- 426 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NEDİR BU ASABİYET?
Toplum barut fıçısına dönmüş. Özellikle sürücülere dokunmayın, patlamaları an meselesi.
Günlük hayatında mülayim insanlar vardır, tanırsınız. Hani derler ya vur elinden ekmeğini al diye. Yardımseverdirler, gülücük dağıtırlar çevrelerine. Kimseyi kırmamak için ince eler sık dokurlar. Bir hata yaptıklarında yüz kere özür dilerler. Bir yeri terk ederken veya bir yere girerken kapıdan önce girmeyi teklif ederler birbirlerine. Bir su isterler, kendileri içmeden çevrelerindekilere teklif ederler. İşte bu adamlardan oluşan bir toplumdan söz ediyorum. İşte bu adamların asabiyetle birbirlerine saldırmalarından söz ediyorum. Ne oldu Allah’ım bizim insanlarımıza?
Bu kamil insanlara ne oluyor da, çaldığı kornayı duyup da yol vermediği için arabasını durdurup aşağı iniyor ve asabiyetin son noktasından haykırarak küfrediyor? Ne oluyor da bizim bu kamil insanımıza karşısındaki insanın bir hata yapabileceğini kabul edemiyor? Ne oluyor da bizim bu güzel insanımız masumane bir hatayı affetmiyor, üç şiddetinde bir hataya yüz şiddetinde bir ceza vermeye kalkıyor?
Gerçekten sürücü koltuğuna geçtiğimizde değişime mi uğruyoruz? Birbirine kapıdan girişi ikram eden adamlar nerede?
Arabaya binerken insafımızı, hoşgörümüzü ve aklımızı bir kenara mı bırakıyoruz?
Geçtiğimiz günlerde böyle bir olaya şahit oldum. Aslında incir çekirdeğini doldurmayacak bir durumdan kavga çıktı, küfür çıktı, temditler uçuştu havada. Ardından karakol girdi devreye. Sinirler daha da gerildi. Öfke kabardıkça kabardı. Sonunda mahkeme de devreye girdi mi bilmiyorum. Umarım girmemiştir, umarım sulh edilmiştir .
Aslında bir hoşgörü, azcık bir hoşgörü olsaydı hiçbir şey olmayacaktı. Biraz anlayış, biraz hoşgörü ile bu olanların hiçbiri olmayacak, husumet çıkmayacaktı.
Şöyle çevrenize bakın. Herkes asabiyetin doruğunda. Herkes çıldırmanın eşeğinde.
Çare mi? Hoşgörü ve sevgi kardeşim. Hoşgörü ve sevgi. Hepsi bu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.