"Sarıkamış Şehitleri Şiiirleri" isimli şiir 23.10.2024 15:57:47 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Şehit bu tarifi gelmez dilime Ziyası izahsız altın kelime Vefakâr ses verir cümle âleme Âşıklar var oldu Sarıkamış’ta
Kutsal pervanesi o gün niyetin Mehmet’te doğuşu samimiyetin Övülmüş milleti sen ki ümmetin Zor nizam kuruldu Sarıkamış’ta
Müfrezeler uyur karla el ele Mavzerlere yaslan üşü gecele Adanmışlar kefen sarmış ecele Mevziler yoruldu Sarıkamış’ta
Şüheda vadisi ne büyük mana Sırt sırtta diz dize yatar yan yana Asımdan emanet bu toprak sana Pir Mehmet pir oldu Sarıkamış’ta
Sarıkamış dinle tarih seslenir Mâziyle beklenen renkler hislenir Kan-ter yudumlayan ruhlar süslenir Emr-i Hak verildi Sarıkamış’ta
Ne çok şey anlatır bir mezar taşı İmanla beslenir Hakk’ın savaşı Şairin efkârı birkaç gözyaşı Islanıp kar oldu Sarıkamış’ta
Şehitler ölmez hay, şehit her yerde Sefere gittiler dönmez seferde Seyreyle rikkatle aşk perde perde Cennete girildi Sarıkamış’ta
Ömer Ekinci Micingirt ------------------------------------------------------ Bir Başka Güfte Var Sarıkamış’ta
bir beyaz güfte Sarıkamış’ta küskün bir eda ile sarar beni bir matem gözyaşlarım dökülür gaipten sesler gelir kör kağnılar gıcırdar ızdırap şarkısıyla tasalara bürünür gömülürüm sihirli ağıtlara… bambaşka yankılanır Sarıkamış, bambaşka. sonra ruhumu sarar efsunlu musikiler. geceye bir sessizlik yayılır siner çileli geceler uzanır da uzanır doksan bin şehit uzunluğunda…
derken bir düşünce alır götürür beni Allahuekber dağlarına bulutlarla birlikte zaman durur, hayat durur, yaşlar donar ayazın kucağında karlara her dokunuşta yutkunur yutkunur boğulurum birkaç kez ayazın en kırak yerinde duygularım kâh coşar kâh emekler Sarıkamış ah Sarıkamış … şehitlerin mekânı hüzünlerin diyarı her tarafın ızdırap ızdırabın türküsü her tarafın bir destan bir destanın öyküsü
kim bilir belki de Sarıkamış bir perde mi ne vuslata açılan tarihin son sayfasında, ruhum soluklanır duygularım dirilir karlar okşar baharın çehresiyle her Sarıkamış duyduğumda…
ateşin donduğu ölümün gülümsediği ölümün hayat bulduğu yer Sarıkamış yanar kelimeler aşkla AllahuEkber dağlarında her bahar kardelenler açınca.
köpürür şehit kokulu dereler kar sularıyla Hu deyip akar her mevsim baharın kucağında öt bülbül öt işte tam zamanı ötmenin gülde burada gülistanda her tarafım bembeyaz her tarafım yemyeşil gelin odası mı ne beyazın ikliminde şehitliğin her rengi
konuş susmak yok yanık sevda bu susmak yok konuş sen konuş sarıçam sen şu Merzifonlu Mehmet bak buda Şırnaklı Hasan nasıl da yakışmışlar yan yana ve sırt sırta utansın Gabar dağı utansın şahadetsiz hortlaklar konuş Sarıkamış konuş söyle neden sessizlik bu ne dertli sessizlik sükûtta üşüyorum bu suskunluk nedendir hem sitemin kimedir...
Ömer Ekinci Micingirt ---------------------------------------------------------------
Sarıkamış'ta
Bakışlar karakış göğe dikildi Mevsimler ağlaştı Sarıkamış'ta Körpecik bedenler kara ekildi Nur arşa ulaştı Sarıkamış'ta
Sineler buz tutmuş, yatar ayazda Kimi yolun bekler kimi niyâzda Ağıt anlatamaz duyguda sazda Hür vicdanlar kıştı Sarıkamış'ta
Bu nasıl bir tufan aman Allah’ım Ürperdim irkildim sarstı günahım Gözyaşım azığım duâ silahım Kara civan düştü Sarıkamış'ta
Kafkaslar ve Bosna yandı ciğerim Hesaplar çok ağır yaram çok derin Ağırdır dostlarım, ağır kederim Melekler uçuştu Sarıkamış'ta
Düşündüm Yemeni ve üşüyorum Lâkin ilalebet ben yaşıyorum Dava ağır zorlu, zor taşıyorum Moskof bile şaştı Sarıkamış'ta
Yatar şehit uyur kar uykularda Bölük bölük hüznüm canlar ard arda Rengini aradım akan karlarda Hür mâzi tutuştu Sarıkamış'ta