BABALAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...

• 21 Haziran 2020 Pazar 10:34:29

Gün/aydınlığı bir umutla başlar her güzel gün için ama bana dün gibi, bir kahve ile güzel başlamıyor bu sabah...
Gülücükler etrafımı sarmıyor. İnsan en çok neyi özleyeceğini hiçbir zaman bilmiyordu.
Yine aynı sabah… Yine her sessiz duygu haykırıyor içimde, ruhumu sarıyor ve adeta yakıyor tenimi güneş gibi.

Baba sevgisini koru. O sevgiyi kesip atarsan, Tanrı da senin mutluluk ışığını söndürür.
“Hz. Muhammed”

Babalarımız, hayatımızdaki en büyük öğretmendir. Bizlere öğrettiği dürüstlük, yardımseverlik ve doğruluk ilkeleri, ömrümüz boyunca sahip olduğumuz en önemli değerlerimizdir…
Baba kelimesi, zihinlerimizde öncelikle sahiplenme, güven ve fedakârlık gibi kavramları çağrıştırmakta. Onların faziletleri, çocukların en büyük servetidir.

Bir baba çocuğuna doğruluk, dürüstlük, çalışmak ve paylaşmak gibi erdemleri aşılamaktan herhalde daha değerli bir miras bırakamaz.
Bizim kültürümüzde babalarımız, ailesinin ve çevresinin üzerinde adeta koca bir çınar gibidir. Gölgesine sığınan herkesi korur, onlara kucak açar. Babasının gönül rızasını kazanan bir çocuk ise dünyanın en büyük hazinelerini kazanmış gibidir.
Babalarınızın ve tüm büyüklerinizin değerini bir dakika olsun unutmayınız. Onların kıymetini kaybetmeden bilmeliyiz.

Bir baba ne zaman ölür bilir misiniz?
Bir babanın hayırlı evlatları varsa, evlatları ölene kadar o baba ölmez…
Ama şimdilerde bakıyorum da birçok evlat için baba; evde yokken varlığı aranan, varken de varlığı ağır gelen yaşlı bir adam…
Babası olanlar, babanızın kıymetini bilin.
Babalar yeri dolmayan varlıklardır.
Babanız varsa babanıza iyi bakın çünkü o acı tahmin ettiğinizden de büyük…
İnsanın babası ölünce hiçbir şey içini ısıtmaya yetmiyor çünkü babanın yokluğu eksi kırk derecedeki soğuk hava kadar soğuktur… Baban gitti mi her şeyin gider, çocuk yanın gider, sırtını dayadığın dağ gider, sırtındaki yükü alanın gider… babasız olmak kanadı kırık serçeye benzer…Babasız kalmak savaşta silahsız kalmak gibi bir şey…

Belki de en acısıdır bir babayı kaybettikten sonra ona mektup yazabilmek.
Yaşam öyle bir girdap ve öyle bir telaş ki, ne yazık ki sevdiklerimize onları ne kadar sevdiğimizi söylemekte geç kalıyoruz. Oysa varlık sebebimiz olan bu insanlar, bizim tam anlamımızı ifade ediyor.
Onları kaybettikten sonra ise öyle derin bir boşluk bırakıyorlar ki, yaşam her zaman eksik kalıyor. Babalar da böyledir. Genellikle duyguların paylaşılmaya çekinildiği babalar, mektup yazma konusunda da tedirgin olunan ebeveyndir. Oysa babanıza olan duygularınızı geç kalmadan dile getirmelisiniz. Yaşam kısa ve onu kaybetmeniz ani olabilir. Neden ona mektup yazmayasınız ki?
Benim gibi kaybettikten sonra değil, yaşarken yazın... vatani görevdeyken değil gençler yaşarken yazın, aynı evdeyseniz bile yazın onun göreceği bir yere bırakın.

07 Haziran 2008 yılından buyana; yazılı ve görsel medyanın duyurduğu şu haberden bu yana:
“ İZMİR ZİRAAT ODASINDA 40 YIL BAŞKANLIK YAPAN, EGE ZİRAAT ODALARI BİRLİĞİ BAŞKANI, TOPRAK ADAM LAKAPLI, ÇİFTÇİ DOSTU VE BABASI; REŞİT KURŞUN 85 YAŞINDA HAYATA GÖZLERİNİ YUMDU. KURŞUN, 7 YIL ÖNCE KAYBETTİĞİ OĞLU SERDAR KURŞUN ’UN YATTIĞI BUCA KAYNAKLAR MEZARLIĞINDA TOPRAĞA VERİLDİ.”
Her babalar gününde babama yazarım birçoğunu sakladım, kimselere göstermedim. Çünkü tekrarını ben dahi okumadım, okuyamadım. Ama yazarım, sizlerde yazın ama hayatta iken de yazın…
Ancak babanızı kaybettiyseniz benim gibi, geriye sadece yazdığınız o mektuplar kalacaktır.

’-Ve babam şu an neredesin, nereden bana bakıyor ve gülümsüyorsun bilmiyorum ama kalbimin hızlı hızlı atmasından anlıyorum ki oradasın. Sana sesleniyorum boğazımda düğümlenmiş hem de kör düğüm olmuş bir hıçkırıkla.
Sen benim en büyük kahramanımdın babam... Bunu sağlığında sen bile bilmezdin… Ama şimdi yukarılardan bir yerlerden bakıp artık biliyorum evlat diyorsun. Duymasam da bunu hissediyorum…
Soyadımın... Vicdanımın... İnsanlığımın...
Duruşumun... Mücadelemin... Deliliğimin...
Hayata bakışımın sebebi... Mimarıydın bütün iyi kötü huylarımın...
Ve ben hepsini seviyorum, soyadımla birlikte bana bıraktığın en büyük miras olduğu için...

Dünyanın tapusunu verseler elime vazgeç diye...
Dımdızlak, kuru ekmek elimde, senin yavrun olmayı seçerdim gene...
Mal, mülk, para... Şan, şöhret, hava...
Hepsinin yalan olduğunu dünyevi hayatta, öteki tarafa giderken iki metre beze sarılacağımızı öğrettin ya bana... daha ne olsun. Ben de öğretiyorum baba, öğretmeye çalışıyorum, yaş yetmiş bir oldu ama hala mücadele eder oğlun.
Ve senin genlerini taşımanın onurunu, tüm hücrelerimde gururla hissediyorum...

Sıcaklığı hala arıyorum baba, o sıcaklığın hem beni, hem de hayallerimi sımsıcak tutuyor.
Binlerce kere gelsem, doğsam anamdan, binlerce kere ben olarak gelmek isterdim şu yalan dünyaya... Binlerce kere de gelsem, bininde de babam sen ol isterdim baba...
Beni ben yapan ben olmamı sağladığın için sonsuz teşekkürler...’

Babalar gününü kutlayabileceğim bir babam yok ama kalbi benimle!
Benim babamın yanında olduğumda hissettiğim güven hiç değişmedi. 2008 den buyana da kendimi en güvende olduğumu hissettiğim yer kabrinin başıdır…
Çünkü babalar dua gibidir. Görünmese de dokunur evladına…
Allah’ım biz evlatları olarak babamızdan razıydık. Sen de ondan razı ol…
Gözlerimin baktığı yerde olmasan da, daldığı yerdesin babam…

Çocuklar olarak sadece Babalar Günü’nde değil, yılın her gününde onlara saygı ve sevgi gösterebilmeli, sağladıkları imkânları en iyi şekilde değerlendirerek ülkesine, milletine layık evlatlar olabilmeliyiz. Bu, babalarımıza verebileceğimiz en büyük hediyedir.

Babalara özel bu günde, Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu vatan için canlarını veren şehit ve gazilerimizin, artık aramızda olmayan tüm babalarımızı rahmetle anıyor, bu vatanın müdafaası için şu anda evlatlarından uzakta olan ordumuzun, tüm emniyet güçlerimizin, yerin altında üstünde, denizde, havada emekle çocuklarının geleceği, bu vatanın bekası için gece gündüz demeden çalışan fedakâr babalarımızın, kardeşlerimin, dostlarımın, büyüklerimin, küçüklerimin, eşini kaybedip çocuklarına gerçekten babalık yapan annelerinde “Babalar Günü’nü” en içten dileklerimle kutluyorum. Sevgi ve muhabbetle...

21.06.2020
Ömer Sabri KURŞUN