- 986 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
kanatsız boşluklar..
Devrik imlamla/devrilirken, gideceğim en uzak yere yani kendime..göğüs kafesimin içinde bir parçamın eksildiğini düşünüyorum..susarak,saklanarak ve kaybolarak kuyularında Yusuf’un ki seni düşünüyorum sonra/SIZ, kaygısız düşlerdeki sesini ve irkiliyorum harında demirin ve çeliğin son şeklini alır gibi her çekiç darbesiyle..sana büküldüğümü düşünürken..telaşlı beklentiler içinde şaşkın yüzler gibiydim…saatler sonra ancak vardığım bir uzaklıktan/akşam sefalarından/deniz kenarlarından ve kokusundan iyottun sıkıldığım bir anda...göz bebeklerimdeki ferin/fenerin giderek azaldığını DÜŞündüm…ve ben donuk kareler gibi uzaklaştım baktığım her yerden…sol göğsümün altını önce/sonra hiç öpmediğin avuç içlerimi ve soluğumu hissettim ki uzaklaşmak hissi ele geçirilmemiş topraklardan pürtelaş hallerde gelir..kesintisiz ve bir anda olmaz..ANlıkda değildir..kendi ruhunu alır kendinden ki ne irade nede güç ister..hı hı biliyorum senden öğrendiklerim bu kadar…terin tuzundan ayrılıyor ve sen bahara giriyorsun..ıslaklığında denizin ve sanarak boğulduğunu ki bir başkasının senin yerinde olduğunu düşündüğünde fesleğen kokularını biriktiriyorsun eteklerinde kıyılarının/kuytularının..yeni alıştığım bir şey gibiydi sokağın çıkmazlarında aradığım heves/telaş ve terlemesi avuçlarımın…aynı kokuyu duyma haleti, utanç/gurur/öfke..
bana ne yaptığına bakıyorsun değil mi?
kaç acemi adım aralığında sana geliyorum..kaç anlamını yitirmiş zamAN içinde geliyorum sana..hiç bir denizin sana benzemediği bu yerde, kuzey rüzgarlarını çekerek içime..hiç kimsenin sana benzemediği zamanları düşünerek ve çekilerek kendime cezir/siz ki ciğerlerime çekip ateş böceklerini kanatsız derinlikler düşlemek için gerdanında, keserek alt dudağımdaki belirgin sesi, itiraf etmenin inkar sayılabileceği bu noktada/ hasretimsin ve ben çıplak tabanlarımla sularındayım, pembe inciler arıyorum el yordamıyla arsız denizinde..renkli taşlar topluyorum teninden.. evet seni dinliyorum…’’senden bir şey öğrenmek için ve benzemek için bir şeye’’ bir hiç/e ki ikiye ayrılarak kendi içime ilerliyorum..bir yokun varlığı gibi...
(…)
YORUMLAR
Bir kere okumak yetmiyor...
tuhafki önce kısaldı sanki cümleler..."Bir solukta" demek bile uzun kalırcasına...
sonra uzadı;okurkenki dalıp gitmelere eş.
...
Ve bir soru...içimden çağlayarak akıp gelen.
"Bana ne yaptığına bakıyorsun değil mi? "
eksik susmalar
saçlarımın arasına saklanan ışığı gibisin güneşin/rüzgarım yetisiz kalıyor seni savurmaya
-çöz-
(...)
eksik susmalar
Denizce
yok öyle değil bu :)
daha çok atı alan üsküdarı geçti gibi...
eksik susmalar
ve teşekkür ederim/çokça saol..
NOT; bu trafikte üsküdara biraz zor geçer :)
eksik susmalar
(...)
varlığın güzeldi ve eşliğin /sevgimle...