Web Zaman Damgası

Acıma/Sız

denize açılan balıkçıları bekleyen insanlar gibi gözlerim ufukta
can havli ile su yüzüne çıkan sünger avcıları gibi
soluk soluğa gel

ben kurşunlara gelirken duvar diplerinde
ellerinde güzden kalma krizantem
sırtında yeşil bir pelerin
vurulduğum yere gel
vurduğun yere gel

komşuya emanet et öfkeni
yarıda kes sevişmeni
bırak öyle kalsın makyajın kıyafetin
en doğal halinle gel

Kızıl denizi yaran Musa nın asası gibi gel
dağları delen Ferhat ın külüngü gibi gel

bir muson gibi yağ çorak toprağıma, ister yağmur ol ister sel
sarp kayalıkları aşan bir şelale gibi dökül üstüme
saf kan Arap atları gibi uçarak gel

öpünce geçmez acılarım var, öpüşün le kallavi bir nefes ver
onulmaz yaralarımı gamzelerin sarsın
tılsımlı gömlekler gibi sarıp sarmala beni
farzet ki kara bir kışım, elinin değdiği her yer bahar olsun
zincirlerim kırılsın
şiirlerim uslansın

üşüyorsam, bir şeyler ört üstüme
sıcak nefesinle ısıt tenimi
bir iğne al eline yada bir çuvaldız
parmak uçlarınla dik yaralarımı
eğil usulca
acıma/sız