- 2201 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEŞİKTAŞ'lı olmak
BEŞİKTAŞ’ın düşündürdükleri
RENKLERİN ASALETİ
Kendini çok kısa ve öz anlat deseler seçtiğim renklere bakın derim.
Siyah ve BEYAZ
Nedir bu renkler? Özelliği karanlıktan aydınlığa geçişi ve içerisinde tüm renkleri barındırmasıdır.
Tüm renklerin birleşiminden oluşur beyaz ve ışık alamazsa eğer, mahzun ve sitemkar bir gönül karamsarlığı içerisindedir siyah.
Tıpkı Kurtuluş savaşımızdaki yıllarımızda minnetle şükranla yad ettiğimiz atalarımız dedelerimiz babalarımızın içinde yaşadıkları ve daima hissettikleri gibi. Yoklukla, yoksullukla yoğrulmuş, savaşlarla mücadele eden bir ömür geçiren neslin bağımsız şerefli ve haysiyetli bir ülkeyi bizlere emanet etmesinde yatar BEŞİKTAŞ’ lılık ruhu.
Önce renklerine vurulmak lazım sonra o renklerin içerisinde Hakkı ile, Şerefi ile mütevazı ve Seba’tkar bir cemiyetin evlatlarını barındırdığını yaşattığını ve bizlere bugünleri armağan ettiğini düşünmek gerekir.
Fikir sahibi olmadan körü körüne renk aşığı olmamalı ya insan. renklerindeki asalete de vurulmadan körü körüne aşık olunmaz mı?
Hatırlayabildiğim kadarı ile 1957 veya 1958 yılını idrak ediyorduk. Rahmetli babamın memuriyeti ve vazifesi dolayısıyla İSTANBUL’ da ama o zamanki İstanbul’da, şimdikinden çok uzak Kemerburgaz yolu üzerinde, ini cini olmayan bakkalı marketi bulunmayan Devlet kurumlarından birinin lojmanında kalıyorduk.
4-5 yaşlarında bir çocuktum.Ne renklerine,ne sporu ne futbolu doğru dürüst kavramamışken, evimizin önünde benden yaşça daha büyük komşumuzun oğlu Ünal ağabeyle telden araba yapma sevdasında idik. O’nun ellerinde şekillenen telin sonuçta yuvarlayacağım bir çembere dönüşmesini sabırsızlıkla beklerken ilk BEŞİKTAŞ adını duydum ağzından. Ve hangi takımı tutuyorsun cevabına o günden sonra hep Beşiktaş’ lıyım demekle böbürlendim, gururlandım. Bir de yine o yaşlarda iken hatırladığım, rahmetli ortanca halamın ,Serencebey yokuşundaki cumbalı, ahşap ve birkaç insan boyundaki yüksek tavanlı evinden, cumbadan duyduğum büyük Beşiktaş nidaları.
Yaşım 58 ve ben 53 yıldan bu yana renklerine üyelerine cemiyetine ,zeki ,çevik ve ahlaklı spor anlayışına sahip çok büyük bir camianın gönüldaşı, 1988 yılından beri de resmi üyesi olmak adına heyecanımı hala sürdürmekteyim.
Ülkemdeki birçok ilklere imza atmış öncü, yenilikçi ve daima sevgiyi saygıyı, büyüğün küçüğe küçüğün büyüğe tembih etmeden kendiliğinden oluşum gösteren çok ince bir ruh dünyasıdır Beşiktaş’lılık. Yenilmez bir olgudur kalplerde yetişen.
Acıları ve sevinçleri ile özel hayatımın paralel oluşumlar yaşadığı bir başka dünyadır Beşiktaş ve bir felsefedir Beşiktaşlılık ruhu.
Bu ruh bu felsefi anlayış eğer içinde insanlıktan biraz nasip almış ve bunu içinde yaşatan yücelten veya yüceltme arzusunda olan herkes de mevcut olduğuna inanıyorum. Hangi takımı ve renklerine aşina olsa da içinde zaman,zaman siyahı ve zaman,zaman da beyazı yaşatmıyor mu?O halde istemeden de olsa içinde BEŞİKTAŞ’ ı taşıyor, hem de bir ömür boyunca.
Bir de inandığım BEŞİKTAŞ kelimesindeki ünlü ve ünsüzler uyumu,işte bu uyum mütevazılık esasını da kendiliğinden oluşturuyor.
Özün sözü BEŞİKTAŞ sözün özü yine BEŞİKTAŞ.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.