Web Zaman Damgası

SÖYLESENE GİZEMLİ ADAM

NİHAYET KABUS SONA ERİYORDU

Denizlerin sürüklediği teknem sürekli su alırken bu deli bozuk adamın sözleri ile bazı taraflarında çeşitli yamalarla onarılıyordu şimdi ,suların üzerinde hala durabildiğime göre

neyse işte sadece susmuş dinliyordum o kadar çok ihtiyacı varmış ki konuşmaya sürekli küçük mavi çizgileri olan ince belli bir bardağın soluklandırdığı çay yudumlarında devam ediyordu mimiklerim bir tuhaf olmuş dudaklarım yine o eski durumuna gelip azarlanmış bir çocuk kimliğinde bir köşesinde koskocaman şişmiş öylece bakıyordu.

Bir ara saate gözüm iliştiğinde sonuçların saati gelmişti, sağlık dosyalarımın sonuçları hazır olmalıydı ,son kontrol ile evime dönebilecektim ve kabus sona eriyordu,saate baktığımı anladı ve sen otur kendine bir çay daha söyle ben hepsini alır getirim dedi,hala suratımın mimikleri değişmemişti tuhaf bakışlarla karşılaştığımda birden toparlandım
Bana uzatarak verdiğinde tedirgindi ona teşekkür ederek doktoruma uğradığımda 'ucuz kurtulmuşsunuz yinede evinizde istirahat edin bol su için ve dinlenin 'dediğinde derin bir oh çektim,

Dışarıda sabırla beni beklemişti,simitlerden arta kalan susamlardan kağıdın üzerinde mideme dokunduğunu bile bile çay kaşığı ile biraz aldım,tam ağzıma atacaktım ki 'her zamanki gibi görgüsüz ,ukala ,başı buyruk ve aldırmazsın'dedi o sözün intikamı alınmalıydı ,alt tarafı bir simit,simidin kibarlığı olur muydu? ve de öyle oldu susamları yüzüne üfledim yüzünü temizliyordu

Allah'ın cezası yürü buradan gidiyoruz dediğinde başım önümde dudaklarım ayni okulda ceza almış disipline verilmiş tedirgin çocuklar gibiydim,az sonra kızı gözüktü bir şeyiniz yok ya çok korktum dedi evime bırakacağını söyledi

Kızına hayır o bizim eve gelecek ona kendimizi affettirmeliyiz dediğinde eve uğramam gerek yarın görüşürüz size söz veriyorum dedim,ertesi sabah o miskin hallerim bitmiş sürekli sımsıkı sarılarak saatlerce uyuduğum zavallı yorganım neye uğradığını şaşırmıştı,onu haşince bir kenarıya savurdum,enerjinin nedeni gençlik değildi enerji yaşadığın sürece her an vardı,ama çökerten harcayan önüme korku canavarlarını salarak pes ettiren zamanlar olmadığı sürece

Beynimin her kıvrımında aslında şu ruhumun bilinci vardı arada düşünce alışverişlerine yollayan tuhaf şeyleri taşıtan bendim,bedenim ise sadece yaşamak için yardımcı organları taşıyan ,kap kalın bir giysi deri ile kaplı ve de yaşlanabilme şansı olursa kırışan ,eskidiğinde bozulacağını bildiğin beynin kalbin karaciğerin mide sinirlerin adale tüm organları kapsayan bir mekandı işte

ruh her yerde var olabilme özelliği taşıyan muhteşem bir konuktu yaşarken,neyse işte sabah olmuştu ve ben yirmi yaşımın heyecanı ile altmış_yedi yaş arası hiç fark etmeyen o heyecan ile

hemen duşumu alıp o gün ki ruh ile acele giyiniyor makyajımı yapıyordum ,ha sahi ya midye kolyem neredeydi?kesinlikle onu takmalı idim ,bir kaç yudum bal karıştırdığım bol tarçın kabuklu kuş burnu çayımdan yudumladım onunda erken kalktığını biliyordum,ve nihayet bir korna sesi ile irkildim,sabah çayı için davet edildiğim yere gidiyordum



SÖYLESENE GİZEMLİ ADAM

Söylesene gizemli adam eski çözemediğim yazılarla
rüyalarımın arasında hala ne işin var
karanlığa doğru gerileyen hayatımın içerisinde
niye soluk bedenim şu gençlikten hırsızlık yapar?
baksana ellerime ya üzerindeki lekeler
bunlar senin şansın dediğinde güldürüyorsun yine
içimde savaşlar
komut veren ruhum askerlik görevini yapıyor
hazır ol vaziyetinde akıbetini bekliyor zamanlar
öfkeli gözlerin bakışları yumuşamış baştan aşağıya beni süzerken
değişmemişsin hala sen o sun dediğinde
ellerimi uzatıyorum eğil bak diyorum yakın gözlüğün ile
kırış buruş hikayelerim önüme çıkıyor sessizce
cevap bekliyorum biliyorum bir şeyler yetiştirecek
sevgili kaçık Allah'ın delisi şimdi beni dikkatle dinle diye başlıyor sözlerine
yüz yıl öncesinden bir imparator sanki
alanda nutuk veriyor halkın coşku dolu sesinde
senin o rengarenk dünyana erişemedim ben
şansımı elimden aldılar
ama vakit çok geç değil hala zaman bize akıyor diye
elindeki bardağı bıraktı ,tuttu ellerimi
seni asla bırakmayacağım dedi
bu ruhumla olsa bile

BANA KAÇIK DİYEN ADAM
BAKSANA ŞU YAKIN GÖZLÜĞÜN İLE
ŞU KIRIŞ BURUŞ ELLERİME
YA ÜZERİNDEKİ KAHVE HARELER
PEMBE HAYALLERİMİ BUNLARLA MI YAKALAYACAĞIM?
GENÇLİĞİMİZİ ÇAĞIR DİYE DİRETİYORSUN YİNE

MİRAY HANIM