Web Zaman Damgası

SONBAHAR AŞKLARI

Mayıs’la yeşerir, eylül’le sararırlar
Bir giyotin gibi baş üstün de sallanırlar
Kimi sevenlerin sonbaharlar
Sırılsıklam aşkları kırpıp, kırpıp kaldırımlara yaprak yaparlar
Bir zamanlar mavi yaşayan seni siyaha boyarlar
Sonbaharlardan kaçıp kan arar kendilerine tüm solgun aşıklar …

Hüzünlerin akıntısına kaptırırsın kendini bir iyice
Ezeli sevmeler sonbaharlarda can çekişirler
Gözleri daha da kararan eylüller,
Sevenlerin duygularını yaprak yapıp kaldırımlar da teşhir ederler
Yazdan kalma umut kırıntıları kalmışsa biraz sen de eğer,
Onlar da mutluluk kapısın da ilgi beklemekten eylül’leşirler…

Daha fazla direnemezsin sen vahşet sevdalısı o mevsime
O varken, güz günleri caddelere, sokaklara dökülürler
Dahası tüm körpe aşklara karşı vur emri verirler
Ecelin kokusunu alan yeni sevdalar can derdine düşerler...

Umudun kapısı sonbahar gelince yüzüme çarpılmadan
İçimde ki masum aşkını eylül başıma yıkmadan,
Beni yaşayan bir ceset gibi tabuta koymadan,
Ve mutluluğa dönüş yolu ebedi üstüme kapanmadan…
Çıkıp gelsen artık diyorum ne olur o yabanıl uzaklardan !…

Silinmeye yüz tuttu bilesin
Sürekli kulaklarımda palazlanan o eski cıvıltı sesin
Yetmiyor, yetmeyecektir de sensiz yaşamaya asla direncim,
Olmazsa ellerimde ellerin, sonun da tamamen tükeneceğim !...

Yokluğuna battıkça, varlığını özlemekteyim
Bir gün dönersin diye son umudumu ertelemekteyim
Heba olup gidiyor bak sensiz aylarım, günlerim ve mevsimlerim
Bir adres ver ki düşlerimi kanat yapıp sana geleyim
Gömülmeden sonbahar ayazına şu sabır zade yüreğim !...

Son kullanma tarihine ramak kalmış bir aşkı
Hangi sonbahar sevmez ki,
Ekmek arası olurken Eylül’e şu biçare yüreğim
Üzerine hasretten biraz da sos ileve edeyim
Kedimi istersen eylül'e ikram ederim ?...

İçim dışım, sağım solum ve önüm, arkam
Sonbahar işgali altında bulunuyor vesselam
Olmamıştım o mevsimlerle hiç bu kadar sırılsıklam !
Fayda etmeyecek sobelenmemek için uğraşmam
Senden sonra da,eğer ben böylesine ıssız olmuşsam,
Elbet cenaze marşım olacaktır bana hüzünlü bir makam !...


İ.HAKKI GÜRCANOK


FETHİYE