- 726 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Hayat devam ediyor
Hayat Devam Ediyor…
Yaz gecelerini çok seviyorum, yıldızlarla baş başa kaldığım anlarda bulduğum huzuru ,mutluluğu , anlatabilmem gerçekten de zor..
Uyuyamadım bu gece oturup gökyüzünü seyrettim .Çok sayıda yıldız kaydı ,hele de sabaha karşı kayan yıldız dünyamızı bence teğet geçti çok büyük ve yakındı. Aniden ortaya çıkıverdi…
Yıldızları seyrederken güzel anılara gitti aklım, yeniden o günleri hatırladım ve yeniden mutlu oldum..
İki ay önceydi. Sabah yedide gezi otobüsünün içinde otuz beş kişi hazırdık, güzel bir gün olacağı insanların yüzündeki tebessümlerden belli idi..
Gün boyunca görmediğimiz yerleri gördük,yeni yerler öğrendik yedik içtik hoş sohbetler ettik. Gecenin sonunda bizim için önceden hazırlanmış olan bir kır lokantasına gittik. İşte en güzel anlar o yerde başladı..
Lokantasını kapalı olan bölümü sadece bizim guruba ayrılmıştı ve yabancı hiç kimse yoktu. Günün yorgunluğuna rağmen herkes son derece enerjik ve mutluydu. Canlı müzik ve tanıdığımız solist vardı.Solist bizim gurubu görünce son derece mutlu oldu.
Yemek servis i başlayıncaya kadar herkes gün boyu çektiği resimlere baktı. Yeni resimler çekildi.
Pozitif insanlar mutlaka olmalı insanların çevresinde,her ne kadar herkes mutlu olsa da bazıları bu mutlu anları katmerleştiriyor… işte öyle bir arkadaş yedi ayrı guruba ayrılan insanlara lakap takmaya başladı.Bizim masa imamgiller, diğeri küstümgiller ,alkolikgiller, somurtangiller gibi…
Bu masalar daha sonraları birbirine sataşmaya başladı
“ Bir daha somurtangilleri çağırmayalım.somurtup duruyorlar”
“İmamgillerin kadınları hiç oyun oynamıyor, kollarını fiyonk yapıp sadece seyrediyorlar, ayıp canım..”
“Alkolikgiller de hiç zeybek oynamayı bilmiyorlar, adamlar pisti döğüş alanına çevirdi, tekme savurup duruyolar, artık kime gelirse..” gecenin en eğlenceli suçlaması benim eşime geldi.
Ahmet bey benim yanıma gelerek bana;
“Ben çantamı senin eşinin yanına koymuştum,eşin çantamdaki yüz milyarı çalmış,söyle versin paramı ,o bir hırsız “ diğer masalardan da benim eşime suçlamalar geldi. Paramızı çaldı versin gibisinden.
Gülme krizleri yaşıyorduk hepimiz.
O gece herkes bir komedi tiyatrosunun içinde oynayan usta bir oyuncu gibiydi. Kendi kendimize oynadığımız bu tiyatro hepimizi çok mutlu ediyordu.
Gecenin sonunda hep birlikte merdivenlerden inerken Söylediğimiz İzmir ‘ in kavakları gecenin sessizliğine yol alıyordu. Garsonlar bile bizimle birlikte o şarkıyı söylüyorlardı. Neyse ki; mekan şehir dışında bir yerdi.
Otobüse geldiğimizde şoför, bu gecenin dolmuşta da devam etmesini istemiş olacağından, bir anda otobüsün içini
Sefalar getirdiniz sefa geldiniz dostlar
Şarkısı doldurdu, herkesin elleri havada o şarkıyı söylerken bir arkadaş da dümbelekle şarkıya eşlik ediyordu.
Şarkılar arka arka devam etti. Otobüsün eğlenceli havası hiç ara vermeden devam ederken,arkadan gür bir ses duyuldu. “Susun”
Herkes merakla arkaya baktı, ne olmuştu?
“Biz “ dedi devam etti “ İki arkadaşı yemek yediğimiz yerde bırakmışız. Onlar hepimizi aramışlar ama; gürültüden duymamışız, bende öylesine telefona bakarken gördüm.”
İşte o anda şakacı bir arkadaş “Bizim yanımızdaki ki koltuk boştu ben gördüm ama; canım istemedi söylemedim, bana ne gelselerdi arabaya “ demesi şaşkınlıkla birlikte hepimizi gülme krizine soktu. Neyse ..on beş kilometre kadar gidip dönüş noktasına ulaştık geriye dönüp arkadaşları aldık.
Eve gece üçte geldiğimizde, kulağımda
Katibimin setresi uzun eteği çamur şarkısı çınlıyordu ve dümlelek sesleri.
O gecenin tadı damağımızda kalmıştı.
On beş gün sonra, elli kişi bir arkadaşın bağ evinde toplandık. Başka ilçelerden katılanlar olmuştu guruba sayı artmıştı, akşam saat altıdan gecenin üçüne kadar öyle eğlenceli anlar sığdırdık ki geceye unutulmayacak kadar mutlu anlar kaydettik usumuza
O gecenin ise en güzel anları
Çiğ köfte oğurulurken,elli kişi birden
Ocağım söndü,bu nasıl beladır
Bırakıp gitti bu ne devrandır
Dünya gözümde kerbaladır
Allahından bulasın
Türküsünün arkaya beş kez söylenmesi idi…
Daha sonra davul zurna yandım ayşemle dağı taşı inletti..
Gece yarısından sonra gurur kaynağımız olan evlatlarımızda katıldı geceye.
Keman gitar ve yan fülütle çaldıkları şarkılara hepimiz birlikte eşlik ettik..
Çakmaklar havada hüzünlere bulandık
Şu sılanın ufak tefek yolları
Ağrıdan sızıdan diye devam etti içli şarkı…
Ben artık burada keseyim o geceyi.
Karabulutlar şehirlerin üzerine bombalar yağdırırken,hepimiz çok hüzünlü ve mutsusuz ama; diğer yanda da hayat devam ediyor,
Sadece sıyrılmak istedim bir an hüzünlerden acılardan, güzel anılara takıldı aklım..