin ( 6000 ) Müslüman Acaralı toplayıp bu birliği kuşatınca Gürcüler geri adım atarak eski sınır bölgesine çekilmek zorunda kalmışlardır. Hula’dan Hamşizadelerinden Temür Paşa ve kardeşi Cemal Paşanın üstün yararlılıkları oldu.
İngilizlerin çekilmesi ardından 1 Temmuz 1920’ de Gürcü kuvvetleri Batum şehrini işgal etmiş, ilk iş olarak ‘’ Cemiyeti İslâmiye’’yi dağıtmış Gürcistan’a İlhak’a karşı çıkan Bekirzade Mehmet Bey’i vurmuş Türkiye taraftarı Hamşioğlu İsa Bey’i Şavşat’tan ailesi ile birlikte Ardahan’a sürerken Ahmet Fevzi Erdem Efendi’nin yeğeni Zihni Bey’i de tutuklamışlardır.
Gürcülerin Batumdaki kuvvetleri bir piyade alayı. Bir kale alayı ve bir suvari alayından meydana gelmiştir. O zamanlar Hamşioğlu Necip Bey Gürcü işgalindeki Şavşat kaymakamlığı sırasında akrabasından Hamşioğlu Kaya (Şenol) Batum İslâm Cemiyeti’ne Şavşat temsilcisi olarak göndermiştir.
Hamşioğlu Kaya (Şenol) Bey Batum’a gittiğinde Alikoğlu Zekarya Beyin oğlu Tufan Beyin verdiği haber Azarbeycandan gelen Murahhaslarında kaçtıklarını göstermişti. O zamanlar Hamşizade Kaya (Şenol) Bey geri dönmek zorunda kalmıştır.
Kars’ın Ermenilerin zaptından önceki günlerde 17 Ekim 1920 dahi Gürcülerin Ardahan’a kuvvet sevk ettikleri görülmüştür. Bu kuvvetler Posof üzerindenArdahan’a geçerken, Posoflulardan bazı kimselerin Gürcülere karşı koydukları söylenir. Bu sıralarda, Hamşioğlu Necip Acar’ın dayılarından Hamşioğlu İsa Bey Şavşat’ta bulunuyordu.
Hamşioğlu İsa Bey Posofluların bu karşı koyma davranışları yanında Posoflu Hasbiye köyünden Mehmet Bey diye birinin Gürcüleri savunduğunu öğrenmiştir. O adamın Hamşioğlu İsa Bey tarafından direktifi üzerine temizlenmiştir.
Bu nedenle Gürcüler Şavşatı işgal ettikten sonra Hamşioğlu İsa Beyin hemşerisi, Hamşioğlu Necip Beyin annesi Nazime Hanım Tevkif edilerek Gürcüler tarafından Ardahan’a sürülmüş ve hapsedilmiştir. Aynı gün hemşerisi Ardahan’a gönderilinceye kadar Hamşizade Nacip ve Hamşizade Kaya Şenol Beyler Ardahan’a varıp Edegül köyünde Gürcistan’da mümesilli Caferidze’yi buldular.
Bu Gürcü mümessilline “Hamşioğlu İsa Bey ve Ahmet Fevzi Erdem Efendi’nin yeğeni Zihni Ural Bey Türkiye’ye meylediyorlar diye tevkif edildiler. Bu gibi tevkifler ilerisi için iyi netice vermeyecektir.
”Bu görüşme üzerine Caferidze Ardanuç’a telefon ederek Ahmet Fevzi Erdem Efendi’nin yeğeni Zihni Ural Bey’i serbest bırakmışlardır. Hamşioğlu İsa Bey ve Hemşiresi Ardahan Derindere denilen yerde onlarda serbest bırakılmıştır. Hamşizade Necip ve Hamşizade Kaya Şenol Bey vasıtasıyla serbest bırakılan Zihni Ural Bey Oltu Postahanesinden Ankara’ya işgal kuvvetlerinin yaptıklarını anlatan ve çevre halkının anavatana bağlanması isteklerinin olduğunu bildirir bir telgraf çekmiştir.
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 25 Ağustos 1920 günü toplantıda mecliste okunan telgraf “şudur. “Gürcüler Batum’u işgal eder etmez ilk icraat olarak Cemiyet-i İslamiye’yi dağıttılar. Azaları aleyhinde takibata başlayarak cümlesini kaçmaya mecbur ettiler. Kayıtsız şartsız ilhakı kabul etmeyerek İslam Gürcistan’ı fikrinde israr ettiklerinden dolayı Bekirzade Mehmet Bey’i vurdular.
Hamşioğlu İsa Bey’le Hemşiresini evlerinden silahlı kuvvetlerle çıkarıp Ardahan’a sürdüler. Gürcü hükümetini zorla kabul ettirmek maksadıyla ahalinin reylerini süngü kuvveti ile almak üzere bizi kaza merkezine yığdılar. Beni hapsettiler. Bütün bu haller ne kadar tesirli bir baskı ve tehdit altında bulunduğumuzu izaha kafidir sanırım, şeklinde telgraf okunmuştu. Şavşat’ın Kurtuluş hamlelerinde Şavşat Kaymakam vekili olarak Hamşioğlu isa Bey’in payı vardır.
Not : Şavşat Söğütlü Mahallesinde Hamşioğulları mekanında, yerinde ( Satlel’de ) Kaymakam, Binbaşı Hamşioğlu Nuri Bey’in yaptırmış olduğu okulda hizmet veren müderrislerden sonra en son olarak Ahmet Fevzi Efendinin yeğeni Zihni Ural da bu okulda Müdür olarak görev yaptı.
Kaynak:
Artvin ve Çevresi – 1828 – 1921 Savaşları.- M. Adil ÖZDER. Ay Matbaası- ANKARA -1971
ARTVİN ve YÖRESİ TARİHİ İLE BAZI BELGELER – ANILAR- RESİMLER / Bu Tomar, yerli bilgilere merak sardıracak torunlarıma armağanım olsun. - EK NOTLARLA BİRLİKTE – HAZIRLAYAN M. ÂDİL ÖZDER – 1974
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.