Web Zaman Damgası

BEYAZ SAÇLI ADAMLAR....

[ italik ]
Bir zat bir zamanlar abdest, alıyormuş Nil nehrinde,
Merak etmiş bakmış ona,bunun başı acep nerde.
Yürürken raslar birine,saçı başı bembeyazmış,
Yaşını sorunca yaşını ona,tam yüz yaşındaymış.




Demiş biliyorsan eğer,söyle sen Nil'in başını,
Adam-Bilmem ben bunu,abim bilse gerek onu,
Ona git de sor o bilir, benden yaşlı ne de olsa,
Burada gezer uzun yıllar,biliyordur o mutlaka.




O adamcağızı bulmuş,hayret etmiş gözlerine,
Saçının yarısı siyah,kalan beyazmış güzelce,
Demiş ki- Nilin başını,arıyorum kaynağını,
Biliyorsan nolur söyle,bulacağım ben orayı.




Yaşım yüz ellidir inan, bilmiyorum ben sahiden,
Sanıyorum biliyordur,abim var biraz ilerden,
Ona benden selam söyle,kardeşin çok iyidir de,
Göremedim uzun yıllar,hasret kaldım gözlerine.




Çok gitmiş yorulmuş çok da,bulmuş onu sonunda,
Selam verip de iletmiş,kardeş selamını ona,
Yaşım iki yüz deyince,dona kalmış hayrette,
Bakmış hayret saçlarında,beyaz yokmuş beyaz telde.




Yemek yenmiş karpuz gelmiş, içerde onun karısı,
Karpuz ham çıkmış taze,beğenmemiş hep kocası,
Demiş-Hanım getir bize,içerden en iyisini,
Misafirlere olur mu, ham karpuz getir en yetmişi.




Kadın mutfağına girmiş,getirmiş yine aynından,
Demiş,hanım bu da olmaz,getirsen bir başkasından,
Kadın söz dinlemiş ama,getirmiş bir benzerini,
Tamam hanım gel yanıma,yoruldun otur yeterli.




Biraz sonra başlamışlar,güzel dini sohbetlere,
Ne arıyorsun buralarda, haydi meraklandım söyle,
Arıyordum günlerdir, Nil nehrinin kaynağını,
Gece gündüz arıyorum,yolum düştü buldum seni.




Tam ayrılacakken oradan,niye ak yoktur saçında,
Yaşın tam iki yüz ama, bir tek siyah yok saçında,
Yüz yaşında kardeşin, saçında çok beyazları
Merak ettim durma söyle,bu işlerdeki sırları.





Bak dinle beni de onlar, hanımdan çokca çektiler,
Yüz yaşında olan kardeş, hanım onu hiç beğenmez,
Sen bir biliyorsan ben de, on biliyorum senden der,
Ondan zavallı kardeşin saçlarına düştü beyaz.




Yüzelli yaşında olan karısı,denk değilsin bana,
Sen ne biliyorsan ben de,bilirim senden çok fazla,
Kavga ederler evinde sürekli, mutlu günleri geçmez ki,
Kalmadı bundan galiba,saçında beyaz bir teli.




Benim Hatunu da gördün,Allahın Sevgili kulu,
Biliyorum karpuz tekti,hiç itirazı oldu mu?
Tamam Efendi elbette,der bilirsin sen iyiyi,
Kanaat eder az ile,saliha kadındır belli.

09.04.2011//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN